Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kıbrıs’ta 1974 Barış Harekatı’ndan sonra pek çok hata yapıldı. KKTC’nin “üniversite çöplüğü” haline getirilmesi de onlardan birisi. Oysa kumarhanelerin değil de eğitimin gücüne inanılsa, adaya doğru düzgün üç-beş üniversite yapılsa hemen her şey bugün çok daha farklı olabilirdi!

KKTC üniversitelerine 40 yıldır gider gelirim, daha önceki cumhurbaşkanlarından birinin, adanın dinamiklerini sayarken üniversiteleri kale almaması yüzünden, olup bitenleri bir süredir uzaktan izliyordum.

Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı’na “Öğrenciler adadan gitse geriye ne kalır?” hatırlatması yaptığımda, “Elbette üniversiteler başımızın tacı, onlar her şeyden önemli” dese de görünen o ki, bugün gelinen nokta tam tersi yönde.

Haberin Devamı

Aktif üniversite sayısı 21’e çıkmış, sırada yenileri varmış. Pek çoğu hakkında da farklı söylentiler var. Rol model olması için açılan ODTÜ ve İTÜ kampüsleri bile arzulanan noktanın çok uzağında.

KKTC’nin ilk ve tek devlet üniversitesi olan Doğu Akdeniz’de 80’li yıllardan itibaren çok program yaptık. Eğitim seviyesi, eğitime bakış açısı, kampüsü, dünyaya açılımı hep ötekilerden daha farklıydı ama o da siyasetin güdümündeydi. İktidar değiştikçe, yönetim kadrosu değişiyor, personel kadrosu da şişirildikçe şişiriliyordu. Bilimsel özerklik konusunda bir sıkıntıları yok ama idari ve mali özerkliğe kavuşturulması DAÜ ve KKTC’ye yapılacak en büyük iyilik olacaktır!

DAÜ

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), son yıllarda fazlasıyla içine kapanmıştı, büyük sıkıntıları vardı ama sanki yeni yönetimle birlikte silkelenmiş ve yeniden doğuş hazırlığı içerisinde. Moraller bozuk olsa da heyecan ve motivasyonları yüksek.

Öğrencileri hiç böylesine bezgin, kırgın ve umutsuz görmemiştim. İki saati aşkın sohbetin sonrasında ve en önemlisi de yeni üniversite yönetiminin sorunlara çözüm konusundaki samimiyeti kendilerini rahatlatmaya yetti de arttı. Umarız bizden sonra da devamı gelir, verilen sözler yerine getirilir. Rektör Hasan Kılıç bu konuda fazlasıyla inandırıcıydı ama bekleyip görmek gerekir…

DAÜ kurulduğu ilk yıllardan itibaren tam anlamıyla bir dünya üniversitesi. Şu an 110 ülkeden gelen 16.000 öğrencisi, 35 ülkeden 1.100’ün üzerinde öğretim elemanı var. İngilizce eğitim yapıyor. Tıptan eczacılığa, mühendislikten turizme 12 fakülte, dört yüksekokulda, 109 lisans ve önlisans, 105 programda da yüksek lisans ve doktora eğitimi veriyor. 30 araştırma merkezine sahip ve bugüne kadar 75 bin mezun vermiş.

Haberin Devamı

KKTC siyaseten tanınmasa da Doğu Akdeniz’in diplomaları dünyanın hemen her yerinde kabul görüyor. Ülkemizdeki üniversitelerden çok azının sahip olduğu Amerika’da teknoloji ve mühendislik programlarını denetleyen ABET akreditasyonu başta olmak üzere hemen her alanda uluslararası akreditasyonları var. Bu da onu diğer KKTC üniversitelerinden farklı kılıyor. Reyting sıralamalarında ise 601-800, 800-1000 bantlarında yer alıyor.

Öğrencilerinin yüzde 75’i uluslararası öğrenci ve Türkiye’den giden öğrencilerin tamamı yüzde 50, yüzde 70 ya da yüzde 100 burslu. Öğrenim ücretleri, Türkiye’deki vakıf üniversitelerinin çok altında. İlk yıllardaki barınma sorunu da YURT-KUR yurtlarıyla büyük ölçüde çözülmüş görünüyor.

Haberin Devamı

Hem ülkemizde hem de KKTC’de sayıları hızla artan apartman üniversitelerin yanında 3000 dönümlük kampüsü ve geniş mediko sosyal olanaklarıyla fark yaratıyor. 10 bini aşkın yabancı öğrencisiyle ikinci ve üçüncü bir yabancı dil öğrenmek isteyen öğrenciler için de her an, her yerde pratik yapma olanağı mevcut.

Çift ana dal, yan dal uygulamaları ve seçmeli ders oranları yüzde 15 civarında. Çok düşük. Bu konuda çok daha aktif olmaları gerekiyor!.. Pek çok ülke ile öğrenci değişim programları var ama yararlanan öğrenci sayısı arzulanan oranlarda değil.

Bu konuda da öğrencilerin teşvik edilmesi ve önlerinin açılması üniversiteye değer katacaktır!..

Öğrenci kulüpleri

Öğrenci kulüpleri bir anlamda üniversitelerin aynasıdır. Olaya bu çerçeveden baktığımızda da 50’yi aşkın öğrenci kulübü görüyoruz. Ama böylesi zengin olanaklara ve uluslararası kimliğe sahip bir üniversitede çok daha fazlası olması beklenir. Kulüplerden bazıları şöyle:

Astronomi ve Uzay Bilimleri, Çocuk Hakları, Dağcılık ve Doğa Sporları, Dans Topluluğu, Arama ve Kurtarma, Bilimsel Araştırma Topluluğu, Fikir ve Münazara, Genetik, Girişimcilik, Yazılım ve Yapay Zekâ Geliştirme…

Özetin özeti: KKTC bir turizm cenneti ve bir üniversite adası olabilirdi, hâlâ da olma şansı var. Ama bunu samimiyetle istemek ve bu yönde plan, program, liyakat ve kalite gerekiyor…