Önce hatırlatalım: Galatasaray Kulübü Kongre üyesi Arif Hikmet Çalıkoğlu, Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim ve Merve Terim’e ağır hakaretlerde bulunduğu iddiasıyla geçen yıl bir davaya konu oldu.
Mahkeme kararında Fatih Terim’in şikâyetine konu olan hakaretin stadyumdan çıkarılmasından sonrasına ilişkin olduğunu belirterek, gıyabında ve üç kişiyle paylaşılması unsurunun oluşmadığına hükmetti. Ancak o esnada olay yerinde bulunan kızı Merve Terim’e hakaret ettiği gerekçesiyle Çalıkoğlu hakkında 87 gün hapis cezası verdi, ceza paraya çevrildi.
Galatasaray Kulübü de Terim ailesine hakaret ettiği gerekçesiyle Çalıkoğlu’nun ihracına karar verdi.
Geçtiğimiz ay, Galatasaray’ın Mali Genel Kurulu, kulüp tarafından ihraç cezası verilen Arif Çalıkoğlu’nu affedince eski başkan Faruk Süren bu kararı eleştirerek “Yönetim ve başkanın lehte oy kullanması çok vahim. Bize yakışmadı” dedi.
Arşive bakmak yeterli
Milliyet Süren’in konuya ilişkin görüşünü “Bu af bize yakışmadı” başlığıyla yayımlayınca Çalıkoğlu’nun avukatı da bu haberi gazeteye yakıştıramamış olmalı ki tekzip gönderdi. Çalıkoğlu’nun avukatı Milliyet’i “Fatih Terim’e ağır hakaretler içeren” ifadelere yer vererek gerçeğe aykırı yayım yapmakla suçluyor. Haberin gerçeğe aykırı bilgiler içerdiğini öne sürüyor. Müvekkilinin hapis ve para cezası almadığını iddia ediyor.
Bir haberin önünü arkasını iyi okumak gerekir.
Kulüp bir ihraç kararını affediyor. Peki bu neyin affı? Hangi sebeple ihraç edildiğini okurlarımıza hatırlatmamamız mı gerekiyordu?
Üstelik bir mahkeme kararı var. Mahkemenin Terim’in şahsında olmasa da Terim’in ailesine yapılan hakaretten dolayı verdiği bir ceza var. Galatasaray Kulübü’nün de Terim ailesine hakaret ettiği gerekçesiyle vermiş olduğu bir ihraç kararı var.
Dolayısıyla Eski Kulüp Başkanı Faruk Süren’in Çalıkoğlu hakkında alınan ihraç kararının affedilmesine gösterdiği tepki ve ifadelerini yayımlamak bir gazetecilik görevidir.
Eğer gazetenin kendisinden kaynaklanan bir haberde iftira, yalan söz konusuysa elbette o gazeteden düzeltme talep edebilirsiniz. Ama tekzip metninde “Fatih Terim’e ağır hakaretler gibi ifadelerle gerçeğe aykırı yayım yapıyorsunuz” demek yerine bırakın mahkeme ya da kulübün aldığı kararları, Terim ailesine hakaret edildiğine ilişkin sadece medya arşivinde yer alan bilgilere bakmak bile yeterli olabilirdi.
Taraflara eşit mesafe
Ne diyor o arşiv:
Terim ailesine hakaret ettiği için yargılandı mı yargılandı, Terim ailesine hakaretten ceza aldı mı aldı, bu ceza paraya çevrildi mi çevrildi, Galatasaray Kulübünden tam da bu nedenle ihraç edildi mi edildi. O halde daha neye itiraz ediyorsunuz.
Avukat Süren’in konuşmasında iddia ettiği gibi Çalıkoğlu ceza almadı diyor.
Terim’in ailesine yapılmış hakaretten dolayı 87 gün hapis cezasının paraya çevrilmesi konusuna açıklık getirmiyor.
Mahkemenin Terim’in kendisine değil, ailesine yapılan hakaretten dolayı verdiği cezayı yok saymak, bunun üzerinden savunmaya geçmek, haberi yalanlamak laf cambazlığından başka bir şey değil. Bir insanın ailesine yapılan hakaret, aynı zaman da kendisine de yapılmış bir hakarettir.
Konuyla ilgili bir gelişmeye yer verdiği için Milliyet’i suçlamak büyük bir haksızlıktır. Gazeteden kaynaklanan gerçeğe aykırı yayım yapmak ayrı, bir kişinin basında yer bulan iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu iddia etmek ayrı bir konudur.
Tekzip metinlerinde genellikle itiraz edilen haberlerin ‘Basın Kanuna basın meslek ilkelerine aykırı’ olarak yorumlanması da üzüntü vericidir. Basın Kanunu’na aykırı olan nedir? Bir otoritenin, ya da bu haberimizde olduğu gibi eski kulüp başkanının söylemini, ithamını, iddiasını, görüşünü yayımlamak mı aykırılıktır? Basın meslek ilkeleri aksini söylüyor.
Üstelik bir haberi bütün taraflara eşit mesafede durarak sansürsüz yayımlamanın okurun güveni açısından basını daha da güçlü kıldığının örnekleriyle doludur.
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025