İsterseniz dünyanın en büyük teknik direktörünü getirin...
Örnek mi? Jose Mourinho... Kariyeri tartışılmaz, her kulvarda kupaları var. Başkan Ali Koç ve yol arkadaşları kasayı sonuna kadar açtılar. Ünlü hocanın bir dediğini ikiletmediler...
Niye? Fenerbahçe yılların özlemi olan şampiyonluğu kazansın diye...
Açıkçası bizler de Jose Mourinho’dan çok fark yaratmasını bekledik. Tıpkı yönetim gibi, bizler, kamuoyu büyük hayal kırıklığı yaşadık!
Yıllardır savunduğum bir tezim var, ile de ‘yerli’ diye yazmaktan, söylemekten dilimiz kurudu, gelin görün ki, derdimizi bir türlü anlatamadık!
Örnek Okan Buruk’tur... Yerli hocaların yüz akıdır Buruk. İsmail Kartal hocamızın kulakları çınlasın! Kartal da Fenerbahçe’yi ikinci sırada bıraktı. Kendi yağıyla kavruldu, bu sınavdan bence yüz akıyla çıkmıştır Kartal.
Mourinho geldi de ne değişti Fenerbahçe’de? Şöyle takır-takır top oynadığı kaç maçı var belleklerde!
Atalarımız, “Düşenin dostu olmaz” demiş... Kardeşim, bizim kulvar zorlu maratondur... Mazallah kırmızı hatta girdiğiniz anda kimse gözünüzün yaşına bakmaz! Hatay ve Adana Demir’in ardından Sivasspor da lige veda etti. Alanya ve Bodrum adaylar arasında.
Alanya ve Beşiktaş’ın hesapları farklı. Biri düşme potasından uzaklaşmaya çalışıyor, diğeri ise Avrupa’yı kovalıyor... Bu faktörler, futbolun kalitesini bir tık yukarı taşıdı.. Ole, elinin altındaki en ideal, yani güçlü on biri sahaya sürdü. Rakip kaleye baskı yapan Kartal, ilk ciddi pozisyonunu Rafa Silva ile buldu, plasesinde Ertuğrul, köşeye giden topu tokatladı, gole izin vermedi. Ev sahibi takım ise savunmasını sağlam tuttu, kontra toplarla gol hesapları yaparken, bunda da başarılı oldu. 34’te Sporar sağdan indi, çarprazdan sert vurdu, Mert Günok geçit vermedi. Alanya’nın kontrollü ve de baskılı oyunu 40’da golü getirdi. Hwang topu kafayla önüne indirdi, sert vurdu, Mert’in kapadığı köşeden top filelere giderken, ilk yarının da skorunu belirledi.
Ole, skoru
Beşiktaş’ta sandıktan yine Serdal Adalı başkan olarak çıktı, güven tazeledi... İnanın camia bu kongrelerden, teknik adam değişimlerinden yorgun düştü! Kartal kaç yıldır ne yönetimde, ne de takımda devamlılığı bir türlü yakalayamadı!
Demem o ki, böylesi bir istikrarsız tabloda takımdan öyle büyük başarılar beklemek hayalden öteye gitmez, gidemedi! Artık, herkes şapkasını önüne koymalıdır, hataları sıfıra indirmenin formüllerini arama zamanıdır.
Başkan Serdal Adalı’nın krizlerin adeta tavan yaptığı bir ortamda bu zorlu göreve soyunması bir cesaret işidir. Bunun içindir ki, Başkan Serdal Adalı ve ekibi camianın kredisini sonuna kadar hak ediyor. Herkes Adalı ve yönetiminin yanında yer almalıdır. Tabi ki muhalefet de olacak, kimseye de sus-pus olun demiyoruz! Her olağanüstü kongre krizleri de beraberinde getirecektir. Bırakın seçilmiş yönetimleri üç yıl o koltuklarda diken üstünde oturmasınlar, rahat olsunlar, geleceğe güvenle baksınlar.
Kulübün ekonomik tablosu ortada, nedenlerini anımsatmaya gerek yok, herkes
Beşiktaş karşısında alınan mağlubiyetin, Fenerbahçe camiasında bardağı taşıran son damla olarak nitelendirilmesi asla sürpriz değildir. Başkan Ali Koç ve yol arkadaşları takımın şampiyon olması için her türlü yatırımı yaptılar. Dünyaca ünlü Mourinho’ya takımı teslim ettiler. Portekizli hocanın bir dediğini ikiletmediler, kimi istediyse getirdiler, kasayı sonuna kadar açtılar!
Demem o ki, Başkan Ali Koç ve yönetimini böylesi bir tabloda istifaya davet etmek bence doğru bir yöntem değildir. Ne var ki, ülkemizde hedefi sürekli ıskalıyorsanız, ki Fenerbahçe bu konumda, fatura önce teknik adama sonra da yönetime kesilir!
