Ali Çınar

Ali Çınar

Ali.Cinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Amerika’da 3 Kasım tarihinde yapılacak başkanlık seçimlerine 5 ay kala, Başkan Donald Trump ile Joe Biden arasındaki büyük çekişme artık medyada da yoğun şekilde işlenir oldu. Trump’ın ekibi, seçimleri “ölüm-kalım savaşı” diye nitelerken, Biden’ın ekibindeyse “Trump’ın kazanması halinde, bunun, ABD’nin sonu olacağı”na inananlar bile var... Ülkenin Kovid-19 salgınıyla yaşadığı meşguliyetse zaten malum.

ABD’nin ‘yeni’ Rusya rahatsızlığı

Tüm bunlarla uğraşan ABD, dünyadaki birçok diplomatik ve askeri faaliyetini de yeni Başkan seçilene kadar askıya almış durumda. Bu yüzden ABD’nin, dış politikada sonuç odaklı hamleler yapmasını beklemek yanlış olur gibi görünüyor. Ancak bu, Washington’ın tamamen pasif kalacağı anlamına da gelmiyor. Nitekim Suriye’de az sayıdaki askerle kendisinin olmayan petrolü koruyup, terör örgütü YPG/PKK ile işbirliğini sürdüren ABD, İran’a da gözdağı vermeye devam edecek. Yakın zamanda Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac’ın, ABD Büyükelçisi ve AFRICOM (ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı) komutanı ile görüşmesinden de bu ülkedeki krizin daha iyi anlaşılması, Libya hükümetiyle diplomatik ilişkilerin sıcak tutulmak istenmesi ve Rusya’ya gözdağı verilmesi anlamı çıkabilir. ABD Avrupa ve Afrika Kuvvetleri Donanma Komutanı Oramiral Foggo, önemli bir medya kuruluşuna verdiği demeçte, Rusya’nın Akdeniz’i “silahlandırılmış sıcak bölge”ye çevirdiğini belirtip, “Ruslar sessiz, Kalibr seyir füzeleri fırlatabilen modern denizaltılar konuşlandırıyor” açıklaması yapmıştı. Foggo, “Ruslar’ın bu denizaltılarla Avrupa sularında her yere gidebilir, dalgaların altından herhangi bir Avrupa ve Kuzey Afrika başkentini bile vurabilir” diyerek, ABD’nin, Rusya’nın Akdeniz’deki varlığından duymaya başladığı rahatsızlığı daha net şekilde ortaya koymuş oldu.

Haberin Devamı

Önemli gündem maddesi

Diğer ülkelerin paniklemiş bir halde Doğu Akdeniz’de var olma isteği ve müdahale girişimlerine bakıldığında, Türkiye’nin bu bölgede riskler alarak attığı adımların ne kadar yerinde olduğu görülüyor. NATO için de en akıllıca hareket, Fransa’ya gerekli sert mesajları verip, Türkiye’nin yanında daha samimi şekilde durması olacaktır. Libya konusunun, seçim telaşının ortadan kalkması sonrasında, Washington ile Ankara arasındaki görüşmelerin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmesini de bekleyebiliriz.

Haberin Devamı

Washington’ın hatalı politikalarıyla Suriye’de boşluğu dolduran Rusya ve İran’ın, Libya dahil diğer bölgelerde de güçlenmesi ABD’nin kesinlikle işine gelmeyecektir.

Biden’ın dış politika ekibinde kimler var?

Demokrat Parti’nin tekrar Beyaz Saray’a gelmesi halinde Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl gelişeceği merak edilmeye başlandı. Hatta “Acaba Ankara, Biden’ın ekibinden kimseyle görüşüyor mu? Tüm kartları Trump’a göre yapmak ne kadar doğru?” gibi sorular artmaya başladı. Başkan Trump’ın ikinci kez kazanması halinde, ikili ilişkilerde krizlerin atlatıldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasındaki güçlü kişisel ilişkilerin sürdüğü bir dönem olacağını görebiliyoruz.

ABD’nin ‘yeni’ Rusya rahatsızlığı

Başkan Yardımcılığı döneminde Türkiye’ye üç kez gelen Biden da, aslında Türkiye’yi ve Türk insanını çok iyi tanıyor. Ancak, Demokratlar’ın Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakın ilişkisinden duyduğu rahatsızlığı bir kenara bırakın, Biden’ın ekibinde Türkiye aleyhinde birçok kişi var. Ekipte başta FETÖ, YPG/PKK, sözde Ermeni soykırımı olmak üzere birçok konuda daha şahin seslerin olduğu biliniyor. Gelin, Biden’ın ekibindekileri kısaca tanıyalım:

Haberin Devamı

- Kampanya Müdürü Jennifer Brigid O’Malley Dillon: Obama’nın ikinci seçim kampanyasının müdür yardımcısı. Senatör Tim Kaine için çalışmış ve eski Demokrat başkan adayı Beto O’Rourke’un kampanya müdürü.

