29.08.2021 - 09:41 | Son Güncellenme:
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde yüz yüze eğitimin tam zamanlı ve tüm kademelerde başlatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son 1,5 yılda tüm dünya genelinde Kovid-19 salgını sürecinin sıkıntılar doğurduğuna işaret eden Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu süreçte zaman zaman okulları açık tutarak zaman zaman uzaktan eğitimle özellikle EBA dijital platformu ve TRT EBA kanalları ile öğrencilerin yanında olmaya çalıştıklarını anlattı. Özer, "2021-2022 eğitim ve öğretim yılını, tüm kademe ve tüm sınıf seviyelerinde 6 Eylül Pazartesi günü gerekli tedbirler alınarak haftada 5 gün yüz yüze eğitim ile başlatıyoruz." diye konuştu.
1-3 Eylül'de okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri için okullarda uyum haftası düzenleyeceklerini bildiren Özer, "Öğrencilerimiz okullara belirli saatlerde gelecekler, okula alışmaya başlayacaklar, öğretmenleri ile diyaloglarını geliştirecekler. İnşallah bir sıkıntı olmadan tüm velilerimizin tüm öğretmenlerimizin tüm öğrencilerimizin beklentilerini yerine getirerek okullarımızı tam zamanlı olarak açacağız." ifadelerini kullandı.
Okulların Kovid-19 salgınına karşı alınması gereken tüm önlemleri Sağlık Bakanlığı ile birlikte belirlediklerini belirten Özer, "Servislerdeki ve okullardaki hijyen tedbirleri, maske kullanımı, havalandırma gibi tüm ayrıntıları Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışarak alınması gereken önlemleri tüm valiliklere, tüm illerimize, tüm ilçelerimize bildirdik." dedi.
Bakan Özer, öğretmenlere yönelik yeni öğretim yılı mesleki çalışma dönemi faaliyetlerinin de 31 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasında yapılacağını hatırlatarak bu yılki programda bazı değişiklikler yaptıklarını bildirdi. Bu seneki seminer haftasının içeriğini değiştirdiklerini belirten Özer, "Öğretmenlerimize yönelik bu yıl tamamen Kovid-19 salgınında okullarda alınması gereken tedbirler, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin korunması ve süreçlerin çok dikkatli şekilde yürütülmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığının önerileri doğrultusunda çok kapsamlı eğitim seminerleri hazırladık. Okul öncesi ve birinci sınıflar 1-3 Eylül'de okula başlayacağı için bu kademedeki öğretmenlerimize yönelik seminerleri 31 Ağustos'ta düzenleyeceğiz, 6 Eylül'de başlayacak diğer tüm kademelerdeki öğretmenlerimizin mesleki çalışma dönemi ise 1-3 Eylül'de gerçekleştirilecek." diye konuştu.
Yüz yüze eğitim döneminin başlamasıyla Kovid-19 tedbirleri kapsamında öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda haftada iki kez PCR testi ile taranmalarının isteneceğinin hatırlatılarak öğrencilere yönelik böyle bir uygulamanın olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Özer, şöyle konuştu:
"Kamuoyunda bu konuda dezenformasyon söz konusu. Öncelikle net olarak ifade etmek isteriz ki öğrencilerimize yönelik aşı ve PCR testi zorunluluğu bulunmuyor. Burada kılavuzda da yer aldığı şekliyle sadece öğretmenlerimiz değil servis şoförlerinden, servislerde görevli yardımcı personel, okullardaki idari personel, kantin ve yemekhane çalışanlarına kadar eğitim-öğretim ortamına dahil olan tüm çalışanlarımız aşı olmak istiyorlarsa aşı olacaklar. Aşı zorunlu değil, süreç gönüllülük esasına göre işliyor. Öğrencilerimiz ile bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarımızın aşı olmayacaklarsa haftada 2 defa PCR testi yaptırma zorunluluğu var."
Dünyadaki veriler, çocuklardan yetişkinlere bulaş oranının, yetişkinlerden çocuklara bulaş oranına göre çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla eğitim öğretimi sürdürebilmemiz için öğrencilerimizi korumamız gerekiyor. Öğrencilerimizin sağlıklı bir şekilde eğitim öğretime devam etmeleri için her türlü önlemi almak zorundayız."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yüz yüze eğitim kapsamında istenecek zorunlu PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacağı yönündeki açıklamasını anımsatan Özer, "Ulaşım imkanı zor olan köy okullarımız gibi yerlerde görev yapan ve aşı olmayan okul çalışanlarımız ve öğretmenlerimizin PCR testleri ile ilgili de Sağlık Bakanlığımız ile çalışmalarımız devam ediyor. Sağlık Bakanlığı ekipleri ile oralarda (köy okulları) aşı olmayan öğretmenlerimizin ve çalışanlarımızın PCR testi yaptırmalarını sağlamak için çalışıyoruz." bilgisini verdi.
