GündemMersin'deki patlamanın hatırasını kafasında taşıyacak!

Mersin'deki patlamanın hatırasını kafasında taşıyacak!

20.08.2008 - 12:03 | Son Güncellenme:

Mersin'deki hain saldırıda yaralanan polis memuru, başındaki şarapnel parçalarıyla yaşayacak

Mersindeki patlamanın hatırasını kafasında taşıyacak

Mersin’de dün 13 polis memurunun yaralanmasına neden olan patlamada başına şarapnel parçaları isabet eden Ferhan Tek’in yoğun bakımda tedavisi sürüyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, dünkü patlamada ağır yaralanarak kaldırıldığı Mersin Devlet Hastanesi’ndeki Beyin Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi altında tutulan Ferhan Tek’in (41) bilinci yerinde.

Başına isabet eden şarapnel parçalarından yaralanan Tek’in beyin zarının yırtıldığını ifade eden doktorlar, genel durumunun iyi olduğunu, ancak yoğun bakım ünitesinde tedavi gören tüm hastalar gibi Tek’in de hayati tehlikesinin bulunduğunu vurguladılar.

Haberin Devamı


Halen kafatası içerisinde bulunan şarapnelin küçük bir ihtimalle bile olsa yaşam kalitesini düşüren felç gibi hastalıklara davetiye çıkarabileceğini anlatan yetkililer, şöyle konuştular:

"Başındaki parçanın çıkarılması tehlike arz eder. Çünkü parça çıkarılmak istenirken, beyine daha fazla zarar verilebilir. Zaten kafadaki zarar gören bölüm tedavi edildikten sonra şarapnelin vücutta bulunması yaşamsal olarak hiç bir sorun teşkil etmez." Doktorların teşhisleri üzerine "başındaki şarapnel parçasıyla yaşama tutunmaya çalışacak" Tek’in Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) sevk edilmesi bekleniyor.

"KADERİMİZİ YAŞARIZ"

Mersindeki patlamanın hatırasını kafasında taşıyacak

Polis memurluğunda 14 yılı tamamlayan Tek’in 6 yıl sonra yaşayacağı emekliliğin hayalini kurduğu öğrenildi. Mardin’deki görevini 3 yıl önce tamamlayarak Mersin’e tayini çıkan Tek, 2 çocuk babası ve mesleğini çok seven bir polis memuru. Tedavisini Beyin
Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’nin önünde bekleyerek takip eden eşi Gizem Tek, eşinin iyileşerek bir an önce aralarına döneceği günü
beklediklerini söyledi. "Kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız" diyen Gizem Tek, eşinin çok başarılı bir memur olduğunu ve işini her şeyden önde tuttuğunu kaydetti.

2 KARDEŞİ DE POLİS


Patlamanın ardından Eskişehir’den gelen anne Perihan Tek (72) ise 4’ü erkek 6 çocuğunun bulunduğunu belirterek, "Ben hepsini ne emeklerle büyüttüm. Ama tek tesellim benim oğlum gibi tüm polislerin sağ olması" dedi.
Ferhan’ın dışında biri emekli 2 oğlunun daha polis olduğunu belirten Anne Tek, şöyle konuştu: "3 oğlum polis. Biri ise yıllarca verdiği emeğin karşılığında emekli oldu. Ferhan’ın sağ salim aramıza döneceği günü bekliyoruz. Her biri ana kuzusu olan polislerimiz, kendi canlarına bile bedel olabilecek saldırıda görev aşkıyla mücadele etti."

Ferhan Tek, Mersin-Adana otoyolu Gözne çıkışından Mersin’e doğru hareket eden 27 J 6836 plakalı beyaz renkli bir otomobildeki kişinin bölge trafik müdürlüğü yakınlarında polisler tarafından durdurulduğu sırada yakalanacağını anlayınca gerçekleştirdiği patlamada yaralanmıştı.

