Binyamin Netanyahu
9. İsrail başbakanı ve Likud Partisi başkanı. Netanyahu ayrıca, Likud Partisi’nin başkanlığı, Knesset üyeliği, Sağlık Bakanlığı, Emeklilik İşleri Bakanlığı ve Ekonomik Strateji Bakanlığı yapıyor. Netanyahu, İsrail Devleti kurulduktan sonra İsrail’de doğan ilk başbakandır. 1967 Altı-gün Savaşında, İsrail Güvenlik Kuvvetleri’ne katıldı ve Sayeret Matkal özel biriminde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Bu operasyonların içinde; Hediye operasyonu ve omzundan vurulduğu İzotop Operasyonu vardır. 1973 yılında Yom Kippur Savaşı’nda ön cephede savaştı, Süveyş kanalı boyunca yapılan baskınlarda görev aldı ve Suriye sınırlarının içinde gerçekleşen Komando saldırısında liderlik yaptı.Terhisinden önce yüzbaşı rütbesine ulaştı. Netanyahu, 1984 yılından 1988 yılına kadar Birleşmiş Milletler İsrail Elçiliği yaptı, Likud Partisi’nin başkanlığı yaptı ve 1996-1999 yılları arasında başbakanlık yaptı. Netanyahu, 1999 yılı başbakanlık seçimlerinde, Ehud Barak’a yenildikten sonra politikadan çekildi. 2002 yılında dış ilişkiler bakanı (2002-2003) ve Finans Bakanı (2003 – Ağustos 2005) olarak Ariel Şaron hükümetleri altında görev aldı, fakat, Gazze’den geri çekilme Planı’ndan kaynaklanan anlaşmazlıkla birlikte ayrıldı. Şaron’un yeni bir parti kurmak için Likud Partisi’nden çekilmesiyle, 20 Aralık 2005 yılında tekrar Likud Partisi’nin başkanlığına geçti. Netanyahu. 2006 seçimlerinde Likud çok başarılı olamadı ve sadece 12 koltuk kazandı. 2006 Aralık’ta Netanyahu resmi olarak Knesset’te muhalefet lideri ve Likud Partisi’nin başkanı oldu. Ağustos 2007’de Moşe Feiglin’i yenerek parti başkanlığı seçimlerini kazandı. 10 Şubat 2009 parlamento seçimleriyle birlikte, Likud ikinci parti oldu ve sağ partiler çoğunluğu kazandı. Netanyahu bir koalisyon hükümeti kurdu. Netanyahu’nun kardeşi, İsrail Özel Güçleri kumandanı Yonathan Netanyahu, 1976 yılında, terörle mücadele rehine kurtarma operasyonunu yönetirken öldü. Diğer kardeşi İddo Netanyahu, oyun yazarlığı yapmaktadır. Hayatı, Askeri Hizmeti ve EğitimiNetanyahu 1949 yılında Tel Aviv’de Zila ve Profesör Benzion Netanyahu çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Kudüs’te büyüdü ve eğitimini aldı. 1956 ve 1958 yılları arasında ve 1963-1967 yılları arasında ABD’de Philedelphia eyaletinde yaşadı. Netanyahu liseyi burada tamamladı ve bu nedenle, bu gün bile Philedelphia aksanıyla Amerikan İngilizce’si konuşur. 1967 yılında liseden mezun olunca, Netanyahu İsrail’e döndü ve İsrail Güvenlik Kuvvetlerine yazıldı. Savaş eğitimi aldı ve elit bir özel grup olan Sayeret Matkal kuvvetlerinde takım lideri oldu. Birçok operasyonda görev aldı. Askeri hizmetten sonra, Netanyahu ABD’ye döndü ve 1975 yılında mimarlık üzerine lisans programını bitirdi Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde. 1977 yılında ise MIT Sloan İşletme Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Bu dönemde adını Benjamin Ben Nitai olarak değiştirdi. Yıllar sonra bu ad değişikliğinin nedeninin, Amerikalıkların adını doğru telaffuz etmeleri olduğunu açıladı. Rakipleri bunu Netanyahu’nun milli kimlik bilincinin ve sadakatin eksik olduğu üzerine birçok kez kullandılar. 1976 yılında, Netanyahu, Entebbe rehine kurtarma operasyonunsa erkek kardeşi Yonathan Netanyahu’yu kaybetti. Eğitimi esnasında, Boston Danışmanlık Grubu’nda çalıştı. Mezuniyet sonrası Netanyahu İsrail’e döndü ve bir mobilya şirketinde kısa bir süre pazarlamacı olarak çalıştı. 1978 ve 1980 yılları arasında Jonathan Netanyahu anti-terörizm Enstitüsü’nü kurdu. 1984-1988 yılları arasında Netanyahu BM’e Elçilik görevinde bulundu. 