‘Yaşam alanında sanat hayalimiz’

Gedik Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın yeni bir atılımı olan Gedik Sanat, bağlı olduğu ilkeler doğrultusunda, kültür ve sanat camiasına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor. Temelini mitoloji ve tarih üzerine kuran bir oluşum olan Gedik Sanat 19 Mayıs’ta, Atatürk’ün Samsun’a çıkmasının 100’üncü yılı vesilesiyle özel bir konsere imza atacak. Bu kapsamda sanat danışmanı ve aynı zamanda bariton Caner Akgün, Gedik Sanat’ı ve hayata geçecek olan projelerini anlattı.

- Bu ay Gedik Filarmoni Orkestrası ve Gedik Oda Orkestrası hayata geçirilecek. Süreç nasıl işliyor?

Gedik Sanat fikri primitif bir haldeyken, yönetim kurulu başkanımız Hülya Gedik ile konuyu tasarladık. Önce İstanbul Gedik Üniversitesi bünyesinde kültür ve sanat hareketleri başlatıp 2018 - 2019 sezonu içerisinde belli sinir uçlarına dokunmak istedik. Varlığımızı, düşüncelerimizi aktarmak istedik. Bizim temel amacımız 19 Mayıs’a yakın bir tarihte Gedik Filarmoni Orkestrası’nın lansman konserini düzenlemek. Bu eylem hacmimizi geliştirip 2019-2020 sezonunda Gedik Flarmoni Orkestrası, Gedik Oda Orkestrası ve Gedik Sanat Oda Müziği Konserleri olmak üzere bir sanat takvimi kurgulamayı planlıyoruz. Tanıtım konserimizin içeriğine gelecek olursak, Liszt’in “Prometheus Senfonik Şiiri” var. Ayrıca, Ahmet Adnan Saygun’un “Keman Konçertosu” da var. Saygun’un eserini ödüllü Alman keman sanatçısı Rebekka Hartmann çalacak. Ve son olarak da konserde Beethoven’in “Eroica” eseri icra edilecek.

- Bu ay Camerata Barok İstanbul ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bir konser verdiniz. Konser sırasında bir de müze gezisi yapıldı. Bunun amacı izleyiciye duyguyu aynı anda yansıtmak mı?

Gedik Sanat olarak amacımız, gerçek yaşam alanında sanat hayalini uygulayabileceğimiz bir oda müziği konsepti yaratmak. İnsanların değişen dünyada, müziğe ve sanata daha fazla bulaşmak istediğini hissediyoruz. Bu konserimizin hepsi her sene bir ritüel şeklinde tekrarlanacak. “Müzede neden Barok?” diye sorarsanız, mitoloji ve tarihle çok ilintili. Eğitim alanında öğrencilerin bir müzeye gidip öğrendikleri, gördükleri veya hissettikleri alanda anlatımsal müziği dinlemelerini istiyoruz aynı zamanda. 6 Mayıs’ta bir konser daha var. O da bir sanat galerisinde. Son zamanlarda eser vermiş sanatçıların eserlerini gördükten hemen 15 dakika sonra bu konser gerçekleşecek.

Doğu ile Batı bir arada

- Anadolu kültürünü, tamamen Batı bir tür olan Barok’la anlatmak zor olmayacak mı?

Kültür ve medeniyet dediğimiz şey aslında evrenselliktir. Örneğin, Handel’in “Apollo ve Dafne” eseri Antakya’da geçer. Anadolu topraklarında geçmiş bu hikâyeyi, Handel gibi Batılı bir bestecinin yazmış olduğunu vurgulamak istiyoruz.

- Gedik Sanat bünyesinde ağırlık klasik müzik üzerine mi verilecek, yoksa başka sanat dallarına da yer verilecek mi?

Takvimimizi kurgularken bir gün Ece Göksu’nun “Masal” adlı albümünü dinliyordum. Pera’nın o masalsı atmosferi gözümde canlandı ve “Pera’da bir caz konseri düzenlemeliyiz” dedim. Ece’nin “Masal” albümünden yola çıkarak, bizim bir konseptimiz daha oluştu. O da “Pera’da Caz”. Fakat genelde Klasik Müzik üzerine ağırlık vereceğiz. Anlatımsal bir müzik olan klasik müzik üzerine yoğunlaşmamız benim biraz opera sanatçısı olmamla da ilintili bir durum. Ancak Gedik Sanat görsel sanatlara da önem verecek.