Bakanlık tarafından Kovid-19 salgını sürecinde eğitim-öğretim ortamının sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla vaka ve temaslara yönelik süreçlerin takip edilebildiği elektronik takip sisteminin geliştirildiğini bildiren Özer, şunları söyledi:
"Velilerimiz rahat olsunlar. Okul bazlı ortaya koymuş olduğumuz Kovid-19 önlemleri için elektronik takip sistemimiz hazır. Okullarımız bu verileri kendileri kullanabildiği gibi ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz ilçedeki tüm okulları bu sistem üzerinden takip edebilecekler. İl milli eğitim müdürlükleri, kendi ilçelerindeki süreçleri, aynı zamanda Bakanlık olarak ilgili genel müdürlüklerimiz, kendilerine bağlı tüm okullardaki süreçleri kontrol edebilecekler. Çoklu kontrolle, sistemin sağlıklı çalışabilmesi ile ilgili tüm önlemlerimizi almış bulunmaktayız."
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan "Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi", il milli eğitim müdürlüklerine gönderildi. Rehberde, öğretmenler, eğitim personeli, kantin çalışanları ve öğrenci servisi personeli ile öğrencilerle aynı evde yaşayanların tam doz aşılarının tamamlanmış olması önerildi.
Rehbere göre, öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda, haftada iki kez PCR testi ile taranmaları istenecek ve sonuçlar okul tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak.
Bakan Özer, okul başlangıcında velilere olası hastalık durumunda bilgi paylaşabilmeleri için bilgilendirme formu verileceğini belirterek "Şunu net olarak ortaya koymamız lazım, burada bir taahhüt yok, bu konuyla ilgili zaman zaman kamuoyuna yansımalar var. Herhangi bir vaka durumunda okulun bilgilendirilmesiyle ilgili bir taahhütname şeklinde bir metin değil o, bu metin sadece okullar tarafından Kovid-19 süreçleri ile ilgili bilgilendirildiklerine dair metindir." değerlendirmesinde bulundu.
Okullardaki tıbbi maske kullanımına ilişkin önlemlere değinen Özer, yeni eğitim-öğretim döneminde tüm öğretmenlerin, personelin ve öğrencilerin okullara maske takarak geleceğini belirtti. Öğrenci, öğretmen ve personelin okullarda bulunduğu süre içerisinde yeniden maskeye ihtiyaç duymaları durumunda ücretsiz maske desteği verileceğini dile getiren Özer, şunları kaydetti:
"Şu anda 81 ildeki bütün okullarımıza maske teminiyle ilgili her türlü ödenekleri gönderdik. Okullarımız maske, dezenfektan, hijyen koşullarıyla ilgili her türlü yatırımlarını, stoklarını yaptılar. Özellikle belirtmek isterim ki okullarımızda kullanılacak tüm maske ve dezenfektanlar, mesleki teknik eğitim okullarımız ve kurumlarımızda, aynı zamanda halk eğitim merkezlerinde, özel eğitim meslek okullarında üretiliyor. Maskelerimizi ve dezenfektanlarımızı dışarıdan değil, kendi ihtiyacımızı karşılayacak şekilde 81 ilde yeniden yapılandırdık. Bu süreç içerisinde okullarımızda maskeyle ve diğer ihtiyaçla ilgili bir sıkıntı yaşanmayacak. Diğer taraftan öğretmenlerimiz için maske ve dezenfektandan oluşan bir hijyen kitini her ay ücretsiz olarak öğretmenlerimize vereceğiz. Öğretmenlerimizin bu alandaki her türlü ihtiyacını karşılayacağız."
Özer, hayatın normalleştirilmesi için eğitimin normalleştirilmesi gerektiğini, Kovid-19 vaka sayısının şu an için sıfırlanmasının mümkün olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak birinci önceliğimiz, tüm sağlık önlemlerini alarak okulları açık tutmaktır. Bununla ilgili tüm önlemlerimizi de aldık. Bu önlemlerin takipçisi olacağız. Velilerimiz çok rahat olsunlar. Sonuçta bu konu çok paydaşlı bir konu. Sadece bizim öğretmen camiamızla ilişkili bir konu değil, aynı zamanda velilerimizi, çalışanlarımızı, servis şoförlerimizi, kantin ve yemekhane çalışanlarımızı ilgilendiren bir konu. Şu konuda hiçbir tereddüt yok: Tüm velilerimiz istiyor ki tüm sağlık önlemleri alınarak çocuklarımız okula girebilsin. O zaman hep iş birliği yapacağız. İstirhamım tüm velilerimizin, öğretmenlerimizin, çalışanlarımızın, Sağlık Bakanlığıyla birlikte hazırladığımız Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi'nde belirtilen tüm kuralları harfiyen yerine getirmeleri. Eğer biz bu kurallara uyarsak bu süreçleri çok rahat şekilde yönetebiliriz. Sıkıntılar olabilecek ama süreç içerisinde bunların hepsini çözebilecek durumdayız."