BOMBACI PKK'LI ÇIKTI

MERSİN'de, yakalanacağını anlayınca üzerindeki bombayı patlatarak, içinde bulunduğu otomobille birlikte parçalanarak ölen terörist PKK'lı çıktı. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, teröristle ilgili, "Öngörümüz PKK'lı" derken, olay yerinde bulunan, teröristin taşıdığı kimliğin sahte çıktığını, gerçek kimliğinin DNA testi veya parmak izi araştırmasıyla belirlenmesine çalışıldığını söyledi. Teröristin eylem için kullandığı otomobilin sahibinin de bulunduğu 3 kişi gözaltına alınırken, aracın bir ay önce, Mehmet Kurtaran adlı bir kişi tarafından, Şanlıurfa'daki bir galericiden hiç pazarlık etmeden 5 bin 250 YTL'ye satın alındığı anlaşıldı. Mehmet Kurtaran'la ilgili yapılan araştırmada ise, bu kişinin, 1992'de PKK terör örgütü üyeliğinden tutuklandığı belirlendi.

Mersin polisinin takibe aldığı, içinde canlı bomba bulunan 27 J 6836 plakalı 1991 model beyaz renkli Mazda marka otomobil, otobandan Mersin'e girmek üzereyken dün saat 15.35 sıralarında eski Gözne gişeleri mevkiinde Bölge Trafik ekipleri tarafından durdurulmak istenmiş, durmayıp, kaçan terörist, yaklaşık 500 metre uzaklıkta önlem alan polisleri görünce araçtaki bombayı patlatmıştı. Terörist parçalanarak ölürken, 13 polis yaralanmıştı.

Teröristin kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta, otoban çıkışında durdurulması, Mersin'de yapılması planlanan olası bombalı saldırının da önlenmesini sağladı. Mersin polisi, müthiş takiple terör eylemini engelleyerek büyük takdir toplarken, teröristin kimliği, eylem planı, örgütü, hedefi hakkında ise çok yönlü araştırma yapılıyor.

Son durum ile ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, şu bilgiyi verdi: "Teröristin kimliğinin belirlenmesi için ilgili birimler çalışmalarını yürütüyor. DNA tespiti veya parmak izi incelemesi gibi çalışmalarla kimlik tespitine çalışılıyor. Gerçek kimliğine ulaşma anlamında soruşturma sürüyor. Olay mahallinden toplanan deliller, konunun uzmanlarınca inceleniyor. İlgili yerlere gönderildi. Tespit yapıldığında açıklanır." Aksoy, teröristin, nereden geldiğine ilişkin soruyu "Bizde Diyarbakır'dan çıktığı yönünde bir bilgi yok. Kesin bir ifade kullanmamız mümkün değil. Gaziantep'ten de çıkmış olabilir. Bilemiyoruz, araştırılıyor. Mersin sınırlarına girdiği andan itibaren emniyet teşkilatımız takibe almış ve kentimizde büyük bir eylem önlenmiştir. Arkadaşlarımıza bu başarılı çalışmaları nedeniyle kutluyorum" dedi. Vali Aksoy, hedefin neresi olduğu konusunda, "Hedef tabi ki Mersin. Ancak, bir nokta olarak kesin belirtmek şu anda zor " diye konuştu.

Olay sonrası yaralanan 13 polisten 8'inin taburcu olduğunu açıklayan Aksoy, Devlet Hastanesi'ndeki polisin, helikopterle Ankara'ya sevk edileceğini, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki 4 polisten 3'ünün de bugün taburcu edileceğini, diğer polisin aynı hastanede tedavisinin yapılacağını sözlerine ekledi.

POLİSE TEŞEKKÜR

Teröristin kent merkezine geçmeden engellenmesi nedeniyle polise başarılı çalışmaları nedeniyle teşekkür eden Vali Aksoy, teröristin, Adana yönünden gelip, Mersin'e girdiği andan itibaren takibe alındığını belirtip, şunları söyledi:

"Ben özellikle emniyet teşkilatımıza çok teşekkür ediyorum. Bu oldukça güzel bir çalışma. Kent merkezine girmeden kontrol noktasında, şüpheli aracın bu şekli ile kontrol noktasında tespit edilerek ortaya çıkarılması çok güzel. Tabi¯ ki patlama olmadan kişi ve araç alınsa daha anlamlı olabilirdi ama buda oldukça sevindirici bir çalışma. Başta emniyet müdürü olmak üçere görev alan herkese teşekkür ediyorum. Yürekten kutluyorum ve yaralanan arkadaşlara acil şifalar diliyorum. "

BİR POLİSİN DURUMU AĞIR

Yaralı polislerin tedavileri sürerken, başına şarapnel parçaları isabet eden 14 yıllık polis 41 yaşındaki Ferhan Tek'in sağlık durumunun ciddiyeti sürüyor. Mersin Devlet Hastanesi'ndeki Beyin Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi edilen Tek'in şuurunun açık olduğu, beyin zarının yırtıldığı, beyinde şarapnel parçası bulunduğu, hayati tehlike ve felç riskinin sürdüğü belirtildi. Ferhan Tek'in Ankara'da bir hastaneye sevkedilmesi bekleniyor.

