23.11.2020 - 19:56 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Avrupa Birliği (AB) tarafından Libya'ya giden gemileri kontrol etmek için kurulan tartışmalı Irini Operasyonu, bir kez daha Türkiye ile karşı karşıya geldi.
Alman Der Spiegel dergisi, Irini'de görev yapan Alman fırkateyni Hamburg'un Bingazi açıklarında seyreden bir Türk kargo gemisini durdurduğunu bildirdi.
Habere göre, Hamburg'da görevli Alman donanma askerleri Bingazi'nin yaklaşık 200 kilometre açığındaki Roseline-A adlı kargo gemisini Pazar günü durdurdu.
Der Spiegel'in haberinden dakikalar sonra Anadolu Ajansı olaya ilişkin haberini servis etti. AA, İstanbul'dan demir alan geminin Misrata Limanı'na gittiğini duyurdu.
Başında Yunan bir komutanın bulunduğu Irini Operasyonu'ndaki Alman fırkateyni, Türkiye'den Libya'ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan gemiyi Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuka aykırı şekilde saatlerce aradı.
AA'nin haberinde, kargo gemisinin Alman fırtakeyni tarafından Mora Yarımadası'nın güneybatısında durdurulduğu belirtildi.
Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekiyor.
Türkiye'den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni'nin personeli gemiye helikopterden iniş yaptı.
Personelin helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni'nin Türk gemisi çevresindeki hareketleri de personel tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi.
Alman askerler, Türkiye'den izin almadan yapılanın hukuki olmadığı yönündeki ikazlara uymayarak tüm konteynerleri de açarak aradı.
Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, yiyecek, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler, daha sonra gemiden ayrıldı.
Dışişleri Bakanlığı, öğle saatlerinde internet sitesinden resmi bir açıklama yayınladı: "Irini Harekâtı, AB tarafından yürütülen; ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekâttır.
Bu harekât çerçevesinde dün (22 Kasım) 'Hamburg' isimli Alman savaş gemisi, Ambarlı Limanından Misurata’ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan 'MV Roseline A' adlı Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorgulamıştır.
Kaptan işbirliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaşmıştır. Buna rağmen saat 17:45’te Irini Harekâtı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir 'denetleme' yapılmıştır.
Tüm personelin, Kaptan dâhil, zorla üstleri aranmış, bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, Kaptanın başına silahlı asker dikilerek, zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır.
Sözkonusu müdahale, ne bayrak devleti olarak ülkemizin, ne de gemi kaptanının rızası alınarak gerçekleştirilmiştir. Kaptanın taşınan kargonun niteliğine dair beyanlarına rağmen, muğlak bir şüphe üzerine başlatılan ve geceyarısı sonrasına kadar devam eden bu müdahale, ancak ülkemizin ısrarlı itirazları üzerine sonlandırılmıştır. Silahlı personel sabaha kadar ticaret gemisinde beklemiş, sabah saat 09:38’de gemiyi terketmiştir.
Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin ağır hava şartları altında saatlerce güzergâhından alıkonulmasını, ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz.
Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz. Bundan doğabilecek zarar ve kayıplara karşı ilgili gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tazminat hakkı tabiatıyla saklı olacaktır.
Uluslararası sularda ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Libya silah ambargosuna dair BMGK kararları bu yükümlülüğü ortadan kaldırmamaktadır.
AB’nin ne meşru Libya Hükümetiyle, ne ülkemizle, ne de NATO’yla istişare etmeden başlattığı Irini Harekâtının tarafsızlığı hâlihazırda tartışmalıdır. Hal böyleyken, ülkemizden Libya’ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamele asla kabul edilemez.
Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi Irini operasyonu taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter'e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır."
Dışişleri Bakanlığı ayrıca AB, Alman ve İtalya büyükelçilerine nota verildiğini açıkladı.
Komuta merkezi İtalya'nın başkenti Roma'da olan İrini Operasyonu'ndan Akdeniz'de Türk gemisine yönelik denetime ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "İrini Operasyonu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2292 ve 2526 sayılı kararlarının uygulanması çerçevesinde, 'Roseline A' isimli Türk bayraklı genel kargo gemisine çıktı ve Libya'ya yönelik silah ambargosuna ilişkin incelemelerde bulundu." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İrini Operasyonu'nun ilgili BMGK kararlarına uygun olarak bayrak devletinin onayını almak için "iyi niyetle çaba sarf ettiği" iddia edilirken, şu ifadelere yer verildi: "Bayrak devletinden cevap alamayan Alman Hamburg Fırkateyni ekibi, Bingazi Limanı'nın yaklaşık 160 deniz mili kuzeyindeki uluslararası sularda gemiye çıktı. Gemi kaptanı ve mürettebatı, gemiye çıkarma sırasında işbirliğine açık bir tavır sergiledi. Bayrak devleti, geminin incelenmesine izin vermediğini bildirdiğinde, İrini Operasyonu, gemide hiçbir yasa dışı malzeme izine rastlanmayan arama faaliyetini durdurdu ve gemi yoluna devam etmek üzere bırakıldı."
Irini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.
2292 No'lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor. Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.