04.11.2021 - 13:51 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Çin ve ABD arasındaki gerilimin nükleer silahlar ve Tayvan meselesi yüzünden artarken, yeni bir istihbarat raporu Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ulusunun büyük bir askeri genişleme planladığını ortaya koydu.
Geçtiğimiz günlerde Financial Times, Çin'in Ağustos ayında 'hedefine varmadan dünyanın etrafında dönebilen' ileri teknoloji bir nükleer füzeyi test ettiğini bildirdi. Buna karşılık ABD'de, Çin'i vurabilecek yeni bir hipersonik füze sistemini test etti.
İki ülke, Çin'in adayı Pekin ile yeniden birleştirme sözü vermesiyle Tayvan konusunda da anlaşmazlık yaşıyor. Geçen hafta, Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, ABD birliklerinin Tayvan ordusunu gizlice eğittiğini açıkladı.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, ABD ordusunun Çin'in olası saldırılarına karşı Tayvan'ı "kesinlikle savunabileceğini" belirtti. Milley, Çin'in Tayvan'ı gelecek 2 yıl içerisinde kontrolü altına alma girişiminde bulunmasını beklemediğini ancak bunun gerçekleşmesi durumunda ABD ordusunun kesinlikle "adayı koruma kapasitesinin" olduğunu kaydetti.
Çin'in adanın kontrolünü ele geçirmeye çalışması halinde müdahale kararının Beyaz Saray'a bağlı olacağına işaret eden Milley, Pekin yönetiminin bu adımı gündemine alması ihtimaline karşı planların hazırlandığını vurguladı.
Milley, Çin'in son hipersonik füze testine de değinerek, bunun Dünya Savaşlarından bu yana en önemli küresel güç değişimlerinden birine işaret ettiğini söyledi. General Milley, 28 Ekim'de Çin'in hipersonik füze sistemi denemesinin "önemli bir durum" olduğunu vurgularken bu gelişmeyi "çok endişe verici" olarak değerlendirmişti.
AB heyeti, 3 günlük ziyaretin Tayvan'la iş birliğinin geliştirilmesi için "tam zamanı" olduğunu vurgularken, AP’nin Fransız üyesi Raphael Glucksmann, "Biz buraya çok basit ve açık bir mesajla geldik. Yalnız değilsiniz. Avrupa, özgürlüklerin, hukuk düzeninin, insanlık onurunun korunmasında sizinledir." dedi.
Pekin yönetiminin, ABD'nin savaşa hazırlandığı endişeleriyle önümüzdeki dokuz yıl içinde 1000 nükleer savaş başlığı üretmeyi planladığı bildirildi.
Bilgiler, ABD Savunma Bakanlığı'nın Çin ordusu hakkındaki yıllık raporunda ortaya çıktı ve bu raporda ülkenin, 2027 yılına kadar teslim edilebilir 700 nükleer savaş başlığı üreteceği ifade edildi.
Bu yılki raporun bulguları, komünist ulusun 2030 yılına kadar 200 savaş başlığını 400'e çıkarmak istediğini açıklamasının ardından geldi. İsmi açıklanmayan bir ABD askeri yetkilisi Washington Post'a şunları söyledi:
"Nükleer güçlerini genişletmek açısından farklı bir yöne gitmeye karar vermiş görünüyorlar. Daha önce füzelerin boyutları kademeli olarak artırdıklarını söylerdim, şimdi ise bunu farklı bir düzeye çıkarmaya çalışıyor gibi görünüyorlar."
Raporda, Çin'in yeni planlarının, Donald Trump'ın 2020 seçimlerini kazanması halinde 3 bin 750 ABD savaş başlığını kullanacağı ve Çin'e saldıracağı endişelerine yanıt olarak geldiği belirtiliyor. Bu yeni bilgiler, iki ülke arasındaki gerilimin tırmandığı süreçte geldi.
Avrupa Parlamentosu, 13 kişilik bir heyetle Tayvan'a düzenlediği ilk resmi ziyaretinde Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile bir araya geldi.
Ekim ayı başından bu yana bağımsızlığını kabul etmediği Tayvan'ın üstüne savaş uçakları gönderen Çin'in büyük sırrı ortaya çıktı, gizli silahı dünya açık şekilde gördü. Tayvan, Pazar günü yaptığı açıklamada Ekim ayının son gününde sekiz Çin jetinin daha hava sahasına girdiğini, bunun üzerine savaş uçaklarının havalandığını duyurdu.
