Gülen’den Gazze filosuna eleştiri

Amerikan Wall Street Journal gazetesine röportaj veren Fethullah Gülen, Gazze yolunda İsrail tarafından kanlı bir operasyonla durdurulan ‘Özgürlük Filosu’nu, İsrail’den izin almadağı için eleştirdi.
Gülen’le geçen çarşamba günü Pennsylnvania’daki evinde röportaj yapan muhabir Joe Lauria, “Münzevi Türk imam Gazze filosuna karşı çıktı” diye yazdı. Haberde şu ifadeler kullanıldı:

‘Gördüklerim çirkindi’
“Türkiye’nin en etkili dini lideri olarak görülen ve ABD’de ikamet eden, tartışmalı ve münzevi imam Fethullah Gülen, Türklerin liderlik ettiği filoyu, İsrail’in rızası olmadan yardım götürmeye çalıştığı gerekçesiyle eleştirdi.
Bir Amerikan haber kuruluşuna ilk kez röportaj veren Sayın Gülen, İsrail komandolarıyla Türk yardım grubu üyeleri arasında Pazartesi günü yaşanan ölümcül karşılaşmanın görüntülerini izlediğini söyledi. Gülen, ‘Gördüklerim hoş değildi. Çirkindi’ dedi.
Sayın Gülen, organizatörlerin yardımı ulaştırmaya girişmeden önce, İsrail’le anlaşmaya varmaya çalışmamasının, ‘otoriteye başkaldırı göstergesi olduğunu ve fayda getirmeyeceğini’ söyledi.”

‘İHH’yı yeni duydum’
Gazete, Fethullah Gülen’in bu itidalli sözlerinin, “İsrail’de iki gün gözaltında kalanların, Türkiye’de kahraman gibi karşılandığı” bir dönemde geldiğine dikkat çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da İsrail’i “zorbalık” ve “tarihi bir hata yapmakla” suçladığı hatırlatıldı.
Habere göre Gülen, İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) adını kısa süre önce duyduğunu söyledi ve “Politik olup olmadıklarını söylemek kolay değil” dedi. Gülen, kendi hareketiyle bağlantılı vakıflara, Gazzelilere yardım etmek istediklerinde, İsrail’den izin almalarını söylediğini anlattı.
Gülen, filo baskınındaki sorumluyu tayin etme işinin Birleşmiş Milletler’e bırakılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye haritası
WSJ muhabiri Joe Lauria, Gülen’in evindeki koridorda, Türkiye haritası, Kuran’dan bir ayet ve İstanbul Boğazı üzerinde uçan bir F-16 fotoğrafının bulunduğunu yazdı.
Lauria, Gülen’in kendisini apolitik bir öğretmen olarak tanımladığını ve “Kendimi müritleri olan biri olarak görmüyorum” dediğini belirtti. Lauria şöyle devam etti:

‘İddialar düşünce okumayla olabilir’
“‘Gülen Hareketi’ kitabının yazarı, Houston Üniversitesi’nden sosyolog Helen Rose Ebaugh’a göre, Gülen’in takipçileri, 100’den fazla ülkede yüzlerce okul, bir sigorta şirketi, bir banka, gazete, dergi, haber ajansı, yayıncılık şirketleri, radyo istasyonu, televizyon kanalı sahibi. Ebaugh, takipçilerinin Gülen’le bağlantılı vakıflara gelirlerinin üçte birine kadarını bağışladığını söylüyor” diye yazdı. Haberde, Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırma Programı’nın direktörü Soner Çağaptay’ın Türk polisinin yüzde 70’inin ‘Gülenci’ oluğunu tahmin ettiği belirtildi.
Gülen buna cevaben, “Böyle bir iddia ancak düşünce okuma yoluyla doğrulanabilir. Ben, bir tarikat lideri ve bazı devlet görevlilerinin resmi görevlerine karşı koyarak beni takip etmelerine neden olacak biri değilim” dedi.

AK Parti ile ortak düşman
Gazete, 2002 yılında AK Parti’nin seçilmesiyle Gülen için yeni bir dönemin başladığını, çünkü her ikisinin de “ortak düşmanının askeri-laik kurumlar” olduğunu yazdı.
Haber şöyle devam etti: “AK Parti’yle siyasi bağı olmadığını söyledi.
İmam da karşıtlarının kendisini Türkiye’deki mevcut ve eski liderlerle bağlantılandırdığını ancak bunun yanlış olduğunu söylüyor. Gülen, ‘siyasi emelleri olan bir hareketle hiçbir zaman bir ilişkim olmadı, şu anda da yok. Ben yalnızca bir Türk vatandaşıyım’ diyor.”
Bir gazetenin ortaya attığı, Gülen’in, takipçilerinden yerel kongre üyelerine bağışta bulunmalarını şart koştuğu şeklindeki iddiaya da yer verildi. Gülen’in bu konuda, ‘yerel politikacıları desteklemenin İslami gelenekte yeri olduğu’nu belirttiği aktarıldı.

Eski ajandan destek mektubu
Gazete, ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın 2007’de Gülen’in “çok büyük ticari şirketleri olan büyük ve etkili bir dini ve siyasi hareketin lideri” olduğunu belirterek kalıcı oturma izni talebini reddettiğini hatırlattı.
Gülen’in daha sonra, aralarında eski CIA görevlisi Graham Fuller’ın da bulunduğu 29 kişiden aldığı destek mektubuyla bu izni almayı başardığı vurgulandı. Gülen röportajda İç Güvenlik Bakanlığı’nın bu tanımlamasını reddederek, yalnızca kendisinden öğüt isteyenlerin bu isteğini yerine getirdiğini söyledi.