Dört ayda 1053 kitap okuyan 8 yaşındaki bir çocuğun haberini “Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi” diyerek doğru olmayan bir bilgiyle süslediğinizde, bu yalan bilginin kime ne gibi bir yararı olabilir?
Türkiye medyasından bir haber: “Afyonkarahisar’da 8 yaşındaki Mahir Atabey Türk, 4 ayda bin 53 kitap okuyarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Türk için “En Çok Kitap Okuma” rekoru sertifika töreni düzenlendi. Sertifikayı, Rekor Tescil Hakem Heyeti Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural verdi.”
Bakıyorsunuz törene dair fotoğraflar var. Sertifikasını alan çocuk var. Medyaya konuşan, çocuğun başarısını kutlayan Vali var. Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde söz konusu törene ait bilgiler var. Haber doğru. Fakat haberin içerisinde, sekiz yaşındaki bir çocuğun bütün başarısını gölgeleyen bir de çarpıtma bilgi var. Mahir Atabey Türk’ün kırdığı “en çok kitap okuma” rekoru Guinness tarafından değil, Dünya Çocuk Rekorları adlı bir organizasyon tarafından tescillendi.
8 yaşındaki Türk’ün kırdığı rekor; okuduğu bin 53 kitap öğretmenleri tarafından tutulan raporlara dayandırıldı.
Dört ayda 1053 kitap okuyan 8 yaşındaki bir çocuğun haberini “Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi” diyerek doğru olmayan bir bilgiyle süslediğinizde, bu yalan bilginin kime ne gibi bir yararı olabilir?
Guinness Rekorları Kitabı’na başvuran kişilerin 13 yaşından büyük olması gerekiyor. Bu yaşın altındakiler için ailelerin izni gerekmekte? Aile böyle bir başvuruda bulunmamış, sertifikayı veren kurum da Guinness Rekorları Kitabı’nda kitap okuma rekorlarına ilişkin bir kategorinin bulunmadığını hatırlatarak bu iddiayı yalanlıyor.
Haber medya ve internet sitelerinde “Guinness Rekorları Kitabı’na girdi” ifadesiyle yer bulurken, Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi internet sitesi ile organizasyonun sitesinde de böyle bir bilgi yer almamakta.
Dünya Çocuk Rekorları adlı organizasyon çocukları teşvik etmek amacıyla çeşitli alanlarda sertifikalarla çocukların başarılarını ödüllendiriyor. biliyoruz. Bir gün sonra haber yeniden, bu kez “Dünya Çocuk Rekorları Kitabı’na” girdi şeklinde düzeltiliyor. Böyle bir organizasyon var evet, Peki böyle bir kitap var mı?
Türkiye zaten okuma özürlü. Bir çocuğun, yetişkinlerin dahi böylesine sorunlu olduğu bir alanda başarısını yalan bir bilgiyle çarpıtmanın, bir çocuğun başarısını tartışmalı bir hale getirmenin, çocuğun başarısını abartarak gölgelemenin anlamı ne?
Bir çocuğun başarısını dünya rekoruyla taçlandırması elbette hepimizin gururu. Ama bu temenniyi, olmuş gibi haber haline getirmek sadece çocuğa zarar verir.
Haberde sekiz yaşında bir çocuğun dört ayda okuduğu 1053 kitaptan örnekler de verilmeliydi. Ama hangi kaynaklardan ne okuduğunu, söz konusu haberlerden anlamak mümkün değil. Üstelik bu çocukların hangi bilgilerle nasıl yol aldıkları, oldukça önemli bir başka sorun olarak karşımıza çıkarken… Sadece okumak da yetmiyor ne okuduğumuz da önemli. Örneğin en son 6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabının 61. sayfasında Uygur Devleti anlatılırken, Uygur alfabesi ile belirtilen yerde, yanlışlıkla İbrani alfabesinin kullanılması gibi. Onu bile yanlış kullanıyorlar. Uygur Devleti’nin kullandığı 18 harfli eski Türk alfabesinin yerine İbrani alfabesindeki 27 harften sadece 18’inin yer aldığı yanlış bir görsele yer vererek. Olay medyada yer aldı ancak yetkililerin ilgi alanına dahi girmedi. Düşünün ki bu kitabı bir milyonun üzerinde öğrenci okudu ama yanlış bilgiye sahip olarak okudu.
Dolayısıyla iyi bir haberi dahi çarpıtarak verdiğimiz, yanlış bilgilerle dolu ders kitaplarına müdahale etmediğimiz bir ortamda bu çocukların kaç tane kitap okuyup okumadığının ne gibi bir önemi olabilir sizce?
Özay Şendir
İlkbahar sonu savaş senaryosu
20 Nisan 2025
Abbas Güçlü
Aynı dili konuşamıyoruz
20 Nisan 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcının rotası denge ve seçicilik
20 Nisan 2025
Ali Eyüboğlu
“Yarım asrı geçti hâlâ şarkılarımız dillerde!”
20 Nisan 2025
Güldener Sonumut
Brexit, konfederasyon modeli ve Kıbrıs sorunu
20 Nisan 2025