12.01.2021 - 07:08 | Son Güncellenme:
Hanife Baş
Facebook tarafından satın alındıktan sonra pek çok güncelleme gerçekleştiren WhatsApp, milyonlarca kullanıcısına bir sözleşme ekranı gösterdi. Ekranda yazan metinde kullanıcıların 8 Şubat 2021’de yürürlüğe girecek yeni koşulları ve gizlilik ilkesini kabul etmesi gerektiği, eğer kabul etmezlerse bu tarihten sonra WhatsApp’ı kullanmaya devam edemeyecekleri yazmaktaydı. WhatsApp tarafından sunulan bu metin Twitter’da trendler listesine girdi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Başkanı Rahmi Aktepe, WhatsApp’ın yeni açıklamasıyla politika değişikliğinin amacının WhatsApp ve Facebook’un ayrı ayrı işlediği verilerin birleştirilmesi ve bunun özellikle reklam ve pazarlama faaliyetleri çerçevesinde kullanılması olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Bu bağlamda Facebook’un ürünlerinin veri tabanlarını birleştirerek müşterilerinden elde ettiği büyük veri havuzunu genişletmeye çalıştığının anlaşıldığını belirten Aktepe, şunları söyledi:
“Bugün itibarıyla aradaki bariz fark budur. Bu bağlamda hangi uygulama kullanılacak olursa olsun, bunların seçiminde temel öncelik, uygulamanın arka kapı benzeri kasten bırakılan güvenlik açıkları taşımadığını ve mümkün olan en yüksek güvenlik özelliklerini sağlayıp sağlamadığını sorgulamak olmalıdır.
Bu nedenle, uygulama üzerindeki hangi verilerin depolandığı, bu verilerin nerede ve nasıl tutulduğu gibi hususlar da incelenmeli. Uygulama değiştirmeyi düşünen kişilere panikle hareket etmemeleri ve geçecekleri uygulamaların özelliklerini de dikkatli bir biçimde incelemelerini öneriyoruz. Biz dernek olarak bu alandaki yerli ve milli yazılımların, uygulamaların geliştirilmesini ve kullanılmasını destekliyoruz.”
Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, dijital faşizmin yüzünü göstermeye başladığını dile getirerek, şunları söyledi:
“Dijital dünyadaki süreç reklam ve ticari hedeflemeden, sosyal, politik ve benzeri konularda toplumun manipüle edilmesi aşamasına gelmiştir. Kullanıcılar dijital dünyadaki hareketleri ile arkada silinmeyecek ayak izleri bırakıyor.
Küresel sosyal medya şirketleri, kullanıcıların ayak izleri üzerindeki algoritma çalışmaları ile dünya halklarının her türlü bilgisine sahip olmakta, bu veriler kullanılarak toplumların yönlendirilmesi olanaklı duruma gelmektedir.
WhatsApp’daki güncelleme AB ülkelerini kapsamıyor. Türkiye’de de kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerin hiçe sayılması kabul edilemez. Ülkemizdeki WhatsApp kullanıcılarını da firmanın uyguladığı çifte standart ve kişisel verilerimizin güvenliğini hiçe sayan ve dijital faşizme bir adım daha yaklaşan uygulaması nedeniyle protesto etmeye, alternatif platformlara geçmeye davet ediyoruz.”
Bilişim hukukçusu Gökhan Ahi, uçtan uca şifreleme kullanan WhatsApp veya benzeri platformlardaki mesajlar, fotoğraflar, belgeler, video gibi içeriklerin üçüncü kişilerce okunamayacağını iddia ederek, “Whatsapp’a gelene kadar neler var. Mobil ve internet operatörlerimiz, kullandığımız dijital servisler, alışveriş siteleri, arama motorları bizlerden elde ettiği tüm kullanım verilerini depoluyor, işliyor ve analiz ediyor.
Önemli olan bu dijital servislerin hangi verileri topladıkları, analiz ettikleri, işledikleri, paylaştıkları ve hatta nasıl sildikleri gibi konularda kullanıcıları aydınlatmak zorunda olmaları. Bu zorunluluk birkaç yıldır artık kişisel veri yasalarıyla sağlanıyor” dedi.