08.06.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
Seray Şahinler - Minas Avramidis… Osmanlı’nın sayısız zanaatkârlarından biri, 1877 Kütahya doğumlu. Taş ustası olarak çıktığı zanaat yolculuğunda çini ve seramik üretimiyle tarihteki yerini alan, Kütahya’dan Avrupa’ya uzanan eserlerinde geleneksel motifleri zamansız anlatıya dönüştüren bir ‘usta’.
20. yılını kutlayan Pera Müzesi, Kütahya çini ve seramik sanatına Minas Avramidis’in gözünden bakıyor bu kez. Müzenin yeni koleksiyon sergisi “Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi” Minas Usta’yı odağına alarak çininin, el emeğinin, üretimin ve özgünlüğün geçmişine bakıyor.
Sergide Minas’ın hayal gücünün, yaratıcılığının karşılık bulduğu eşsiz çiniler var. Biblolar, Osmanlıca yazılı tabaklar, şekerlikler, masa tablası gibi günlük eşyaların yanında tarihi değere sahip parçaları görüyoruz. Sergi bu yönüyle çininin dönemin sosyal ve kültürel dinamikleriyle nasıl biçimlendiği üzerine kapsayıcı bir resim de çiziyor. 1920’lerde yapıldığı kabul edilen bardak seti bunlardan biri. Çelenk motifli çerçeve içinde Osmanlıca “Kütahya Hatırası 1336 (1920)” yazıyor. Bardakların, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı onuruna üretilmiş bir setin parçası olduğu tahmin ediliyor. Yine 1926-1930 yıllarına tarihlenen bir tabağın Nuri Conker tarafından Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’a, Türkiye’nin yerli mallarındaki başarısını simgeleyen bir hediye olarak sunulduğu bilgisi not düşülmüş.
Genovefa serisi
Dönemin Kütahya’sında Rum mahallelerinde irili ufaklı pek çok kahvehanenin varlığı biliniyor. Minas Usta’nın arkadaşı Yordanis Tellaloğlu’nun kahvehanesi de bunlardan biri. Gündemin nabzının tutulduğu bu mekânlarda oynanan oyunlar, okunan gazeteler, tefrika romanlar üzerine yapılan kritikler kayda geçiyor. Bu buluşmalardaki herkes bir hikâye anlatıcısı aynı zamanda. Minas Avramidis de bu konuşmaların çoğuna tanık olmuş. Bu tanıklıkların, onun tarihe geçen “Genovefa Hikâyesi”ne ilham vermiş olabileceği düşünülüyor.
Sergide Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan seçilen 54 eserin büyük bölümü ilk kez sanatseverlerle buluşuyor. Fakat sergi, hacmiyle hikâyenin burada yarım kaldığı hissini veriyor. Minas Usta’nın ve çininin öyküsünü müzenin zengin koleksiyonuyla tamamlayacak bütünlüklü bir resim arayışla tadı damakta kalıyor.
Kendi tekniğini buldu
19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında Kütahya’da çiniciliği yeniden canlandıran ustalardan biri olan Minas Avramidis, dönemin kültürel çeşitliliği içinde yetişmiş bir zanaatkârdı. Figürlü kompozisyonlar ve anlatı içeren eserleriyle çağdaşlarından ayrıştı. Minasyan Kardeşler’in atölyesinde yetiştiği tahmin edilen Avramidis, teknik ve estetik çağdaşlarından ayrılarak bir usta olarak kısa sürede kendi atölyesini kurdu. Eserlerinde geleneksel motifleri çağdaş bir anlatı diliyle yorumlayan sanatçı, Kütahya’dan Avrupa’ya uzanan bir üretim ağında özgün işleriyle tanındı. Minas Usta, 1954’te hayata gözlerini yumdu.