Sekiz jetin altısı J-16 savaş uçaklarıydı. Taarruzdan bir gün önce ise, Çin'in yıllardır gizlediği Shenyang FC-31, nam-ı diğer J-XY veya J-35 ilk kez gökyüzünde görüntülendi.
FC-31, ABD dışında üretilen ilk hayalet uçak projesi olma özelliğini taşıyor. Beşinci nesil jet iki motorlu ve ABD'nin ünlü F-35 savaş uçağının kopyası olarak görülüyor.
Uçağın yenilenmiş prototip fotoğrafları, Çin'in sosyal medya ağı Weibo'da Aralık 2019'da paylaşılmış ancak söz konusu görüntülere resmi bir doğrulama gelmemişti. İlk prototipin 2012 yılında uçuşundan bu yana gizemini koruyan Shenyang FC-31'in, gelecekte Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun uçak gemisinden havalanması bekleniyor.
Pasifik Okyanusu'nda ABD ve müttefikleriyle kapışan Çin, son olarak Amerikan ordusuna karşı geliştirdiği su altı patlayıcılarını görücüye çıkarmıştı. Yeri gizli tutulan testte su altı patlayıcılarının ateşlenmesiyle bir liman yerle bir oldu.
Çin Komünist Partisi'nin yayın organı Global Times gazetesi, rıhtıma kurulan sensörlerin 'gerçek bir savaşta düşman limanlarına' yönelik saldırıları desteklemek için kullanılacak verileri toplama işlevi gördüğünü kaydediyor.
Global Times, ilk kez bir limanı yok eden teknolojinin bir çatışma durumunda düşman tedarik hatlarını kesmek için tasarlandığını ve ABD uçak gemileri gibi büyük gemileri savunmasız hale getireceğini yazdı.
Gazete, sualtı silahının, ABD'nin Pasifik'teki değişen taktiklerine bir yanıt olduğunu ve Washington'ın saldırılardan kaynaklanan zararı azaltmak için, güçlerini tek bir yerde toplamak yerine daha küçük yerler arasında böldüğünü de savundu.
Yeryüzünün en tehlikeli noktasında ABD uçak gemilerini gölge gibi takip eden Çin'in en büyük sırlarından biri deşifre oldu, uydu görüntüleri silahlanma yarışının yeni adresini apaçık ortaya koydu.
Uzay teknoloji şirketi Maxar Technologies, Çin'in geliştirdiği robot 'Deniz Avcısı' savaş gemisine ev sahipliği yapan çok gizli üssün fotoğraflarını yayınladı. İngiliz medyası, fotoğrafları 'Deniz Canavarı' manşetiyle duyurdu.
Kuzey Kore sınırındaki Liaoning eyaletine bağlı Dalian'daki bir limanda yer alan gizli üste, Çin'in ürettiği yeni ve daha büyük bir insansız deniz aracı (USVs) göze çarpıyordu. Çin'in ilk insansız deniz aracı JARI filosu 2018'de görücüye çıkmıştı. 15 metrelik mini destroyerde denizden havaya füzeler ve hafif torpidolar ateşleyebilen uzaktan kumandalı silahlar vardı.
Yeni model ise öncekine göre en az 10 metre daha büyük ve gelişmiş mühendislik özellikleri var. Fotoğraflarda, üstte aynı uzunlukta bir başka insansız deniz aracı daha görülüyor. Askeri uzmanlar, gizli üsteki insansız deniz araçlarının ABD'nin donanmasının ürettiği 200 milyon dolarlık yeni nesil insansız 'Deniz Avcısı'na benzediğini söylüyor.
Uzmanlar ayrıca, söz konusu üste 2017'de yapımına başlanmış bir başka gizli geminin de bulunduğunu belirtiyor. Ayrıca, liman zaman zaman Çin Halk Kurtuluş ordusuna ait denizaltılara da ev sahipliği yapıyor.
Çin'in savaşa hazırlandığının en son ve güçlü işareti de, Pekin ordusunun son haftalarda gerçekleştirdiği sahile çıkarma yaparak saldırma tatbikatları oldu. Video, Çinli askerlerin Tayvan'dan denizin tam karşısındaki eyalette tekneler, insansız hava araçları ve ateşli silahlarla sahile çıkarma ve saldırı tatbikatı yaptığını gösteriyor.
