26 bin AB vatandaşına sahte haber hakkındaki kanaatleri ve haber kaynaklarına olan güvenleri soruldu. Katılımcılara göre en güvenilir haber kaynağı yine geleneksel medya.
Sahte haberin Avrupa’da da giderek yaygınlaşması çeşitli kurum ve kuruluşların araştırmalarına konu olmaya devam ediyor. Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü, Google’ın desteğiyle geçtiğimiz günlerde sahte haberlerin etkisini ölçmeyi amaçlayan bir rapor yayımladı. “Avrupa’daki sahte haberlerin ve çevrimiçi dezenformasyonun ölçülmesi” başlıklı rapor, UiT The Arctic University of Norway Dil ve Kültür Bölümü öğretim üyesi ve Sarphan Uzunoğlu’nun çevirisiyle Journo haber sitesinde yayımlandı. Rapora göre yalan haber yayınlayan sitelerin trafiği tanınmış haber platformlarına göre çok daha az; ancak bu içerikler sosyal medyada daha fazla etki yaratıyor. Yani “Yalan haberi okuyan yok paylaşan çok.”
Araştırmada İtalya ve Fransa’nın medya alanları baz alınıyor. Yalan haber üreten sitelerin etkilerini ölçmek için sitelerin Facebook’ta elde ettiği etkileşimlerin sayısı, web sitesi trafikleri gibi değişkenlere bakıldığında sosyal ağlarda yalan haberin güçlü ancak web sitelerinde zayıf olduğu dikkat çeken sonuçlardan biri.
Yalan ağlarda güçlü web’te zayıf
Araştırmanın öne çıkan sonuçları ise şöyle: Fransa ve İtalya’daki çevrimiçi nüfus üzerinden değerlendirildiğinde yalan haber sitelerinin hiçbiri 2017’de yüzde 3.5’luk bir kesimi aşabilecek bir aylık ortalama erişim sağlayamamış. Buna karşın, Fransa’da (Le Figaro) ve İtalya’daki (La Repubblica) en popüler haber siteleri ise sırasıyla erişim anlamında yüzde 22.3 ve yüzde 50.9 luk bir aylık ortalamaya sahip.
Sahte haber sitelerinde harcanan süre, 2017 boyunca tüm aylarda popüler haber sitelerinde harcanan sürenin altında kalmış durumda. Fransa’daki en popüler yalan haber siteleri ayda yaklaşık 10 milyon dakika ziyaret edilirken, İtalya’da ise bu süre 7.5 milyon dakika olarak belirlenmiş. Le Monde ve La Repubblica’da geçirilen zaman ise sırasıyla 178 milyon ve 443 milyon dakika olarak ortaya çıkmıştı.
Euroborameter’ın anketi kapsamında şubat başında, 26 binden fazla AB vatandaşına sahte haber hakkındaki kanaatleri ve haber kaynaklarına olan güvenleri sorulduğunda verilen cevaplar, katılımcıların yüzde 83’ünün sahte haberleri demokrasiye karşı bir tehlike olarak algıladığını gösteriyor.
Katılımcılar geleneksel medyayı en güvenilir haber kaynağı olarak görüyor: Radyo yüzde 70, televizyon yüzde 66, gazete ve haber dergileri yüzde 63 oranlarında güvenilir bulunuyor.
Katılımcıların yüzde 37’si hemen her gün sahte haberler ile karşılaşıyor ve bu kişilerin yüzde 71’i sahte haberleri tanımlamakta güçlük çekmiyor.
Sahte haberlerin yayılmasının engellenmesi konusunda ise yüzde 45 gazetecilerin, yüzde 39 resmi yetkililerin, yüzde 36 medya yöneticilerinin ana sorumluluğu üstlenmesi gerektiği düşünüyor.w
BİR YERGİ
1987’de ilk kişisel sergisini Paris’te “Gölgeler” temalı siyah/beyaz fotoğraflarla açan, Fransa Ulusal Kitaplık Koleksiyonu’na Ara Güler’den sonra eserleri kabul edilen Aramis Kalay gönderdiği bir açıklamada “Haftanın fotoğrafı” köşesinde bazı fotoğrafların kime ait olduğu bilgisine yer vermediğimizi hatırlatarak şöyle diyor: “Belma Hanım, pazar yazılarınızı düzenli okuyorum. Fotoğrafçı olduğum için özellikle ‘Haftanın fotoğrafı’na daha dikkatli bakıyorum. Bakıyorum ama fotoğrafçı adını göremiyorum. Yıllardır hem sanat hem mesleki anlamda fotoğraf üreten biri olarak ne yazık ki bu konudaki ‘Öğrenilmiş ihmalkârlık’ sorununu henüz aşamadık. Oysa biliyorsunuz fotoğraf güzel sanatların bir dalı olarak birçok fakültemizde okutulmakta, neredeyse her şehirde fotoğraf dernekleri bulunmaktadır. Yayınlanan fotoğraflar seçilmiş olmakla bir değer taşıdığına göre bu değerin yaratıcısını da belirtmek gerekir diye düşünüyorum. Dikkate alacağınızı umarak size iyi çalışmalar diliyorum.”
Dikkate alınmayacak gibi değil. Bir Ombudsman olarak daha ağır bir eleştiriyi hak ettiğimi düşünüyorum. Çünkü yıllardır bana gelen eleştirilerin önemli bir bölümü gazetelerde haber fotoğraflarının kime ait olduğu bilgisine yer verilmemesiydi. Buna rağmen bazı fotoğrafların kime ait olduğu bilgisine yer vermemiş olmam ihmalkârlık ve dikkatsizlik olarak geçiştirilemeyecek kadar önemli. Dolayısıyla hem okurlarımızdan hem de Aramis Kalay ve foto muhabiri arkadaşlarımdan özür dilerim.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024