27.02.2022 - 14:25 | Son Güncellenme:
Ali Can ZERAY- Yalın Onat ERGÖR- Feridun AÇIKGÖZ-Resul ORUÇOĞLU-İsa ALMAÇAYIR/DHA
Ukrayna Odessa'dan yaklaşık 2 gün önce otobüsler ile tahliye edilen Türk vatandaşları, Edirne Hamzabeyli Sınır Kapısı'na bu sabah vardı.
5 otobüsün içinde bulunan 250'ye yakın kişi işlemlerinin ardından İstanbul'a doğru yola çıktı. Otobüsün içindeki yolculuk görüntülendi.
Geçtiğimiz hafta Rusya-Ukrayna gerilimi fiili olarak Rusya saldırılarının ardından savaşa dönüşmüştü. Dışişleri Bakanlığı Türk vatandaşları için tahliyeyi başlattı.
Yaklaşık 2 gün önce Odessa'dan yola çıkan 5 otobüs sabah saat 10.30 sıralarında Edirne Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı.
Gelenlerin bir kısmı evcil hayvanları ile tahliye edilirken kimisi de bebeği kucağında Türkiye'ye döndü. Ukrayna'dan Türkiye'ye tahliye edilen 5 otobüslük ilk kafile pasaport işlemlerinin ardından Edirne'den İstanbul'a doğru yola çıktı.
Köpeğiyle Ukrayna'nın Odessa Şehri'nden İstanbul'a gelen Yasin Şahin “Benim bulunduğum şehirde Kiev ve Harkov'a oranla biraz daha iyi durumdaydı.
Oradaki arkadaşlarımın durumu çok daha zordu. Oralarda çatışmalar hergün yaşanıyordu, hergün bombalar atılıyordu. Çok kötüydü anlatılacak gibi değil kendimi iyi hissetmiyorum. Köpeğim de aslen Ukraynalı o da savaş mağduru o da savaştan kaçtı"dedi.
Kucağında bebeğiyle Türkiye'ye gelen Kader Yakut “Eşimden dolayı orada yaşıyoruz. Odessa'da ilk gün patlamalar yaşandı. Eşim şu an orada kaldı. Ben geldiğimize hiç sevinemiyorum bile.
Bebekle yolculuk yapmak çok zordu yani, 3 günden beri perişan olduk. Oradaki halk için endişeleniyoruz, perişan halde hepsi. Biz geldik buradayız ama kalanlar ne yapacak?" diye konuştu.
5 gün önce sahiplendikleri kedi Odessa ile Türkiye'ye gelen 2 arkadaş Semih Gökkaya ve Batuhan Koçak “Çok yeni bu kedi. Aniden oldu, getirmek zorunda kaldık.
Biz bir arkadaşımızdan aldık, aldıktan 2 gün sonra Odessa'da savaş çıktı. 3 gündür bizimle birlikte seyahat ediyor. Adını Odessa koyduk" dedi.
Ukrayna'da faaliyet gösteren bir Türk şirketinin Müdürü olan İlhan Yılmaz “Odessa'da şirketimizin rüzgar santrali yatırımı var, hem de güneş santrali yatırımımız vardı. 2016 yılından beri Odessa'daydık.
Savaş başladığından itibaren tedirginlik vardı. Durum normale dönerse tabi ki geri dönerim. Herşeyimizi orada bıraktık. Bir an önce herkesin dileği savaşın sona ermesi" diye konuştu.
Ukrayna'da öğrenci olan Berkcan Kuzucu, "Biz savaşın olacağını düşünmüyorduk. Bir sabah bomba sesine uyandık orada fark ettik. Uzun bir yolculuk oldu ama geldik.
Romanya kapısında 6.5 saat civarı bekledik. Belarus'ta da 3 saat civarı bekledik. Yolculuk toplam 1.5 gün sürdü ama günler benim için karıştı belki 2 gün olmuştur. Dönüp dönmeyeceğime ailemle karar vereceğim" dedi.
