İsrail verdiği sözleri tutmayıp zaman zaman Gazze’ye saldırılar düzenlese de Hamas’la aralarında bir ateşkes söz konusu.
Yüzbinlerce insanın öldüğü, milyonların ülkelerini terk etmek zorunda kaldığı Ukrayna ile savaşı başlatan Rusya arasındaki ateşkesin eli kulağında...
Özcan Deniz ile yollarını ayırdığı eski menajeri ve abisi Ercan Deniz arasında savaş ise bitecek gibi değil. Aksine abinin hamleleriyle savaş büyüyor.
Özcan Deniz’in eşi ve oğluyla yaşadığı Uskumruköy’deki villaların kaçak bölümler olduğu nasıl ortaya çıktı? Bir ihbar üzerine villalarda inceleme yapan Sarıyer Belediyesi ekipleri, projeye aykırı yapılanları tespit etti. Encümen de, kaçaklar hakkında yıkım kararı alıp, durumu savcılığa bildirdi.
5 Mart’ta savcı karşısına çıkan Özcan Deniz hakkında bu kez de Maliye Bakanlığa vergi incelemesi başlattı.
Ercan Deniz, bir televizyon programında, “Abimin aylık kredi kartı gideri bir milyon lira. Diziden bölüm başına aldığı para 2 milyon 250 bin lira” dediği için başlamadı bu inceleme.
Yaptığı açıklamayla öğrendik ki, Maliye’ye gidip bu ihbarı yapan kişi kardeşine olan öfkesi bir türlü geçmeyen abi...
Belediyeye, “Bu villalarda kaçak var” ihbarını yapan kim bilinmiyor ama “Kendini de yakma pahasına Maliye’ye ihbarda bulunan benim” itirafında bulunan bizzat Ercan Deniz.
Anlayacağınız “Para gitti, kardeşlik bitti”den çok öte artık konu.
Rekabet Kurumu’nu ilgilendiren bir konu
Şimdiye kadar birçok senfonik konser projesine imza atan prodüktör Nurcan Karaca’nın Facebook’ta yazdıkları ilginç...
Çünkü Karaca’nın yazdıklarından anlaşılan o ki, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu yönetimi her prodüktör ve organizatöre eşit mesafede değil... Açıklanan şartları yerine getirenler yerine yönetimle sıcak ilişkileri olanlara açık bir yer Harbiye Açık Hava!
Rekabet Kurumu, bu konuda bir inceleme yapar mı bilemem, ama Karaca’nın yazdıklarına göre, proje sahibini çırak çıkarma işi sadece televizyon ve sinema sektörüne özgü değil. Gösteri merkezleri de cazip buldukları projeleri sunanı aradan çıkarıp yapabiliyor.
Nasıl mı?
İşte Karaca’nın bu konuda yazdıkları:
“Murat Abbas ile Zorlu PSM’nin Genel Müdürü’yken bir kere toplantı yapmıştık sektörde çok saygı duyduğum bir arkadaşımın devreye girmesiyle.
Murat Abbas bana randevu verdi, gittiğimde ‘Ajda in Jazz’ projemden bahsetmiştim, o zamana kadar hep yabancı sanatçılarla yaptıkları caz festivalleri için çok güzel bir açılış olur diyerek... Bana göre gayet güzel geçmişti toplantı. Onlardan geri dönüş beklerken Ajda Pekkan’ın o zamanki menajeri beni aramış Zorlu’ya sunduğum proje için onu arayıp davet ettiklerini söylemişti... Onun da proje sahibi olarak benimle görüşmeleri gerektiğini söylediğini aktarmıştı. ‘Ajda in Jazz’ projesi için beni hiç aramadılar, onun yerine o seneki caz festivalinde başka bir sanatçıya caz söyletmişlerdi.”
Nurcan Karaca, bir prodüktör olarak müzik ve eğlence sektöründe yaşadığı haksızlıkları Facebook’taki takipçilerine anlatmak yerine Rekabet Kurumu’na bildirse daha iyi yapmaz mıydı acaba?
Eserleri 50’den fazla dile çevrilen 20. yüzyılın en gözde şairi Nazım Hikmet, “Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa!” diye boşuna yazmamıştı herhâlde!
GÜNÜN SÖZÜ
“Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez, ama yalnız ve dik durmak için gerçekten çok şey gerekir.” (Charles Bukowski)