Velilerin PCR test sonuçlarının kontrol edilmeyeceğini dile getiren Özer, "Tabii velilerden istirhamımız aşılarını olmaları." dedi. Velilerle ilgili bir izleme, takibin kesinlikle olmayacağının altını çizen Bakan Özer, tüm veli, öğretmen ve eğitim çalışanlarına aşı olmaları çağrısında bulundu.
Okulları mümkün olduğu kadar izole tutmayı istediklerini vurgulayan Özer, "Dışarıdan okula giriş çıkışları kontrol altına almak istiyoruz. Bunun için okul müdürlüklerimiz, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz okullara ziyaretçi kısıtı getirecekler." diye konuştu.
Özer, veli de olsa okula her giren vatandaşın HES kodunun kontrol edileceğini aktararak şunları kaydetti:
"HES kodunda herhangi bir olumsuzluk olmadığı zaman mutlaka maske takarak okul ortamına girecekler. Hepimiz hassas bir şekilde davranacağız. Çünkü çocuklarımızın eğitimi, ülkemizin geleceği. Artık bunun kesintiye uğramaması lazım. Şunu özellikle belirtmek isterim. Önlemleri aldığımız müddetçe eğitim öğretimi yüz yüze devam ettirebilme imkanımız var. Tüm velilerimize, öğretmenlerimize, servis ve kantin çalışanlarımıza seslenmek istiyorum. Öncelikle kendi sağlıkları sonra da öğrencilerimiz ve eğitimin yüz yüze devam edebilmesi için kurallarımıza uyalım. Her türlü sağlık önlemini alalım."
Öğrenci, öğretmen ve personelin ihtiyaç halinde kullanabilmesi için yeterli sayıda maske Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temin edilecek. Okul içerisinde, ortak alanlarda, sınıflarda, öğretmen odalarında maske atık kutularının bulundurulması ve günlük olarak boşaltılmaları sağlanacak.
Öğrenci ve personelin hasta, temaslı veya risklilik durumları, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasındaki veri entegrasyonu yolu ile izlenecek ve okullara gerekli bildirim yapılacak. Seminer haftasında, enfeksiyon kontrolü ve okula giriş koşullarını içeren eğitim verilecek ve okul yönetimince belirlenecek görevli tarafından bu programın uygulanması ve alınacak önlemler takip edilecek.
Rehberde, tıbbi maske kullanımına ilişkin önlemlere de yer verildi. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki tüm öğrenciler okula maske ile gelecek ancak gelişimsel sorunu olan veya maske takmakta zorlanan çocuklar için istisna olabilecek.
Maskenin çocuklar için uygun boyutta olması, maskelerin nemlenmesi durumunda değiştirilmesi için okul içerisinde yedek maske bulunması sağlanacak. Gelişimsel sorunları ve diğer tıbbi nedenlerle maske takamayan ve bu durumu doktor raporu ile kayıt altına alınmış öğrencilerin mümkünse yüz koruyucu kullanımı sağlanacak. Çok yakın temasın gerektiği durumlarda da maskeyle yüz koruyucu kullanılması önerilecek. Öğretmenler, aşılanma durumundan bağımsız olarak okul bahçesine girişlerinden itibaren, okulda bulundukları süre boyunca sürekli maske takacak.
Öğretmenlerin, farklı sınıflarda ders vermeleri durumunda dersler arasında maskelerini değiştirmeleri gerekecek. Öğretmen odaları ve diğer ortak alanlarda bulunan kişilerin, aşılananlar da dahil sürekli maske takmaları sağlanacak. Yiyecek içecek tüketiminin mümkün olduğu kadar ayrı zamanlarda ve mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesine özen gösterilecek. Okullardaki diğer görevliler de okulda bulunulan süre boyunca ve her ortamda aşılanma durumundan bağımsız olarak sürekli maske takacak. Maskenin nemlenmesi durumunda yeni maske kullanacak.