Ukrayna'nın Odessa kentinde tekstil işi yapan Mehmet Bayırlı, eşi, annesi ve 2 çocuğuyla birlikte Kırklareli'nin Bulgaristan'a açılan Dereköy Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yaptı.
Kendilerine Türk hükümetinin büyük yardımları olduğunu anlatan Bayırlı "Zor anlar yaşadık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederim.
Dışişleri Bakanlığı'na da teşekkür ederiz. Moldova, Romanya, Bulgaristan'dan vizesiz geçtik. Ukrayna'nın Odessa'daki konsolosluğuna teşekkür ederiz gecesini, gündüzüne kattılar. Bazı insanlar 'Çalışmıyorlar' diye yalan haberler yayıyor. İnsanlar aileleri ile birlikte bombaların içerisinde kalıyorlar. Bombalar yağıyor, çatışmalar oluyor" dedi.
Terk ettiği Odessa'da durumun kötü olduğunu söyleyen Muhammed Türk de 3 gündür yollarda olduklarını söyledi. Türk "Ukrayna yolları kapalıydı. Moldova üzerinden geldik, oradan Romanya, Bulgaristan oradan da Türkiye'ye geldik.
Odessa'da durumlar bayağı kötü. Geceleri sıcak çatışmalar yaşanıyor" diye konuştu. Dereköy Sınır Kapısı'ndan giriş yapan bir grup Ukraynalı da Türkiye'deki yakınları tarafından karşılandı. Birbirlerine sarılıp, hasret gideren Ukraynalılar, yakınlarının yanına gitmek için sınır kapısından ayrıldı.
Rusya'nın Ukrayna'ya sürdürdüğü harekat nedeniyle bu ülkede yaşayan Türklerin ana vatana gelişleri sürüyor. Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği'nin, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, Romanya-Bulgaristan sınırından geçişlerin sorunsuz devam ettiği belirtilerek, gerek yol durumu, gerek sınır kapasiteleri bakımından Tuna Köprüsü ve Durankulak sınır kapılarının kullanılması tavsiye edildi.
Ukrayna'dan dönen vatandaşlar için vizesiz geçiş imkanının devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Romanya-Bulgaristan sınırından geçişler 27 Şubat pazar günü sabah saatleri itibariyle halen sorunsuz devam ediyor.
Ukrayna’dan dönen vatandaşlarımıza vizesiz geçiş imkanı sağlayan başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere Bulgaristan makamlarına bir kez daha teşekkür ediyoruz. Vatandaşlarımız bütün sınır kapılarından sorunsuz geçebilirler" denildi.
Yol durumu ve yoğunluk bakımından Türk vatandaşların Tuna Köprüsü ve Durankula sınır kapılarını kullanabileceklerinin ifade edildiği açıklamada, "Bununla birlikte, planlamanız farklı bir tercih gerektirmiyorsa, gerek yol durumu gerek sınır kapasiteleri bakımından Tuna Köprüsü ve Durankulak sınır kapılarını tavsiye ediyoruz.
Biz sizi, bu sınır kapılarının Bulgaristan tarafında bekliyor olacağız. Hangi kapıdan gelirseniz gelin, yaşayabileceğiniz olası sorunlara çözüm bulmaya gayret edeceğiz" ifadelerine yer verildi.
Bu arada Rusya'nın askeri harekatını sürdürdüğü Ukrayna'da bulunan Türk vatandaşlarını tahliyesi edilmesi için Dışişleri Bakanlığı tarafından bu ülkeye 27 yolcu otobüsü daha gönderildi. Otobüsler Kapıkule Sınır Kapısı'ndan çıkış yaparak Ukrayna- Romanya sınırına doğru yola çıktı.
Kiev'den yola çıkan 45 kişilik ilk Türk kafilesi, Edirne'den Bulgaristan'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı'dan ülkeye giriş yaptı. Çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Türk vatandaşları, savaşın çıktığı sabah Kiev Büyükelçiliği'ne sığınarak kurtulduklarını belirtti.
