İspanya gastronomisi burada doğdu

3 Nisan 2022

Bu yıl 20. yıl dönümünü kutlayan Madrid Fusion için İspanya gastronomisini değiştiren toplantı deniyor.

Sahnede İspanya’nın neredeyse bütün önemli şefleri yan yana bir arada. Güzel olan aslında birbirine rakip olan bu şeflerin sergiledikleri dayanışma ruhu. Hepsi bir arada birlik içinde olunca İspanya’nın kazanacağının bilincindeler. Gerçekten de İspanya son 20 yılda gastronomi alanında büyük atak yaptı. Eskiden İngiliz ve Alman turistlerin ucuz yemek yediği deniz,  kum, güneş için gittiği bir destinasyondu. Şimdi ise bir yemek için yüzlerce euro ödenen, şef restoranlarında rezervasyonların aylar öncesinden dolduğu bir hedef haline geldi. Artık İspanya bir gastronomi turizmi cenneti. Bunda şeflerinden üreticilere, devletinden bölgesel idarelere kadar sonsuz bir dayanışma içinde olmalarının büyük payı var. İşte Madrid Fusion organizasyonu dünyanın dikkatini çekmeyi başaran, ama aynı zamanda da İspanya’nın dört bir yanından şeflere ve üreticilere kendini gösterme şansı veren çok önemli bir

Yazının Devamı

Yaz kış şenlikli dağlar

27 Mart 2022

Türkiye’nin sadece kayak değil dağ turizminde de büyük potansiyeli var. Dağ turizmini çeşitlendirmek ve bütün yıla yaymak hedef olmalı. İşte bu noktada tartışılmaz bir başka çekim noktası devreye giriyor: Gastronomi.

Kayak sezonunun ömrü kısacık. Üstelik çok değişken. Sezon başında kar yağdı mı yağmadı mı derken, bu sefer eridi mi, bu hafta son defa kayabilir miyiz muhabbeti başlıyor. Bazen sezon kısacık olurken, bazen de bu seneki gibi üst üste gelen kar yağışlarıyla kış keyfi uzuyor. Değişen iklim koşulları kayak ve kış sporları meraklıları kadar tesis işletmecilerini de endişelendiriyor. Artık yatırımlar dağlarda sadece kış turizmi için değil, yazın da faal olarak kullanılabilecek şekilde yapılıyor. Geçen hafta Avusturya Başkonsolosluğu Ticaret Ofisi’nin  Erciyes Kayak Merkezi’nde düzenlediği ‘Kış ve Dağ Turizmi Altyapı Zirvesi’nde bütün katılımcıların vurguladığı ortak nokta dağ turizminin çeşitlendirilmesi ve bütün yıla yayılması üzerine oldu. 

150 yıllık geçmişe sahip

Avusturya, kayak turizminde 150 yıllık

Yazının Devamı

Kuzey yıldızının şampiyonluk öyküsü

20 Mart 2022

Dünyanın en iddialı şef yarışması kuşkusuz Bocuse d’Or. Şeflerin olimpiyatı diyebiliriz. Çünkü burada şefler lokantalarındaki yemeklerine, daha önceki başarılarına göre değil, yarışma esnasındaki performanslarına göre değerlendiriliyor. En ufak bir hatada ipi göğüslemek hayal olabilir, yılların emeği boşa gidebilir

Danimarkalı şef Rasmus Kofoed başarılması zor, adeta imkânsız bir rekora imza atmış. Şefler dünyasının en zorlu yarışı olan Bocuse d’Or yarışmasında tam üç madalya kazanmış; bronz, gümüş ve altın madalyaları ardı ardına dizmiş. Bu madalyaları alabilmek için, 2005 yılından 2011 yılına kadar yarışmış. Olimpiyat atleti gibi hazırlanmış. 7 yıl boyunca Danimarka takımının kaptanlığını üstlenmiş, deyim yerindeyse hayatını bu işe adamış. Yarışmaya hazırlanmak isteyenlere “Önce evlenmeyi erteleyin, özel hayatı unutun” diyor. İlk bronz madalyadan 2 yıl sonra bu kez gümüşü kapmış. 2010 yılında Avrupa seçmelerinde bir altın alsa da dünya birinciliği içinde ukde kalmış. Sonunda azim ve sebatla 2011 yılında Bocuse d’Or

Yazının Devamı

Mutfak birleştirir!

13 Mart 2022

Savaş ayrıştırır, komşuları birbirine düşman eder, asırlarca bir arada yaşamış insanları birbirinden koparır. Savaş açlık, kıtlık, yokluk demektir. Böyle zamanlarda bile mutfağın birleştirici gücü imdada yetişebiliyor. Dünyada Ukrayna için yapılan dayanışma kampanyalarının çoğu mutfaktan çıkıyor, herkes Ukrayna için pişiriyor

Ukrayna’dan yaklaşık 2 milyon kişinin göç ettiği söyleniyor. Gerek geride kalanlara gerekse de evlerinden yurtlarından göç etmek zorunda olanlara destek kampanyaları dünyanın her tarafından geliyor. Bunların en çok ses getirenleri ise mutfakta pişiyor. “Savaşma Borç Çorbası Yap” gibi sloganlarla kampanyalar düzenleniyor. New York’ta “Mutfaklar Birliği” (The League of Kitchens) ve Londra’da “Ukrayna İçin Pişir” (Cook for Ukraine) gibi dayanışma girişimleri dikkatleri çekiyor. New York’ta farklı etnik gruplardan kadınların evlerinde yaptıkları tarifleri paylaştıkları girişim, aslında 2014’den beri faaliyette. Özellikle pandemi döneminde online olarak