2 çocuk annesi olan eşi Gizem Tek, eşinin bir an önce evine dönmesi için dua ettiğini belirtirken, "Kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız" dedi. Olayı duyar duymaz Eskişehir'den gelen anne Perihan Tek 4'ü erkek 6 çocuğu olduğunu, 2 oğlunun daha polis olduğunu, birinin emekliye ayrıldığını, bütün polisler için dua ettiğini belirtti.



OTOMOBİL BİR AY ÖNCE SATILMIŞ

TERÖRİSTİN kullandığı otomobilin bir ay önce galeri aracılığıyla satıldığı belirlendi. Otomobil üzerine kayıtlı olan Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'ne bağlı Oymaklı Köyü nüfusuna kayıtlı Şükrü Çaylan'ın köyünde çiftçilik yaptığı, yarış atı sahibi olduğu ortaya çıktı. Çaylan'ın Şanlıurfa kent merkezinde Veysel Karani Mahallesi'ndeki evine yapılan operasyonda kardeşi 24 yaşındaki Ömer Çaylan gözaltına alındı. Olayla ilgisi olmadığını bildiren kardeş Çaylan, ağabeyinin otomobili bir ay önce Bamyasuyu Mahallesi'ndeki soyadı açıklanmayan Celal adlı galericiye satılması için bıraktığını söyledi. Galerici de gözaltına alınırken, Şükrü Çaylan da, Suruç'ta güvenlik güçlerine teslim oldu.

Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan 3 zanlı, ardından Mersin'e gönderildi. Şükrü Çaylan da, otomobili 15 Temmuz'da galeriye sattığını, devrini galerici sattıktan sonra vereceğini, bu konuda da haber beklediğini kaydetti.

Çaylan'ın bıraktığı otomobilin aynı gün galeriye gelen, kendini Mehmet Kurtaran adıyla tanıtıp, Şanlıurfa'nın Bozova İlçesi'ne bağlı Kabacık Köyü'nde oturduğunu söyleyen bir kişiye sattığını bildiren galerici de, ifadesinde şöyle dedi:

"Otomobili galeriye koyduktan birkaç saat sonra kendisini Mehmet Kurtaran olarak tanıtan sarışın orta boylu birisi geldi. Otomobilin fiyatını sordu. 5 bin 250 YTL olduğunu söyledi. Pazarlık yapmadan hemen çıkarıp parasını verdi. 'Babam rahatsız, şu an Adana'da tedavi görüyor. Onunla ilgileneceğim için otomobilin devrini bir ay sonra gelip alacağım' dedi. Biz de parayı peşin verdiği için durumundan şüphelenmedik. Yaşananları duyunca şoke olduk. Devir için bıraktığı bir cep telefonu numarası vardı, onu aradığımda da ulaşamadım."

TELEFON AZERİ VATANDAŞININ

Oto galericiden aracı satın alan kişinin verdiği cep telefon numarası da, İstanbul Eyüp'te Loti Otel adresiyle Azerbaycan uyruklu 43 yaşındaki Samaya Mahmudova adına kayıtlı olduğu, bu kişi hakkında daha önce 'beyaz kadın ticareti' nedeniyle işlem yapıldığı anlaşıldı.

KURTARAN DA PKK'LI

Şanlıurfa'daki galericiden otomobili alan kişinin verdiği Mehmet Kurtaran adı da araştırılıyor. Şanlıurfa'nın Bozova İlçesi'ne bağlı Kabacık Köyü'nde oturduğu anlaşılan Kurtaran, Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince araştırılıyor. Nüfus kayıtlarına göre 1971 doğumlu gözüken Mehmet Kurtaran'ın sicil kaydı incelemesinde ise, 1992'de "PKK terör örgütü üyesi olmak, yasadışı terör örgütüne yardım ve yataklık" suçlarından tutuklandığı ortaya çıktı.