Eşsiz hazine: Anadolu bitki mirası

18 Mayıs 2025

Bitki çeşitliliğimiz benzersiz bir zenginliğe sahip. İstanbul Salt Beyoğlu galerisinde “Anadolu’nun Bitki Mirası” sergisi bu şaşırtıcı zenginliği ortaya koyuyor. Sergi 10 Ağustos’a kadar doğaseverlerin ziyaretine açık.

Salt Beyoğlu’daki mutfak alanında açılan “Anadolu’nun Bitki Mirası” sergisi, American Society of Botanical Artists tarafından hazırlanan ve 30 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Botanical Art Worldwide 2025 programı kapsamında düzenlenmiş. Sergi, 2005’ten bu yana floristik botanik alanında araştırma ve eğitim projeleri yürüten Flora Araştırmaları Derneği bünyesindeki Bitki Ressamları Topluluğu (BİRET) tarafından hayata geçirilmiş. Türkiye’den 47 bitki ressamının 80 çalışmasını içeriyor.

Anadolu coğrafyasında binlerce yıldır var olan, hayıtımızda mutfağımızda, soframızda bulunan, halk tababetinde yeri olan bitkiler serginin odak noktası. Seçkide tarımı yapılan tahıllar, tarla ürünleri, sebze ve meyveler kadar şifa veya farklı amaçlarla kullanılan bitki türleri de yer alıyor. Tüm bu bitkiler bitki

Yazının Devamı

Annelere çiçekli sofralar

11 Mayıs 2025

Annelere verilen en güzel hediye bir demet kır çiçeğidir. Bir anne için çocuğunun kendi elleriyle topladığı çiçeğin yerini hiçbir şey tutamaz. Anneler Günü’nde soframızı da çiçekli lezzetlerle donatabiliriz

Çiçekler soframıza her zaman ayrı bir neşe katar. Özel günlerde sofrayı vazolarda çiçeklerle donatmak içimizi açar. Elbette çiçeklerin yenilebilir olanları yemeklere de giriyor. Osmanlı mutfağında Fatih döneminde salatalara gül yaprakları ve envai çiçekler konurmuş. Topkapı Sarayı helvahanesinde çiçekli şerbetler, çiçekle yapılan şekerlemeler, çiçek özleri, çiçek özleri ile lokumlar hep yapılırmış.

Çiçekleri taze taze kullanmak çok güzel ama o güzel kokularını muhafaza etmek için kurutmak da mümkün. Özellikle lavantayı düşünün. Kuruduğu zaman aylarca kokusunu korur, elinizle hafif ezdiğinizde o mis gibi kokusunu hissedersiniz. Keza gül yaprakları da kuruyunca mis gibi

Yazının Devamı

Baharat bombası: Mesir macunu

4 Mayıs 2025

25 Nisan günü Manisa’da geleneksel Mesir Macunu Saçma Töreni’nde gökten şeker yağdı. Macun yapma geleneği Türk kültüründe Orta Asya geçmişine, hatta şekerin bilinmediği zamanlara uzanıyor.

Macun Anadolu’da köklü bir geçmişe sahip. Çocukluğumuzda rengârenk şeker macunu satan sokak satıcılarını kim hatırlamaz. Mahallede “Macuncu geldi” sesi yankılanınca, bütün çocuklar bahşiş koparmak için ninelere, dedelere koşardı. Macuncunun renk kartelası gibi tablasından çubuğa doladığı şeker çocuklar için tam bir mutluluk kaynağı olurdu. Lolipop öncesi zamanların bu sokak lezzeti kaybolmak üzere.

Nevruz zamanı çimlendirilen buğday, yemyeşil boylanınca buğday çimleri kesilip kıyılır, preslerde öz suyu çıkarılır, bu öz su kaynatılarak koyuca bir macun elde edilirmiş. Buğday çimi doğal olarak şeker içerdiğinden hiç şeker veya bal gibi bir tatlandırıcı eklenmeden yapılan bu macun, amber rengi katı pekmez gibi olurmuş. Nevruz gününe hazır edilen bu macunu özellikle

Yazının Devamı

Baharın nazlı filizi kuşkonmaz

27 Nisan 2025

Baharın güzel filizi kuşkonmazın tam zamanı. Halk arasında şifalı kabul edilen yabani kuşkonmaz pazarlarda en revaçta otlar arasında. Tarlada yetişeni de piyasaya çıktı, marketlerde boy gösteriyor. Yabanisi olsun tarla kuşkonmazı olsun, hepsi baharın tazeliğini taşıyor, tadıyla ferahlatıyor, sofralara bahar neşesi katıyor

Kuşkonmaz, tarih boyunca zengin fakir herkesin gözdesi olmuş. Topraktan boynunu uzatan bu narin filiz, alçak gönüllü yabani hâliyle köylerde herkesin mutlaka toplamaya gayret ettiği bir ot. Halk arasında mevsimin ilk filizinden bir demet olsun yiyenlerin yıl boyu tüm hastalıklardan korunacağına inanılıyor. Her yörede ismi farklı ama şifasına olan inanç aynı. Acı filiz, filiz, sarmaşık, tilkişen gibi adlarla anılıyor. Kıbrıs’ta kuşkusuz en sevilen ot olan yabani kuşkonmaz, ayrelli adıyla biliniyor. Ayvalık civarında izmila, avronyes gibi isimler kullanılabiliyor. İsimler farklı olsa da mevsiminde herkesin bir kez yumurtalı soğanlı kavurmasını yaptığı ya da sadece haşlayıp limon ve zeytinyağı ile yediği bir lezzet. Üstelik genelde pazarın en pahalı satılan otu olmasına rağmen.

