Geçtiğimiz ay BBC adına Gabriel Gatehouse adlı bir gazeteci, Cezza’daki YPG ve YPJ’lilerle görüştü. BBC haber sitesinde 5 Eylül 2014’de yayımlanan haber röportajda “Bêrivan” adlı genç bir kızın fotoğrafına da yer veriliyor.
Bir ay sonra kimliği ve kaynağı belirsiz biri ya da birileri bu fotoğrafın altına “19 yaşındaki Batmanlı Ceylan Özalp adında genç bir kız Kobani’de IŞİD’in eline düşmemek için son kurşunu kendine sıktı” şeklinde bir not düşerek bir tweet attı.
İnternet siteleri bilgiyi doğrulatmadan, kaynağına ulaşmadan söz konusu tweet üzerinden bu iddiayı sürdürdü. Öyle ki; “Cezza’daki Berivan”, “Kobani’deki Ceylan” oldu. Birinde “Batmanlı” ise bir başka sitede “Sason”lu oldu. YPJ’li iken PKK’lı oldu...
Sosyal medyada dolaşıma giren Berivan’ın fotoğrafı; her defasında yeni bir “yalan” üreten kuşkulu bir habere dönüştüğü halde, bir gün sonra aralarında Milliyet’in de olduğu birçok gazete söz konusu haberi yayımladı.
Bilgi kirliliği
Bir sonraki gün Berivan’ın fotoğrafı yine internet ve gazeteler yer alacaktı fakat bu kez de haberin yalan olduğu bilgisine yer verilerek...
Dijital çağda artık bilgiye erişim ve bilgiyi yaymak kolaylaşıyor ama bilinçli okurun analitik, sorgulayıcı, doğru haber ve güvenilir kaynak arayışı da bir o kadar artıyor. Yani internet ortamında dolaşan enformasyonun önemli bir bölümü bilgi kirliliği, manipüle edilen dezenformasyon haberler olunca, doğru habere ulaşmak isteyen okur için gazetelerin varlığı tam da bu nedenlerle daha da önem kazanıyor.
Elbette gazetelerin ajanslardan ve değişik kaynaklardan gelen güncel haberleri derleyerek kendi okurlarıyla paylaşması olağandır. Ancak bu tür haberlere verilen önem o haberin kaynağına da gösterilmelidir.
Kadın güzelse...
Gazetelerin çoğu kez bilgiyi doğrulatmak bakımından zamanla yarıştığı bir gerçek. Ancak zaten gün boyu internet sitelerinde dönen bir haberi farklı bir açıdan derinlemesine araştırıp okura sunmayacaksanız ertesi gün bunu olduğu gibi yayımlamanız hem risktir hem de habercilik açısından anlamı yoktur.
Peki doğruluğundan ve haberin kaynağından emin olmadığınız bir haberi niçin yayımlarsınız?
Buradaki sorun; medya açısından kadınların, savaşta bile her zaman bir haberin ‘sosu’ olma durumundan kaynaklanıyor. Berivan mı Ceylan mı? YPJ’li mi, PKK’lı mı? Batmanlı mı Sasonlu mu? Cezza da mı Komani de mi? İntihar etti mi etmedi mi? Bu soruların hiçbir önemi yok. Kadın güzel mi güzel... Çoğu kez erkek egemen yazı işleri içinde bu yeterli bir veri olabiliyor.
Milliyet gazetesi her ne kadar iddia olarak haberi okurlarıyla paylaşsa da söz konusu haberi gerçekten teyit etmeden kullanmamalıydı. Çünkü bu tür yalan haberlerle hangi amaca hizmet edildiği, toplumda yaratılmak istenen algı, bazen yazı işlerinin ‘güzel kadın’ algısından daha tehlikeli, çok daha vahim sonuçlara yol açabiliyor. Ayrıca kendi içerisinde sürekli yeni sorular üreten bir olayı okurla paylaşırken yeni sorularla haberi geliştirmek yerine, hiçbir soruya yanıt vermeyen bir haber haber değildir.
Fotoğraftaki kim?
Milliyet Cadde eki “Deniz’in Cihangir aşkı” başlıklı haberinde Bebek müdavimi olan Deniz Akkaya’nın, “taze aşkı” Mehmet Dinçerler’le kahveyi Cihangir’de içtiğini, söz konusu mekanda çekilmiş fotoğrafa da yer vererek okurlarıyla paylaşıyor.
Avukat Ahmet Çelebi gönderdiği açıklamada “Mehmet Dinçerler ismiyle tanınan müvekkilim Muhammet Dinçerler’in haberde sözü edilen Deniz Akkaya ile sevgili olmadığı gibi fotoğraftaki şahısta kendisi değildir.” Diyor.
Magazin muhabirlerinin fotoğrafları çektikten sonra haberi ‘hayali’ ya da ‘duyum’ üzerinden soru sormadan üretmelerinin tehlikesine daha önce de değinmiştim. Bir ilişkiyi reddedebilirsiniz bu haberin yanlış olduğu anlamına gelmez. ‘Ama fotoğraftaki ben değilim bu adam kim’ deniliyorsa o haberde ciddi bir sorun var demektir.
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025