Global Times, Çin'deki 'uzmanlardan' alıntı yaparak, 'ayrılıkçı' Tsai'yi tansiyonu yükseltmekle suçlarken, 'zorla yeniden birleşmeye direnmenin yalnızca kıyameti hızlandıracağı' uyarısında bulundu.
Çin lideri Xi Jinping ise, bağımsızlığını tanımadıkları güney komşusu Tayvan'a açık mesajlar gönderiyor. 'Tek Çin' politikasını yineleyen Xi, Tayvan'la yeniden birleşmenin olacağını ve olması gerektiğini söyledi. Çin'de hanedanlığın yıkılıp cumhuriyetin ilan edilmesinin 110'uncu yıldönümünde konuşan Xi Jinping, "Anavatanla tarihi yeniden birleşme görevi yerine getirilmeli ve kesinlikle yerine getirilecek" dedi.
Tayvan, Çin'in en hassas bölgesel sorunu. Çin'de 2005 yılında Ulusal Halk Kongresi'nin yıllık toplantısında, Tayvan’ın bağımsızlığına karşı gündeme alınan yasa tasarısı oybirliğiyle kabul edilmişti. Söz konusu yasa, resmi olarak bağımsızlık ilan etmesi halinde Tayvan’a karşı askeri güç kullanılmasını öngörüyor.
Çin Tayvan'ı bir gün anakara ile bir araya gelecek bir eyaleti olarak görse de, birçok Tayvanlı ülkelerinin bağımsız olduğunu savunuyor. Çin ayrıca uluslararası alanda tecrit etmeye çalıştığı Tayvan'la, diplomatik ilişkileri olan az sayıdaki ülkeye de baskı uyguluyor.
Pekin yönetimi 2019'un başında Tayvan'ın bağımsızlığının bir felaket olacağını duyurmuş, Şi Jinping ada ülkesinin egemenliklerini kabul etmemesi halinde saldırabileceklerini söylemişti. Ada ülkesindeki bağımsızlık yanlılarını tehdit eden Çin lideri Şi, "Tayvan'daki herkes, bağımsızlığın, büyük bir felaket olacağını anlamalıdır" demişti:
"Ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz. Kuvvet kullanmamak noktasında bir söz vermeyeceğimiz gibi, tüm gerekli adımları atmak konusunda da hakkımızı saklı tutacağız". Şi Jinping'in açıklamalarından sonra Çin ordusu Tayvan adası yakınlarında savaş uçakları ve gemilerin katıldığı gövde gösterilerine girişmişti.
Tayvan lideri Tsai Ing-wen ise, Pekin yönetimine verdiği yanıtta ülkesinin asla 'Tek ülke, iki sistem' düzenine geçmeyi kabul etmeyeceğini ilan ederek "Çin'in imzaladığı 1992 Mutabakatı 'Tek Çin' düzenine işaret ediyor. Şi Jinping'in sözleri kaygılarımızın yersiz olmadığını gösterdi" diye konuşmuştu.
Tayvan ordusu, aynı yılın Mayıs ayında gerçek füzeler ve mermilerle Çin işgaline karşı arka arkaya tatbikatlar düzenlemişti. Güney kenti Pingtung kıyılarındaki tatbikatta savaş gemileri ateş açmış, tank ve top atışları yapılmış, jetle ve helikopterler füze fırlatmıştı.
Aynı hafta içinde üç savaş uçağı muhtemel bir Çin saldırısına karşı bir otoyola iniş yapmış, görüntüler günlerce dünyada konuşulmuştu. Doğudaki Hualien açıklarında gerçekleşen bir başka tatbikatta ise savaş gemisinden anti denizaltı füzeleri ateşlenmişti.
Tayvan'ın en önemli müttefiki ise, ABD. Washington, Nisan ve Mayıs 2019'da Çin'in muhalefetine rağmen Tayvan Boğazı'na savaş gemileri gönderdi. ABD Tayvan'la diplomatik ilişkisi kurmasa da çeşitli anlaşmalar gereği Tayvan'ı koruma altında tutuyor ve bu ülkeye silah satıyor. Pentagon'un açıkladığı verilere göre, son 10 yılda Tayvan'a 15 milyar dolardan fazla silah satışı yapıldı.
Tayvan Boğazı, Çin'le Tayvan'ı birbirinden ayırıyor. Boğazın genişliği ise, 180 kilometre. 1949 yılında Çin iç savaşı sırasında, komünistlere yenilen milliyetçiler, Tayvan adasına kaçmışlardı.