Yazının Devamı

Renkli bahar sofraları

20 Nisan 2025

Bahar bayramları birbiri ardına kutlanıyor. Ortak noktaları neşe. Rengarenk yumurtaları gözleri şenlendirirken, birbirinden güzel çörekler, pastalar sofraları süslüyor. Pastane vitrinleri çikolatadan, şekerden yapılmış rengarenk yumurtalarla doluyor.

Paskalya Hristiyan dünyasının en renkli bayramlarından. Hazreti İsa’nın çarmıha gerildikten sonra yeniden dirilişinin kutlandığı bu bayramın en tipik simgesi ise yumurta. Aslında, yumurtanın sembolizmi, tüm bahar bayramlarında karşımıza çıkar; yumurta, hayatı ve yeniden doğuşun simgesi olarak tabiatın yeniden canlandığı bahara çok yakışır. Paskalyadan önceki uzun perhiz döneminde, her türlü hayvansal gıda yemek yasak olduğundan perhizin bitmesiyle Paskalya Bayramı’nda yumurta, et, süt, peynir gibi yiyecekler sofraya bol bol geliyor. Gene bu nedenle pek çok ülkede tıpkı bizim Kurban Bayramı gibi bayram yemeği kuzu oluyor. Osmanlı döneminde Hıdırellez’den önce kuzu yenilmez, baharın ilk kuzu yemeği Hıdırellez günü yenirmiş.

Sakız-mahlep uyumu

Bu tür gelenekler tüm bahar

Yazının Devamı

Turizmin yolu dizilerden geçiyor

13 Nisan 2025

Bazı diziler turizm patlaması yaşatabiliyor, gastronomi turizmini tetikleyip market raflarına kadar ürünleri etkileyebiliyor. Bu yüzden pek çok ülke için bu yapımlar mutfaklarını tanıtmak için fırsat sunuyor

Dizilerin etkisi sandığımızdan da güçlü olabiliyor. Geçen yıl Fransa’daki marketlerde “Emily in Paris” dizisinden esinlenilmiş donmuş yiyecekleri gördüğümde, “İş buralara kadar geldi demek ki?” demiştim. Nitekim hemen sonrasında İtalya devreye girdi ve dizi bir sonraki sezon Roma’ya taşındı. Bu diziler çekildikleri yerlerde turizm patlaması yaşatıyor, hatta Emily örneğinde olduğu gibi gastronomi turizmini tetikleyip market raflarına kadar ürünleri etkileyebiliyor. Kıyafetlerden aksesuarlara kadar ekranda görünen her şey satış rekorları kırıyor. Sırf bu açıdan “White Lotus” dizisinin Tayland’da çekilen son sezonununa bakmak yeterli. Tayland otoriteleri, çeyrek asırdır mutfaklarını tanıtmak için sistematik ve kararlı adımlar atıyor, bu konuda büyük yol kat ettiler. Ancak bu yapım

Yazının Devamı

Zeytinde çeşitliliği koruma zamanı

6 Nisan 2025

Aydın’ın Memecik zeytini Avrupa Birliği tarafından tescil edilen ürünler arasına girdi. Daha önce de ülkemizden pek çok zeytin çeşidi ve yöresel zeytinyağları AB tescili almıştı. Zeytin çeşitliliğimiz zengin ancak zeytin çeşitlerimizi korumamız şart.

Türkiye dünyanın önemli zeytin coğrafyalarından biri. Dünya üretiminde 4. sıradayız ancak asıl zenginliğimiz nicelikte değil. Çeşit olarak sadece bu topraklara has oldukça zengin bir zeytin çeşitliliğimiz var. Üstelik bu zenginlik sanıldığı gibi sadece Ege ve Marmara bölgelerine ait değil. Karadeniz’den Artvin’e Güneydoğu’da Mardin, Kilis gibi illere; Akdeniz kıyılarından Antakya’ya kadar birbirinden çok farklı toprak ve iklim koşullarında yetişen, bu yüzden de lezzet profili olarak çok farklı özelliklere sahip bir zeytin yelpazesi bulunuyor. Bunların pek çoğu dünyanın önde gelen zeytinleriyle rekabet edecek kalitede. Artık dünyada zeytinyağı seçerken menşeine bakılıyor. Zeytin üreten ülkelerde yerel zeytin ağaçlarının

Yazının Devamı

Şeker gibi bayram

30 Mart 2025

Şeker Bayramı’nda şekerlemeler, lokumlar, tatlı ikramlıklar, şerbetli tatlılar sofraların baş tacı. Peki, şeker ne zamandan beri hayatımızda? İkramlıkların sultanı lokumun ana vatanı neresi? Şerbetli tatlılar nasıl gelişti? Şeker sevgimizin kısa geçmişi ve bayramlık tatlıların hikâyesi nedir?

İnsanların tatlı lezzetlere farklı bir düşkünlüğü söz konusudur. Tatlı lezzetler doğada doğal olarak bulunur. Anadolu toprakları bu açıdan şanslıdır. Bal başta olmak üzere bağlar, bahçeler şekerli lezzetlerin kaynağıdır. Henüz bugün bildiğimiz şeker yokken üzüm ve dut pekmezi en önemli tatlılık kaynağıydı. Yine Anadolu’nun kuru meyve geleneği, şekere ihtiyaç bile duyulmadan insanların şeker ihtiyacını karşılamaya yetmişti. Kuru üzümün envaitürlüsü, kuru incir, kuru kayısı gibi meyveler, Anadolu coğrafyasının zenginliğidir.                

Dut kurusu öğütülür

Dut kurusu un gibi öğütülüp bugünün şekeri gibi kullanılmış. Meyvelerden yapılan

Yazının Devamı