Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasına devam ediliyor. Duruşma saat 11.00 sıralarında başladı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Duruşmaya doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.Davanın görülmeye devam edilen dördüncü duruşmasında savcı Yavuz Engin'i tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in savunmasını yaptı.
Soruşturma savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit ettiği görüntülerle gündeme gelen sanık Mustafa Kemal Zengin ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada ilk kez savunma yapan Zengin, duruşma salonunda olan sanıklardan kimsenin kendisini tanımadığını söyledi. Bu dosyaya nasıl girdiğini anlamadığını söyleyen Zengin, “Ben buradaki 1 kişi hariç kimseyi tanımıyorum” dedi.
“KENDİ ARAŞTIRMALARIM SONUCU KORKUNÇ ŞEYLER ÖĞRENDİM”
Savcı Yavuz Engin’in makamına gitme sebebini anlatan Zengin, “Birgün bir tanıdığım akrabası olan Tuğçe Toptemel’in tutuklandığını ve tanıdık avukat olup olmadığını sordu. Ben de Aylin hanıma söyledim. Aylin dosyaya baktıktan sonra, ‘Soruşturma savcısı benim arkadaşım. O yüzden dosyayı almam etik olmaz’ dedi. Ben de kendi imkanlarımla yaptığım araştırmalar sonucu korkunç şeyler öğrendim” dedi.
“BUNLAR BATAKLIKTAN BESLENEN PARAZİTLER”
Dava kapsamında yargılanan sanıkların devletin açığını bulduğunu söyleyen Zengin, “Buradaki bir grup devletin açığını bulmuş ve devleti tırtıklamaya başlamış. Bunlar bataklıktan beslenen parazitler. Yarın isimleri değişecek, önemli olan o bataklığı kurutmak. Denetlenmemişler. Bu kadar bebek ölürken neredeydiler? Dedi.
“ÇİKOLATAMIZI ALIP SAVCININ YANINA GİTTİK”
Soruşturma savcısı Yavuz Engin’i tehdit etmediğini söyleyen Zengin, “Aylin hanım dosyayı almayınca, soruşturma savcısı Aylin’e gece 02.00’da mesaj atıp, ‘Ben bu dosyada çok boğuldum. Çok yalnız kaldım. Sen de mi beni terk ediyorsun?’ diye. Ben de savcının çekindiğini düşündüm. Aylin bana savcı beyin yanına gidelim dedi. Çikolatamızı alıp gittik. Çayımızı içip konuştuk. Ben Tuğçe’yi serbest bırak demedim. Bu kadar bebek ölürken hastaneleri neden kapatmıyorsun? Hastane yöneticilerini, doktorları neden tutuklamıyorsun? Dedim. Sonra odadan çıktığımızda Aylin’e, “Bu adam senin arkadaşın değil bizi kayda aldı’ dedim. Görüntülerin tamamı izlendiğinde ne olduğu anlaşılacaktır” dedi.
“VİCDANIMIN SESİNİ DİNLEYİP GİTTİM”
Savcının yanına gittiğinde yenidoğan davasının henüz açılmadığını söyleyen Zengin, “Herkes bana neden gittin diyor. Ben vicdanımın sesini dinleyip gittim. O ölen çocukların illa benim çocuğum olmasına gerek yok. Ortada bir tehdit yok. Ben cinnet noktasına geldiğinde neler yapabileceklerini söyledim” dedi.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK UTANÇ DAVASI”
Dosyaya nasıl dahil olduğunu anlamadığını söyleyen Zengin, “Şu anda burada olduğum dava Türkiye’nin en büyük utanç davasıdır. Burada bir iki tane gariban hemşireye ceza verip Türkiye’deki sağlık sorununu çözeceksek vay halimize. Bebekler ölürken sen 18 ay nasıl seyredebilirsin?” dedi.
Söz konusu hastanelerin kapandığı için mutlu olduğunu söyleyen Mustafa Kemal Zengin, “Hastaneler kapandığı için mutluyum, SGK’ları kapandığı için mutluyum ama dediğim gibi bunlar isim değiştirip yeniden açılacak. Savcı bey içinden çıkamadığı dosyayı hayali bir tehditle dosyayı basına sızdırdı” dedi.
“BU SUÇTAN ANAMIN AK SÜTÜ GİBİ ÇIKACAĞIMI BİLİYORUM”
Ailesi ve bir çocuğu olduğunu söyleyen Zengin, “Ben paramı kaybederim ama bir insanın itibarını kaybetmesi bu kadar basit bir şey mi? Benim uzaktan yakından alakam yok. Videonun tamamını seyredin. Ben bu suçtan anamın ak sütü gibi çıkacağımı biliyorum.
DURUŞMA ERTELENDİ
Zengin'in savunmasını tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan saat 10.00'a erteledi.