Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hukukta “Lekelenmeme hakkı” diye bir hak var. 

Çoğu kişi bilmez, sözü de pek edilmez. 

Bu hak, kişinin haksız yere suçlanmamasını, isminin karalanmamasını, toplum gözünde itibarının kaybolmamasını... soruşturma geçirse bile hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan kamuoyunda suçlu olarak gösterilmemesini güvenceye alır. 

Örneğin bir kişi hakkında soruşturma başlamış olsa bile isminin medyada, sosyal medyada dolaşması sonucu kişi suçsuz bile olsa kamuoyunda damgalanır. Bu hem özel hayatını hem meslek hayatını hem de psikolojik durumunu etkileyebilir.

Haberin Devamı

Lekelenmeme hakkı, suçsuz bireyin itibarını ve onuruyla yaşama hakkını garanti altına alan temel bir insan hakkıdır.

Yargı kararı olmadan kişinin “zanlı, şüpheli” yerine doğrudan katil, hırsız, tecavüzcü gibi ifadelerle itham edilmesi bu hakkın ihlalidir. 

Somut delil olmadan yapılan şikayetlerin işlem görmesi ve kişinin adının resmi kayıtlara girmesi hak ihlalidir. 

Kolluk veya savcılık makamlarının, soruşturma dosyasındaki bilgileri sızdırması veya açıkça paylaşması öyledir. 

Kişi ifade verirken veya gözaltına alınırken basın mensuplarının orada bulunması veya kamera çekimlerinin yapılması da lekelenmeye sebep olur. 

Kişi hakkında somut delil olmadan ev arama kararı verilmesi, bu aramaların medya tarafından kayda alınması yine bu hakkın ihlalidir 

Lekelenmeme hakkı temel bir insan hakkıdır. Savunalım, uygulayalım. 

ATATÜRK STADI

Eskişehir’de yenilenen Atatürk stadyumuna kentin merhum popüler futbolcusu ve akademisyen Prof. Fethi Heper’in adı verildi. 

Fethi Heper adına kimsenin itirazı yok. Eskişehir’in çok sevilen bir siması... Ama Atatürk adının kaldırılmasına Eskişehirliler haklı olarak itiraz ediyor... Ayrıca bu bir ilk değil… Daha önce Antalya, Afyon, Konya, Bursa, Sakarya, Antakya, Kayseri, Rize ve Giresun’da statlar yenilenirken veya benzer vesilelerle Atatürk adı kaldırılmıştı. Elazığ Stadı projesinde de Atatürk adı kaldırıldı ancak halkın ve CHP’nin tepkisi üzerine tekrar konuldu. Tartışma bir isim meselesinin ötesindedir. Bu ülkenin temelinde adı yazılı olan Cumhuriyet’in kurucusuna saygı duyup duymamak... Duyarlık ve tepki bu ince çizgide yoğunlaşıyor. 

Haberin Devamı

FÖTÖRLÜ ADAM

Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ölümünün 10. yılında (17 Haziran 2015) kabri başında anıldı. Mazi gözümüzde canlandı. 

Deniz Gezmiş’lerin idamı için Meclis’te iki elini birden havaya kaldırması... Öğrenci olaylarının en kızışmış döneminde “Bana sağcılar da suç işliyor dedirtemezsiniz” sözüyle yangına körükle gitmesi... Siyaseti cepheleştirmesi... Toplumun bir kesimini düşmanlaştırması... Unutulmayacaktır...

Bunlara karşılık cumhurbaşkanlığı döneminde laikliğe sahip çıkan, görevin gereklerini yerine getiren, tarafsız olmaya azami gayret gösteren bir anlayışla hareket etmiştir. 

Darbelere hedef oldu. Siyasi yasaklı yıllar geçirdi. O yıllar, demokrat bir kişiliğe evrilmesinde rol oynadı diye düşünülür.

Esprili adamdı. Sözlerinden zaman zaman çark eder, tutarsızlığını “Dün dündür, bugün bugündür” diye geçiştirirdi. Siyasetten: “Dosta tavsiye edilemeyecek, düşmana bırakılamayacak bir iş” diye söz ederdi. 

Haberin Devamı

Unvanı Morrison Süleyman idi. Ancak Amerikan ambargosu üzerine Amerikan üslerini kapatacak kadar da milliyetçi dinamizm göstermiştir. 

Siyasette 40 yıl var oldu. İleri yaşlarda gösterdiği olgunluğu gençliğinde gösterse Türkiye belki de sonraki sıkıntılı yılları yaşamayacaktı.