ABD’nin New York kentinde Stony Brook Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, kanser oluşmasında genlerin değil, yaşam tarzının etkili olduğu öne sürülünce Milliyet haberi “Kanser genetik değilmiş” başlığıyla verdi.
Haberde “Güneş ışığı, sağlıksız beslenme, sigara gibi faktörlerin DNA’dan daha büyük bir rol oynadığı ortaya çıkarken, görülen kanser vakalarının yüzde 90’dan fazlasının dış etkenlerle bağlantılı olduğu belirtiliyor.
Okurumuz Doktor Adem Şentürk şöyle diyor: “Her kanser vakası, kendi içinde değerlendirilmesi gereken bir konudur. Her birinde ‘etken faktörler’ değişiktir. Örneğin öyle kanser türleri var ki, sadece genetik nedenlerle geçebiliyor. Dolayısıyla “Kanser genetik değilmiş” demek aşırı iddialı bir başlık. Ayrıca genetik üzerine yapılmış onca çalışmayı yok mu sayacağız? Sizin iki kelimeyle özetlediğiniz bu iddia tıp dünyasını ayağa kaldıracak öneme sahip. Haberinizde araştırma hangi kanser türü üzerine hangi amaçla, neyi hedef alarak yapılmış bilmiyoruz ama atılan başlık kabul edilebilir bir başlık değil. Bu tür araştırmalar ya bilgiyi de içeren bir şekilde verilmeli ya da tıp alanında uzman hocalardan görüş alınmalı. Aksi halde insanlar gazetelerde okuduğu bu eksik ve yanlış bilgilerle bize geliyor. Bu da bambaşka sorunlara yol açabiliyor.”
Okurumuz haklı. Uluslararası Kanser Ajansı’na göre; 2025 yılında toplam 19,3 milyon yeni kanser vakası olacak. Gerek kanser vakalarının yüzde 56,8’i gerekse de kanserden kaynaklanan ölümlerin yüzde 64,9 yarısından fazlasının az gelişmiş ülkelerde olduğu da ayrı bir saptama. Haliyle bizim gibi ülkelerde bu tür haberlere daha çok önem verilmeli, kesin bilgilerden kaçınılmalı ve araştırmalar sağlık alanında uzman kişilerin görüşleri de alınarak verilmeli.
Kadın haberleri karnesi ve Milliyet
Türkiye’de çoğu ölümle sonuçlanan kadına yönelik şiddet üzerine birçok sivil toplum örgütü ve sendikalar soruna dikkat çekmek için hemen her gün bir bildiri yayımlıyor. Konu meclisin de gündeminde ama cinayetler hız kesmiyor, kadınlar hâlâ öldürülüyor...
Bıçaklanan, darp edilen, kurşun yağmuruna tutulan, parçalanan, bedenleri yakılan kadınlar... Her birinin hikâyesi bir insanlık dramı olsa da bu cinayetler hala resmi kurumların araştırmalarında istatistik bir veri olmanın ötesine geçemiyor...
Ancak kadınların kendilerini ifade edebilme, iletişim ve üretim alanında olanak ve güçlerini artırmayı ve kadınların cinsiyetçi olmayan temsil ve deneyimlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan Filmmor gibi oluşumlar da var. Filmmor son olarak “Kadın Cinayetleri Önlenebilir” kampanyasıyla sorunu gündemde tutmaya çalışıyor. Filmmor araştırma ekibi bazı gazeteleri ve web sitelerini inceleyerek, kadın cinayetlerini haberleştirme de medyayı sınıfta bıraktı…
Filmmor’un araştırmasına konu olan 103 kadın cinayeti haberinden 69’u üçüncü, 12’si üçüncü ve dördüncü, 22’si ise diğer sayfalarda yer almış, bu cinayetlerin sadece 12’si birinci sayfadan yapılmış. En dili haberi kullanış biçimi yarattığı algı gibi değerlendirmelerle basına verilen en yüksek karne notu 3 olmuş. Filmmor’un karne sonrası hazırladığı medya kılavuzu ise tam da bu nedenlerle son derece önemli.
Araştırmaya konu olan ve karne notu zayıf olan bu gazetelerin içerisinde Milliyet yok...
Milliyet’in kadın şiddeti haberleri
Milliyet Gazetesi’nde ise bu yıl “kadına yönelik şiddet” i konu alan 319 haber yapılmış. Milliyet’in kadın cinayetleri üzerine attığı başlıklardan bazıları ise şöyle: “Şiddet toplumların kamburudur”, “Türkiye’de yasaların uygulanması sorunlu”, “erkekler mücadelenin parçası olmalı”, “Erkeklerin aldığı kararlar kadınları mağdur ediyor”, “kadına şiddetle mücadelede özel büro yöntemi”, “Kadına şiddete karşı ulusal eylem planı”, Ekmek kâğıtlarına sarılı yardım hattı”, “CHP’den şiddetle mücadele formülü”, “5 yılda bin 134 kadın katledildi” “İyi hukukçu vicdanlı olandır” “yasaları uygulayın suçu ödüllendirmeyin...”
Milliyet haberlerinde sadece kadın cinayetlerine yer vermekle kalmamış, bu cinayetlerin önüne geçmenin yollarını da sayfalarına taşımış görünüyor. Ayrıca gazete kadın sorununa çözüm üretmek ve toplumsal bilinç yaratmak amacıyla da Mart’tan bu yana da “Mor sayfa”yı okurlarıyla paylaşıyor. Bunlar son derece önemli haberler... Dolayısıyla Filmmor’dan bir karne notu da biz bekliyoruz.