Kiev'de üniversite eğitimi alan Burak Tanış, ana vatana ulaşmanın mutluluğuyla gözyaşlarına hakim olamadı. 2 gündür yolda olduklarını belirten Tanış, "Savaşın başladığı sabah bomba sesiyle uyandık. Bomba sesinin ardından elçiliğe koştuk ve sonrasında 'İsterseniz burada sığınabilirsiniz, isterseniz evinize gidebilirsiniz' dediler.
Evimize dönmeyi tercih ettik. O günün gecesi evimize bir saldırı oldu, evimizden çıkmak zorunda kaldık. Silahlarla saldıracaklarını söylediler, kapının önünde durmayın, dediler. Kapının önüne barikat kurduk ve ardından odalarımıza geçtik. 2 saat zorladılar, kapımız açılmaya çalışıldı. Kim oldukları hakkında bilgimiz yok ama Rus yanlısı olduklarını söylediler.
Bizi Ukrayna polisi kurtardı ve elçiliğe bıraktılar. Ertesi günü evimize gittik ve yağmalandığını gördük. Kapı açılmış, fayanslar kırılmış, odaya girilmiş. Eşyalarımızı alıp gittiğimiz için bir şey bulamamışlar zaten, kurtulmuş olduk" diye konuştu.
Türkiye'ye gelecekleri anın hayalini kurduklarını belirten Tanış, "Hepimiz bu anın hayalini kurduk. Devletimiz bize kanatlarını açtı, 'Sizi orada bırakmayacağız, sahip çıkıyoruz' dedi. Şu an burada ve mutluyuz, güvendeyiz. Ailemizle görüştük, umarım onlarla birlikte olacağız" ifadelerini kullandı.
Kiev'de bir süre sığınakta beklediklerini ve ardından büyükelçiliğe sığındıklarını söyleyen üniversite öğrencisi Emir Özkan da "Nasıl anlatacağımı bilemiyorum, görmeniz gerekiyor. Sığınaklarda kaldık, büyükelçiliğimiz bizimle çok güzel ilgilendi, hepsinden Allah razı olsun.
Maalesef arkadaşlarımız geride kaldı, Allah'tan umarım hepsi sağ salim ülkeye varırlar. Çünkü aileleri ve sevenleri çok merakta şu anda. İnşallah, bir an önce ailelerine ulaşırlar" diye konuştu.
Türkiye'nin kendilerine sahip çıktığını söyleyen Yasemin Çıracı ise şöyle konuştu: "Çok yorulduk, çok uzun bir yol geçirdik, uzun süre dinlenmek istiyoruz şu anda, zorlu bir süreçti. Yaklaşık 40 saatten fazla yol sürdü. Kiev'den ilk çıkan gruptuk. Devletimiz bize otobüs ayarladı ve ülkeye ulaştık" ifadelerini kullandı.
Büyükelçiliğin kendileriyle çok ilgilendiğini söyleyen Dilan Karakurt da "Bizim ayrıldığımız gün ortalık çok fazla kızışmamıştı ama bomba sesleri duyuluyordu ve elçiliği takip ettik. Onlar bizimle çok ilgilendiler. Zordu ama şu an ülkemizdeyiz ve çok mutluyuz. Toprağımızdayız, çok şükür" dedi.
Ukrayna'da bir arabuluculuk görüşmesi için bulunan avukat Vahit Hamdioğlu da şunları söyledi: "Ukrayna'ya bir müvekkilim için arabuluculuk görüşmem vardı, salı günü onun için gittim. Cuma dönüş biletim vardı, perşembe günü savaş ilan edildi. Benim otelim Ukrayna İçişleri Bakanlığı'nın hemen yanındaydı, ilk patlama orada oldu.
Sabah saat 6'da otel sallandı, uyandık, bayağı korktuk. Otelden açıklama yaptılar, boşaltmamızı söylediler. Biz de hemen çıktık ve 29 kilometre yürüyüp büyükelçiliğe gittik. Tanklar direkt yanımızdan geçiyordu, can güvenliğimiz hiç yoktu. Sağ olsun Türkiye Cumhuriyeti sahip çıktı, ana vatana döndük. Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyoruz. Kaç saat sonra geleceğimiz zaten önemli değildi, vatana gelmemiz önemliydi."