28.08.2021 - 12:56 | Son Güncellenme:
Daha önceki senelerde yapılan sondaj çalışmalarında 8 bin yıl öncesine ait izlere rastlanan höyükte eylülde başlatılacak kazıların 30 yıl sürmesi planlanıyor.
Başkanlığını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkan Fidan'ın yürüteceği kazı çalışmalarında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin yanı sıra Ankara Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ve Uşak Üniversitesinden akademisyenler de görev alacak.
Tavşanlı Höyük arazi sorumlusu ve Hititolog Sezer Seçer Fidan, AA muhabirine, bölgedeki kazı öncesi temizlik çalışmalarını başlattıklarını söyledi. Höyüğün Batı Anadolu'nun en büyük yerleşim yerlerinden olduğunu, verimli bir bölgede kurulduğunu dile getiren Fidan, şöyle devam etti:
"Daha sonra bataklık nedeniyle bu alan doldurulmuş ve sonrasında yerleşime tekrar açılmış. Daha önce yerleşen insanlar köy topluluklarıyken bataklığın doldurulmasıyla bir başkent olabilecek, bir şehirleştirmeye temel oluşturacak bir alan haline geliyor. Bu da yaklaşık olarak günümüzden 4 bin veya 5 bin sene öncesine denk geliyor. Burada şehirleşme tabii ki tek evreli değil. Bunlar zaman içinde genişleyerek devam eden oluşumlar.
Özellikle bu sene için amaç, höyüğün tepe noktasında gerçekleştireceğimiz kazılarla Hitit dönemi ile çağdaş olduğunu düşündüğümüz bir sur yapısının açığa çıkartılması. Eğer ortaya çıkarsa suruyla da Tavşanlı Höyük'ün ne kadar önemli ve kapsamlı bir yer olduğunu bir kez daha vurgulamış olacağız."
"Burada işin uzmanlarıyla çalışacağız"
Fidan, başlatılacak kazı çalışmalarına Tavşanlı Belediyesinin de ciddi destek verdiğinin altını çizerek, "Bu yıl çekirdek bir ekiple geldik. Yaklaşık 10-15 kişiyiz ancak bu sayı önümüzdeki yıllarda 20-25 kişiye kadar çıkacak. Burada işin uzmanlarıyla çalışacağız. Gerek botanik uzmanı gerek zoologlarımız gerekse de antropologlarımızla tam bir ekip oluşturmak istiyoruz." dedi.
Höyükte Batı Anadolu'da 8 bin yıldan bu yana yaşayan medeniyetlere dair bilgi ve belgelere de ulaşılabileceğini ifade ederek, "Burada Tunç Çağı'nın sonuna kadar bir yerleşim var. Dolayısıyla pek çok dönemi stratigrafik olarak görebiliyoruz. Burada hem medeniyetler arası geçişi takip etmek hem de Batı Anadolu için bu kadar büyük hektarlık bir höyüğün tam olarak önemini saptamayı hedefliyoruz. Bu kadar büyük höyük varsa çünkü konum olarak da bir başkent olabileceğini ve dolayısıyla belki de Hitit Dönemi ile ilişkili yapıları da tespit edersek yazılı belgeler ya da bulgulara ulaşılabilir. Bu da Batı Anadolu için oldukça önemli bir tespit olur. Çünkü yazılı belgeler Batı Anadolu'da çok az." dedi.