- Kampanya Müdür Yardımcısı ve İletişim Direktörü Kate Bedingfield: Film endüstrisinden geliyor. Amerikan Sinema Filmleri Derneği basın sözcüsüydü.

- Özel Kalem Müdürü Zeppa Kreager: Biden’ın Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Beyaz Saray’da çalışmış.

- Ulusal Politika Direktörü Erin Wilson: Demokrat Parti’de ve Hillary Clinton’ın kampanyasında çalışmış. Senato deneyimi var.

Aldığım bir bilgiye göre, Türkiye konularına Brennan Center for Justice Direktörü Spencer P. Boyer bakıyor. Kampanyada dış politika ekibi, belli ülkelerden sorumlu birer kişi atamış. Bunun dışında, Barack Obama, Bill Clinton’ın yanı sıra eski başkan adayı Hillary Clinton’ın ekibinden birçok kişi de Biden’ın kampanyasında çalışıyor. Ayrıca önceden Ulusal Güvenlik Konseyi’nde çalışmış temsilciler, emekli diplomatlar ve askerler de, Biden’a destek vereceğini açıkladı.Deleware Üniversitesi çatısı altında kurulan ve Joe Biden’ın kurucu başkanı olduğu düşünce kuruluşu Biden Enstitüsü’nde çalışan birçok kişi de kampanyaya başlamış durumda. Bunun dışında Demokrat Parti’ye yakın bazı düşünce kuruluşlarının uzmanları da, resmi olmasa bile dolaylı şekilde Biden’ın kampanyasına destek veriyor.

Bolton’ın kitabı ve Halk Bankası

ABD’nin ‘yeni’ Rusya rahatsızlığı

Yarın Halk Bankası ara duruşması New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam edecek. Bir önceki duruşma gibi, Covid-19 nedeniyle video konferansla görülecek duruşmadan sonuç çıkması beklenmiyor. Tahminim, bu davanın 1 yıldan önce sonuçlanmasının imkansız olduğu yönünde.

Başkan Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın kitabında Halkbank konusu gündeme gelmişti. Bolton kitabında, Halk Bankası’nın Trump ile Erdoğan arasındaki görüşmelerde birkaç kez ele alındığını belirtirken, Başkan Trump’ın bu konuda dik durmadığını, Türkiye tarafını tuttuğunu ima eden cümlelere yer vermişti. Aslında Bolton’un kitabında Türkiye konusunda yazılanların bir bölümü doğru. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump arasındaki yakın diyaloğu ve konuşulan konular da biliniyor.

Şu anda ABD Adalet Bakanlığı, Bolton’ın kitabında bazı gizli bilgilerin paylaşıldığı ve kitap basımı öncesi normal yasal prosedürün izlenmediği gerekçesiyle soruşturma açmış durumda. Zira Trump da sosyal medyada yaptığı açıklamada, “Bolton bunun bedelini ödeyecek” diyor. “Amerika’nın Sesi”ne konuşan Bolton ise, Başkan Trump’ın ülke için tehlikeli olduğunu ve bu seçimlerde kendisine oy vermeyeceğini belirterek, kitapta yazdıklarının arkasında olduğunu söyledi.

ABD’de gözden kaçanlar

- Florida, Teksas, Kaliforniya başta olmak üzere yeni tip koronavirüs vakalarında günlük artış rekorları kırılıyor. ABD’de kesinleşmiş vaka sayısı 2.5 milyonu geçti,

- Geçen hafta 1.4 milyon Amerikalı işsizlik başvurusunda bulundu ve son üç ayda toplam 47 milyon kişi işinden oldu,

- ABD’de 1 Mart 2020 itibariyle 27 bin 663 alışveriş perakende mağazası, 23 bin 981 restoran ve 15 bin 348 güzellik salonu süreli olarak kapandı,

- Ülkenin köklü şirketlerinden GNC, Kovid-19 nedeniyle düşen satışları gerekçe göstererek iflas koruma başvurusu yaptı,

- ABD-Çin arasında gerginlik artıyor. ABD, Çin Komünist Partisi yetkilileri ve ailelerine vize kısıtlaması getirdi,

- Temsilciler Meclisi’nde Washington D.C’nin 51. eyalet olması için oylama yapıldı. 232 Evet, 180 Hayır oyu çıktı. İkinci oylama ise Senato’da olacak ve kabul edilmesi çok zor,

- 4 Temmuz Bağımsızlık Günü’nde Başkan Trump’ın başlattığı “ABD’ye Selam” törenine 1.700 asker katılacağı açıklandı. Geçen yıl bu törene toplam 4.9 milyon dolar harcanmıştı,

- ABD ile Türkiye arasındaki ticaret, yılın ilk 4 ayında yüzde 17.5 artışla tarihi bir rekor kırdı. 4 aylık ikili ticaret, 7.66 milyar dolar olarak gerçekleşti,

- Senatör Graham: Türkiye’nin, Çin’in NATO altyapısına sızmalarını önlemek için yapacağı bütün girişimler tarafımızdan olumlu karşılanacaktır...