AKEL Liderinden çarpıcı açıklamalar: 'EOKA-B masum Türkleri öldürdü'

TEYFİK AYTEKİN-MİLLİYET LEFKOŞA
Rum anamuhalefet AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, "Parti olarak tarihsel gerçekleri kabul ettiklerini" belirtti ve "EOKA-B masum Kıbrıslı Türkleri ve Kıbrıslı Rumları öldürdü" diye konuştu. Milliyet Kıbrıs'ın sorularını yanıtlayan Kiprianu, "Geçmişte yaşananları kabul ettiğimiz için Güneyde salıdırıların hedefi oluyoruz" diye konuştu. Müzakere masasının en önemli konularından biri olan dönüşümlü başkanlığı BM'nin de kabul ettiğini kaydeden Kiprianu, "Bugün artık dönüşümlü başkanlığı reddetmek zor" uyarısı yaptı. Andros Kiprianu, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye tarafından asimile edildiğini öne sürdüğü açıklamalarında, "Su getirilmesi ve koordinasyon ofisini buna örnek" gösterdi. "1974'te savaşta askerde değildim, iki kuzenimi savaşta kaybettim" diye konuşan Andros Kiprianu, "Bizim evin hemen yanında topçu birliği vardı. Bombardıman sırasında uçaklar topçu birliğini vurdu. Savaşı bütün acı yönleri ile yaşadık. Savaşı insanlar yaşamamalı, insanlığa saygısı olan savaşmamalı" dedi.

'Türklerden özür diledik'

"Atlılar köyündeki Kıbrıslı Türk mezarlarını ziyaret etmeleriyle" ilgili de açıklamalar yapan AKEL Genel Sekreteri Kiprianu şöyle devam etti; "Biz parti olarak tarihsel gerçekleri açık bir biçimde kabul ediyoruz. Türkiye’nin Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halkının tümü aleyhine suç işlediğini söylüyoruz. Türkiye uzun yıllardır Kıbrıs’ın büyük bir bölümünü yasa dışı bir şekilde işgali altında tutmaya devam ediyor. TMT iki toplumun dostluğu için mücadele eden pek çok Kıbrıslı Türkü ve Kıbrıslı Rumu ve öldürdü. Ancak biz bunu diyerek noktayı koymuyoruz. Bir adım daha ileri gidiyoruz ve diyoruz ki; EOKA-B de masum Kıbrıslı Türkleri ve Kıbrıslı Rumları öldürdü. Geçmişle yüzleşmek için, önce geçmişte yaşanan tarihi gerçekleri kabul etmek gerekir."

'Sabotelere dikkat edilmeli'

"Biz bu tarihi gerçekleri dile getirdiğimiz için çeşitli kesimlerin saldırılarına hedef oluyoruz. Ancak bunlara rağmen biz bu yönde ilerlemeye devam edeceğiz. Sandallar köyüne yaptığımız ziyaretle bir mesaj göndermeye çalıştık. Masum Kıbrıslı Türklerden özür dilediğimiz mesajını verdik. Bu ziyaretten kimilerinin rahatsız olduğunu gördük, biz onları da anlıyoruz. Benim görüşüme göre, bu çabaları sürdürmeliyiz ve böylece insanlar herkesin aynı olmadığını yavaş, yavaş anlayabilmeli. Herkes aynı çuvala koyulmamalı. İki toplumun içerisinde de insana ve insan hayatına saygısı olanlar, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların aynı ortak vatanın evlatları olduğunu görüşünde olup, iki toplumun yine barış içerisinde birlikte yaşamasını isteyenler de var, bunun yanı sıra yine iki toplumda da bu çabayı sabote etmek isteyenler de var."