Yazının Devamı

Kadın gücünde öncüler

6 Mart 2022

Gastronomi dünyasında kadının varlığı artıyor. Üreticisinden şefine, uzmanından araştırmacısına, tadımcısından yazarına kadar kadının yeri pekişiyor; yeme içme sektörüne kattığı güç öne geçiyor. Bugün gelinen nokta gurur verici, kökünü ise neredeyse bir asır öncesinde aramak gerek

Yemek yapmak hep kadın işi gibi görülür. Ama bu sadece evde geçerlidir, herkes annesinin yemeğini yere göğe koyamaz ama şefler dünyası genelde erkeklerin tekelindedir. Hâlbuki Anadolu’da düğün derneklerde yemek yapan gezici aşçı kadınlar geleneği vardı. Ancak gerek dünyada gerek bizde profesyonel mutfaklarda ağır mutfak işi hep erkek işi olarak görülmüş. Şu noktayı da vurgulamak lazım, eskiden aşçıbaşı kavramı vardı ve bir aşçıbaşı asla kadın olamazdı. Bir zamanlar şef mutfağı kavramından pek bahsetmezdik, mutfaktaki emekçilerin adı yoktu. Ne zaman ki aşçılar şef oldu, şeflerin imzasını taşıyan yemekler sofraya konmaya başlandı, o zaman yavaş yavaş kadınların önü açıldı ve kadın şefler gündeme geldi.

Pal

Yazının Devamı

Gizemin çekici tadı

27 Şubat 2022

Kim istemez tarihin derinliklerine doğru yolculuğa çıkmayı? Elinizde sizi İstanbul’un en kritik zamanlarına, Mütareke dönemine götürecek bir anahtar olduğunu düşünün. Üstelik bu anahtar sayesinde geçmişe gidip işgal altındaki İstanbul’un kaderini değiştirebileceğinizi. İşte gizemli yolculuk başlıyor.

Pera Palas için belki de İstanbul’un en esrarengiz yapısı demek yanlış olmaz. Şark Ekspresi olarak da bilinen “Orient Express” tren yolcularını ağırlamak için kurulan otel, hep ünlü konuklarının sırlarını barındırmış. Ünlü İngiliz polisiye romanı yazarı Agatha Christie’nin izini kaybettirdiği 11 günün sırrı bu otelde gizli. Yazarın “Şark Ekspresi’nde Cinayet” kitabına ilham kaynağı olduğu için hep polisiye bir gizem barındırıyor. Otelin esrarengiz yapısı, 3 Mart’ta yayınlanacak Netflix’in yeni yapımı “Pera Palas’ta Gece Yarısı”na ilham kaynağı olmuş. Hikâyesi binanın kendisi kadar gizemli, hikâyenin kahramanı gazeteci Esra’nın adı bile esrarlı bir tını taşıyor.

Yazının Devamı

Kış içeceklerinin kralı ile kraliçesi

20 Şubat 2022

Kışın insan biraz şefkate ihtiyaç duyuyor. Yumuşacık bir battaniyenin altında kıvrılıp uyuklamak, bir kedi gibi mırıl mırıl miskinlik etmek en cazip gelen şey. İçimizi ısıtacak sıcacık bir salep, gücümüzü yerine getirecek koyu bir boza tam da bugünlerin içecekleri, âdeta kralıyla kraliçesi

İç ısıtan kış içecekleri denilince Türkiye’de rakipsiz yegâne kış içeceği salep olsa gerek. Ben ona kraliçeliği yakıştırıyorum. Asaleti ve değişmez klasik duruşuyla tahtını sallayacak başka içecek yok ama kraliçeliğe soyunan sahte taklitleri maalesef çok! Gerçek salep pahalı, bütçe yakan bir ürün. Kraliçe tacındaki mücevher gibi kıymetli de olsa bir tek kaşık salep, bir litre sütü koyultmaya yetiyor. Salep aslında yabani orkide çiçeklerinin yumrusundan elde edilen bir tür nişasta. Salep orkidesi koruma altında bir bitki, bu nedenle yurt dışına satılması yasak. Türkiye’de bölgesine göre tehdit altında listesine giren pek çok türü var. Kültür altına alma

Yazının Devamı

Çikolatanın yakın uzak geçmişi

13 Şubat 2022

Sevgililer Günü ve çikolata! Ne kadar da birbiri için yaratılmış gibiler, sanki ezelden beri ayrılmayan sevgililer! Oysa beraberlikleri çok yeni; her ikisi de yakın zamanların icadı, her ikisinin de tarih içindeki köklü geçmişlerine rağmen.

Sevgililer Günü, Antik Roma dönemindeki Luperkalia festivaline dayandırılıyor. Bu festival 13-15 Şubat’ta yapılır, kötü ruhları kovarak kenti arındırmak, böylelikle gelecek yılın temiz, sağlıklı ve bereket dolu geçmesini sağlamak amaçlanırmış. O zamanlar festivalin aşk ile pek alakası yokmuş. Ama festivale adını veren Luperkus, bereket ve doğurganlık tanrısı olduğu için bu boyut öne çıkmış. Kutlamalar öncesinde 14 Şubat günü genç erkekler ve kızlar kura çekip eşleşirlermiş. Hristiyanlık sonrasında bugün Aziz Valentin adına adanmış. Sevgililer Günü olarak kutlanması ise 1800’lerde Amerika’da başlamış. İlk başta sadece insanlar illa ki sevgililerine değil de sevdikleri herkese kart gönderirken, sonradan âşıklar arasında kutlanmaya yönelmiş ve elbette

Yazının Devamı