2010 yılında, İngiliz New Statesman dergisi, Netanyahu’yu “50 en etkili politikacı listesinde” 11. sırada gösterdi. İlk Politik Kariyeri 1988-1996 1988 İsrail Yasama seçimlerinden önce Netenyahu İsrail’e geri döndü ve Likud Partisi’ne katıldı. Likud merkezinin iç seçimlerinde Netenyahu beşinci sırayı aldı. Sonra 12th Knesset’e Knesset üyesi olarak seçildi ve önce Dış İşleri Bakanı Moşe Arens ve sonra David Levy ‘nin yardımcısı olarak seçildi. Netenyahu ve Levy işbirliği yapamadı ve ikisinin arasındaki rekabet sonraları daha da şiddetlendi. 1991 Madrid Konferansı süresince Netenyahu İsrail Başbakanı İzak Şamir ‘in başkanlığını yaptığı delegasyonun üyeleri arasındaydı. Madrid Konferansının ardından Netenyahu İsrail Başbakanlık Ofisine Yardımcı bakan olarak atandı. 1992 İsrail yasama seçimlerimde Likud Partisi’nin yenilgisinin ardından, Likud Partisi liderini seçmek için bir seçim düzenledi, ve zafer Benny Begin’i mağlup eden Netenyahu’nundu. Shamir 1992’de Likud’un yenilgisinin hemen ardından istifa etti. İzak Rabin suikastının ertesinde, geçici olarak yerine geçen Şimon Peres düzeni bir an önce sağlamak adına erken seçim çağrısında bulundu. Netenyahu 26 Mayıs 1996’da yapılan seçimlerde Likud’un adayıydı ve bu seçimler İsraillilerin ilk kez başbakanlarını direkt olarak seçtikleri seçimlerdi. Netenyahu kampanyasını yürütmesi için Amerikalı Arthur Finkelstein ile anlaştı. İsrail içinde Amerikan seçimlerini andıran bu kampanya çok fazla saldırıya ve eleştiriye uğrasa da etkili oldu. Netenyahu seçimleri kazandı ve İsrail’de doğmuş en genç başbakan oldu. İzak Rabin Kudüs’te İsrail Devleti kurulmadan önce Filistin’in İngiliz mandası yönetiminde doğmuştu. Netenyahu’nun ön seçimlerin favorisi Shimon Peres’e karşı kazanması birçok kişiyi şaşırttı. Peres’in düşüşündeki hızlandırıcı etki ise seçimlerden kısa bir süre önce Mart 1996 ‘da Filistinlilerin iki intihar bombacısıyla 32 kişiyi öldürmesi oldu. Peres bu saldırıya engel olamadı, Peres’den farklı olarak Netenyahu Arafat’a güvenmedi ve barışın sağlanması için terörle mücadele sürecinin sürdürülmesini savundu. Zaten kampanyasını da “Netenyahu-Güvenli bir barış yapmak için” olarak yürüttü. Netenyahu’nun başbakanlık seçimlerini kazanmasına rağmen, İşçi partisi Knesset seçimlerini kazandı.Politik Kariyeri İlk Başbakanlığı 1996-1999 Wye River anıtında, Netanyahu, Yaser Arafat ve Madeleine Albright ile oturmakta.Arka arkaya intihar bomba saldırıları güvenlik için Likud’un pozisyonunu güçlendirdi. Hamas bu saldırıların büyük bir kısmını üstlendi. Başbakan olarak Netenyahu Oslo barış süreciyle alakalı birçok soru ortaya attı. Ana noktalardan birisi Oslo görüşmelerindeki müzakerelerin aşama aşama olarak sürdürülmesi konusundaki anlaşmazlıktı ve bu Kudüs’ün durumu gibi ana konularda Filistinlere herhangi bir karar alınmadan önce imtiyazlar verilmesi gerektiğini öngörüyordu. Oslo destekçileri çoklu aşama yaklaşımının Filistinliler arasında iyi niyet oluşturacağını ve daha sonra ana sorunlar ortaya çıktığında Filistinlileri uzlaşmaya sürükleyeceğini iddia ediyordu. Netenyahu verilen bu ödünlerin hiçbir olumlu geri dönüt alınmadan sadece aşırı uç görüşteki elementlere cesaret vereceğini söyledi. İsrail’in verdiği ödünlere karşın Filistin’in iyi niyetini anlamak adına dişe dokunur bir hamle çağrısında bulundu. Netenyahu’nun başbakanlık süreci barışın yavaşladığı bir dönem oldu. Politik olarak darboğaza giriş ve bundan kurtuluş 2000-03 Benyamin Netanyahu Vladimir Putin ile, Moskova’daki Yahudi Halk Merkezinde, Aralık, 20002000’lerin sonuna doğru Barak hükümetinin düşüşüyle, Netenyahu politikaya dönmek istediğini ifade etti. Yasa gereği, Barak’ın istifası sadece başbakanlık seçimlerinin önünü