Bizler halkın arasında yaşarız, her kesimin eleştirilerini dinleriz, onların duygularını dile getirmek bizim asli görevimizdir. Gelibolu’da yakın bir dostum var, Erol Erçetin, kendisi eczacı... Başka özellikleri de var, bu ilçede Fenerbahçe derneğini ilk kuran, başkanlığını da yapan, kongre üyesidir. Derbi mağlubiyeti sonrası ağzını bıçak açmıyor. ‘Bir dokun, bin ah işit’ misali! Başka
İki takımın kadrosunu kantara koyalım! Fenerbahçe’nin yedek kulübesine bakın, ideal bir 11 çıkar... Böylesi bir kadroyla Galatasaray’ın 8 puan gerisine düşüyorsanız ki öyle, başta Mourinho olmak üzere, herkes şapkasını önüne koyacak arkadaş!Y
a Beşiktaş, bırakın kadro derinliğini, alternatif oyuncu fukarası neredeyse! Ne var ki, sezon başından bu yana Kartal, derbileri ‘farklı’ oynuyor tıpkı dün olduğu gibi... Beşiktaş, Avrupa’ya çıkış bileti alabilmek için ilk üçü kovalıyor. İşin özeti Kartal, rakibine oranla psikolojik anlamda baskıdan uzak ve rahattı.
Ole’nin oyuncu tercihleri ve oyun taktiği tıkır tıkır işledi dersek abartmış olmayız. Rakibin yoğun baskısını savunma ve bol faullerle durduran Kartal, uzun toplarla fırsatlar kovaladı.
Nitekim 36’da Talisca kornerde topu elle oynayınca Yasin Kol beyaz noktayı gösterdi, atışı Gedson kullandı, kaleci İrfan kurtardı. 44’te Mert Müldür’ün hatalı kafa pasında araya Gedson girdi, İrfan’ın kapadığı köşeden topu filelere
Aman kimsenin ‘hakkı’ yenmesin dedik, VAR’ı hayatımıza soktuk... Bununla da yetinmedik ‘Yarı Otomatik Ofsayt’ sistemini de ilave ettik...
Niye? Hakemlerimiz ‘adaletli’ düdükler çalsın, skora etki etmesin istedik.
Neredeee!
VAR’da da arızalar oluyor maalesef!
Örnek...
Gaziantep FK - Fenerbahçe maçı... Orta hakem Direnç Tonusluoğlu... Öyle çırak, ya da acemi değil. İki yıldır Süper Lig’de düdük çalıyor...
İyi de Dzeko’ya yapılan iki faul var, yani iki net penaltı... Orta hakem yok, VAR da yok! Valla kime güveneceğimizi şaşırdık!
Fenerbahçe’de Kayserispor beraberliği zirve hesaplarını alt üst ederken, gerek yönetim, gerekse Mourinho’nun geleceği tartışılyor. Bu oyun böyledir, zirveden geri kalırsanız, faturalar kesilmeye başlar!
Mourinho kalır mı, gider mi, tartışma konusu. Kişisel görüşüm kalma olasılığı daha fazla!
Niye mi?
Bırakın yıllık 15 milyon euroluk parasını kenara, bir de tazminatı çok yüksek! Yani, sakal - bıyık meselesi!
Fark 5’e çıktı! Galatasaray ikili averajda da önde, ipleri tamamen eline geçirdi!
Aslan yolunu temizliyor, kalan 6 maçta 1 yenilgi ve 1 beraberlik hakkı var
Demem o ki, Fenerbahçe kalan maçları kazanmak zorunda, ne var ki fikstürü öyle sanıldığı kadar kolay değil! Eee bir de işin psikolojik yanı var! Yönetim, takımın şampiyon olması için kasayı sonuna kadar açtı, Mourinho ‘gak’ dedi, ‘guk’ dedi, ne istediyse aldılar.
Ne var ki, ünlü hocanın kadro tercihleri Fenerbahçe’yi yakan en büyük faktördür bence. Yerli oyuncuları hep geri plana itti! Örneğin, İrfan Can Kahveci, geç
Taraftar muhabbetlerine doyum olmaz, bilirim... Öyle ki, müthiş yorumlar yaparlar, izlerken maçı yaşarlar adeta...
Onlara takıldım dün... Hamzakoy’da bir kafede toplanıyorlar. Kafe büyük, gelin görün ki iki elin parmaklarını geçmeyen taraftar kitlesi! Haklılar, Kartal her geçen hafta kan kaybediyor! Umutsuzlar, kırgınlar, biraz da öfkeliler!
Sözü onlara bırakalım, aralara da kendi yorumları eklerim:
- Heyy, sarı kart, sarı...
Gedson, orta sahada sert bir şekilde düşürülüyor, faul tamam, sarı yok! Hani, Samsun-Galatasaray maçını kötü yöneten Ozan Ergün’ü bu maça vermişler! İlk yarıda ev sahibi takıma en az beş sarı kart çıkarması gerekirdi arkadaşın! Eee ne de olsa MHK’den torpilli arkadaş!
- Aklın yeni mi başına geldi?
Tabi ki, tepki Ole’ye, Amir sitemi!