Veli ve ziyaretçilerin, salgın döneminde mümkün olduğu kadar okul bahçesi de dahil okul içerisine girişlerine izin verilmeyecek. Okul bahçesi dahil, okula girişin gerekli olduğu durumlarda, okul bahçesine giriş, bahçenin olmadığı durumlarda da en dış noktadan itibaren maske takmaları sağlanacak.
Ders sırasında sınıf camları, öğrenciler açısından risk yaratmayacak şekilde, her türlü düşme ve travmayı önleyecek önlemler alınarak, mümkün olduğu kadar açık kalacak ve doğal havalandırma sağlanacak. Ders aralarında, mümkün olduğu kadar tüm öğrencilerin açık alana çıkmaları, sınıf camlarının ve kapısının tamamen açılarak, sınıflar hava akımı yaratacak şekilde en az 10 dakika süre ile havalandırılacak.
Okul ortak kapalı alanlarındaki camların da sürekli açık kalması, mümkün olduğu kadar dış ortam havasının alınması sağlanacak. Merkezi havalandırma sistemleri bulunan binalarda havalandırma, mümkünse yüzde100 taze hava sirkülasyonunu sağlayacak şekilde düzenlenecek.
Havalandırma sistemlerinin bakımı ve filtre değişimleri zamanında yapılacak. Havalandırma mümkün olan en düşük hızda çalıştırılacak. Havalandırma sistemi çalışıyor bile olsa açılabilen alanlarda camların açılması sağlanacak.
Rehberde okul ortamında sağlanacak mesafeye ilişkin önlemlere de yer verildi. Buna göre, okul bahçesinde ve çevresinde öğrencilerin, öğretmenlerin, diğer çalışanların kalabalık gruplar oluşturması önlenecek. Teneffüs saatleri, okul bahçesinde kalabalık oluşmaması için okulun fiziksel kapasitesi ve öğrenci mevcudu dikkate alınarak farklı zamanlara gelecek şekilde ayarlanacak.
Okula giriş, çıkış ve teneffüslerde sosyal mesafenin korunması için gerekli düzenlemeler yapılacak. Okul bahçesinde öğrenciler arasında sosyal mesafe olmasına özen gösterilecek. Kapalı alanlarında farklı sınıf öğrencilerinin bir araya gelmesini en aza indirecek şekilde planlanma yapılacak. Okul giriş ve çıkış saatleri değiştirilemiyorsa, ders başlangıç zamanları ve ders araları farklı sınıf öğrencilerinin bir araya gelmesini en aza indirecek şekilde planlanacak.
Sınıf içerisinde öğrencilerin oturma düzeni, yüzleri aynı yöne dönük olacak şekilde yapılandırılacak. Öğrenciler arasındaki mesafenin belirlenmesinde, okuldaki derslik ve öğrenci sayısına dikkat edilerek, okul yönetimi tarafından sosyal mesafeye uygun düzenleme yapılacak.
Vaka hızının ve bulaş riskinin yüksek olduğu ya da vaka sayısında ani yükselme görülen bölgelerde il ve ilçe sağlık müdürlükleri koordinasyonunda gerekli tedbirler alınacak. Tükürük ve sekresyon çıkışına neden olabilecek şarkı söyleme gibi yüksek sesle yapılan egzersizler mutlaka açık alanda ve öğrencilerin arasında tercihen en az 2 metre mesafe bırakılarak yapılacak. Öğrenciler evlerinde veya okul dışında egzersiz yapmaya özendirilecek.
Beslenme saatleri okulun fiziki kapasitesi göz önüne alınarak mümkün olduğunca farklı zamanlara yayılacak. Yemeklerin, mümkünse sınıf dışında, açık alanda ya da tavanı yüksek ve geniş, havalandırılabilir mekanlarda yenilmesi sağlanacak. Maskeler, sadece sıvı alımı veya beslenme sırasında çıkartılacak.
Ders süreleri, sınıfın fiziksel boyutu ve öğrenci sayısı dikkate alınarak 40 dakikayı aşmayacak şekilde planlanacak. Rehberde okulların temizliğine ilişkin önlemler de belirlendi. Bu kapsamda okulun rutin temizliği sıklaştırılacak. Çocukların, öğretmenlerin ve diğer okul çalışanlarının el hijyeni için su ve sabun ile el yıkama olanakları sağlanacak ve ortak alanlara uygun sayıda el antiseptiği konulacak.
Okul başlangıcında velilere olası hastalık durumunda bilgi paylaşabilmeleri için "Bilgilendirme Formu" verilecek. Ziyaretçiler zorunlu olmadıkça okula alınmayacak. Alınması gerekli durumlarda ise HES kodu sorgulamasında "Risksiz" olduğundan emin olunacak.