açıyordu. Netenyahu ise bunun yerine genel seçimlerin yapılması gerektiğini aksi taktirde sağlam bir hükümet kurulamayacağını söylüyordu. Sonuçta Netenyahu başbakanlık seçimlerine girmemeye karar verdi, bu durum ise Netenyahu’dan daha az popüler olan Ariel Şaron’un sürpriz bir şekilde yükselişini sağladı.2002’de İsrail İşçi Partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından dış işleri bakanlığı koltuğu boşaldı ve başbakan Şaron, Netanyahu’yu dış işleri bakanı olarak atadı.9 Eylül 2002’de Netanyahu’nun Montreal’de Concordia Üniversitesinde önceden planlanan konuşması yüzlerce Filistinlinin protestosu sebebiyle iptal edildi. Süreç boyunca otelinde kalan Netenyahu, aktivistleri terörizme destek verdikleri için suçladı. Netenyahu Likud seçimlerinde Sharon’a meydan okudu ama başarılı olamadı.Ekonomi Bakanlığı2003 İsrail meclis seçimlerinden sonra birçok kimseye sürpriz gelse de Sharon Dış İşleri Bakanlığını Silvan Shalom’a, Ekonomi Bakanlığını ise Netanyahu’ya teklif etti. Bazı uzmanlar Sharon’un bu hareketini Netanyahu’yu dış işleri bakanı koltuğunda politik bir tehdit olarak gördüğü için yaptığını ve onu bilerek belirsiz olan ekonominin başına getirdiğini böylece popülaritesini düşüreceğini iddia ettiler. Netanyahu bakanlıkta bağımsız kararlar alabileceği şartıyla bu görevi kabul etti. Ekonomi bakanlığı süresince İsrail’in el-Aksa İntifadası dönemindeki kötü durumunun üstesinden gelmek için bir ekonomik plan ortaya koydu. Plan daha çok daha liberal bir pazarı içeriyordu. Netanyahu uzun zamandır çözülemeyen birkaç konuda özellikle bankalar sistemi konusunda başarı gösterdi. Buna karşın İşçi partisindeki rakipleri Netanyahu’nun yaptıklarını İsrail Sosyal güvenlik ağına Thatcher vari bir saldırı olarak algıladı. Netanyahu 2004’de Gazze planı referanduma götürülmezse istifa etmekle tehdit etti,ama daha sonra ultimatonunu kaldırdı ve Knesset’teki programı oyladı. 2005 Ağustos’unda ise İsrail kabinesi Gazze’den çekilme planını onayladıktan kısa bir süre önce istifasını verdi. Bundan kısa bir süre sonra İtalya’nın ekonomi bakanlığı teklifini geri çevirdiğini söyledi.Likud ve Muhalefetin Lideri 2005-09Sharon’un Likud’den geri çekilişini takiben, Netanyahu Likud için en güçlü lider adaylarından biriydi. Likud liderliği için bundan önceki denemesi 2005 Eylül’ündeydi. 20 Ararlık 2005’de oyların yüzde 47sini alarak liderliği aldı. Mart 2006 Knesset seçimlerinde Likud Kadima ve İşçi partisinin arkasından üçüncü sırada yer aldı muhalefet lideri olarak görev yaptı.Ağustos 2007’de Netanyahu yeniden Likud’un başkanı olarak seçildi ve bundan sonraki başbakanlık seçimlerinde yüzde 73’lük oyla aday gösterildi, bu seçimlerde Moshe Feiglin ve Dünya Likud Başkanı Danny Danon’u açık ara geride bıraktı. Netanyahu Knesset’teki diğer muhalifler gibi 2008 İsrail-Hamas ateşkesine karşı çıktı. Özellikle Netanyahu. Bunun bir rahatlama değil olsa olsa Hamas’ın yeniden silahlanması için bir fırsat olduğunu söyledi.Netanyahu, 2009 Şubat’ında yapılan meclis seçimlerinde Likud’un başbakan adayıydı. Tzipi Livni’nin koalisyonu oluşturamaması Likud’u anketlerde önde gösteriyordu ama İsrail seçmeninin 3’de biri kararsızdı.Gerçek seçimlerde Likud en fazla sandalyeyi alan ikinci parti oldu, Livni’nin partisi bir sandalyeyle Likud’u geçti. Buna rağmen sağ kanat partilerin çoğunluğu alması sebebiyle, Netanyahu zafer ilan etti. Sağ partilerin çoğunluğun yüzde 65 ini kazanmasına rağmen, Netanyahu geniş merkezli bir koalisyon tercih etti ve Livni’nin Kadima’sına döndü, ama barış sürecindeki izleyecekleri görüş farkı sebebiyle birliktelik gerçekleşmedi. Bu defa daha küçük bir rakibi olan işçi partisine yöneldi ve anlaştı.