Dönüşümlü Başkanlık reddilemez

Kiprianu, müzakere masasındaki dönüşümlü başkanlık tartışmalarıyla ilgili "BM bile dönüşümlü başkanlığı destekliyor" dedi. "Annan planında, Kıbrıs Rum tarafı olarak dönüşümlü başkanlığı görüşmeyi kabul ettiklerini" anlatan Kiprianu ,"Hatta dönemde gündeme gelen biçimiyle, daha sonrasında Dimitris Hristofyas’ın görüştüğünden çok daha kötüydü. Sorun şu; Eğer Kıbrıs sorununu çözemezsek, durum böyle kalmaya devam etmeyecek, taksime doğru sürükleneceğiz. Biz hem realist olacak, hem de Kıbrıstürk toplumu tarafından da kabul edilebilecek bir çözüm arıyoruz. Geçmişte görüşmüş olduklarımızı bugün reddetmenin çok zor olduğunu biliyoruz" dedi.

'İzinsiz boru hattı olmaz'

Türkiye İsrail arasında bir boru hattının hayata geçemeyeceğini iddia eden AKEL Lideri Andros Kiprianu şunlaru söyledi; "Kıbrıs Cumhuriyeti’nin izini olmadan Kıbrıs’ta hiçbir yerden boru hattı geçemez. Herkes istediğini konuşabilir, uluslararası hukuk ve denizler hukuku var. Eğer İsrail gerçekten Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye boru hattı döşeyip gaz taşımak isteseydi, çoktan döşenirdi. BM’de gaz konusunun çözümlenmesini istiyor. Fakat bir türlü karşı karşıya geliniyor. Herkes dikkatini çözüme odaklamalı. Yoksa herşey tartışılabilir. Sayın Davutoğlu ile buluştuk. Çözümü desteklemeleri durumunda. Doğalgaz konusunda 2 noktada destek vereceğimizi belirttik. Bunlardan birincisi Kıbrıs doğalgazını Türkiye’ye satmak. İkincisi ise Kıbrıs üzerinden boru hattının Türkiye’ye ulaştırılması hususunda. Biz ayrıca Kıbrıs’a doğalgaz istasyonu kurulmasını istiyoruz. Doğru çözüm yolu budur."

'CTP kardeş partimiz'

Emek ve emekçi haklarının kendileri için kutsal olduğunu kaydeden Kiprianu, "Kıbrıslı Türk sol partileri, sendikaları, siyasetçileri ile sürekli görüşüyoruz. Üretim ilişkilerini tam olarak gözlemleyemiyoruz. CTP kardeş partimiz. Pek çok konuda anlaştığımız BKP, YKP, TDP, KSP ile ortak geniş alanda çalışmalarımız oluyor. Ürettikleri şeyleri birlik içerisinde yapmamalılar. Çözüm olmadığı sürece ambargoları aşmak zor. Bir yeşil hat tüzüğü var" dedi.

Kayıplar konusu önemli

Kayıp şahıslar konusunun önem taşıdığını ifade eden Kiprianu, "Pek çok aile bu acı ile yaşıyor. Halen 1200 Kıbrıslı Rum, 250 Kıbrıslı Türk kayıp var. Biz bu konuda çok insiyatif üstlendik. Hatta iki bilgi ilettik, fakat halen kazılmadı araştırmalar sürüyor. Kıbrıslı Türk siyasi partiler ile ortak açıklamalarda bulunduk. En kötüsü taşınmış mezarlar var örneğin Asha(Paşaköy), bir benzeri Lapta da yaşanmış. Siyasi kurumlar yoğun insiyatif yüklenmeli" şeklinde konuştu.

'Davutoğlu birşey yapmadı'

"Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile özel bir ilişkim var. Fakat sürekli iletişim halinde değiliz. Kendilerini oldukça aydınlattık. Geniş bölgemizde yaşanan insanlık sorunları ve insan hakları dahil konuştuk. Müzakereler için bize sözler verdiler. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu bu konuda hiçbirşey yapmadı. Bunların sözde kalmaması gerekir. Türkiye'den herkesi cesaretlendirici hamlelerde bekliyoruz. Pratikte ve yaşamaya dönük olması gerekir."