28.09.2024 - 15:07 | Son Güncellenme:
Hümâ kuşu, sonsuz mutluluğun, kudretin ve yüceliğin sembolü olarak bilinir. Onu görenin ya da başına konanın büyük bir bahtiyarlık ve iktidar elde edeceği ‘kut’ alacağı söylenir. Fakat Hüma kuşu sadece şans getirmekle bağdaştırılamaz. Bu mistik kuşun kökeni tam olarak bilinmese de özellikle Türk mitolojisinde sıklıkla karşımıza çıkar. Genellikle ulaşılması zor, göklerin en yüksek noktalarında sürekli süzülen bir efsanevi bir kuş olarak tasvir edilir. Hadi gelin, Hümâ kuşu ile beraber Türk mitolojisinin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkalım.
Türk tarihinde Hümâ kuşu, bazen gerçek bir kuş, bazen de ulaşılması güç, gizemli bir varlık olarak betimlenir. Bu kuşun efsanelere göre yeryüzüne hiç inmediği, göklerin en yükseğinde süzüldüğü anlatılır. Öyle ki bazı rivayetlere göre ayakları dahi yoktur. Bizler, Türkiye Türkçesinde ‘Hümâ’ şeklinde kullanır, telaffuz ederiz. Ancak Türk lehçelerinde ‘Kumay’ ya da ‘Umay’ şeklinde de telaffuz edilir. Fakat bu telaffuz farklılıkları ona verilen önemi, değeri hiçbir zaman değiştirmez. Tüm Türk topluluklarında bu efsanevi kuşa büyük önem atfedilir. Öyle ki, onun yaşadığı yer insan gözünün göremeyeceği kadar yükseklerde, insan aklının akıl sır erdiremeyeceği kadar eşsizlikte bir yer kabul edilir. Hatta, bu sebeple bazı Türk boyları bu kuşu ongun olarak benimsemiştir. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse, eski Türk geleneklerinde her Türk boyu kendine özgü bir koruyucu ruh ya da kutsal varlık seçer. İşte bu inanışa ‘ongun’ ya da ‘onkun’ denilir. Ongunlar, ulu Tanrı’nın yeryüzündeki yansıması kabul edilirdi.
Hümâ kuşunun Türk tarihindeki en önemli özelliklerinden biri, onun ‘devlet kuşu’ olarak kabul edilmesidir. Bu inanışa göre, O kuşu gören kişi ya da gölgesinin üzerine düştüğü kişi tanrı tarafından kutsanmış, yani kut almış olur ve boyun yani devletin başına geçer. Bu inanışa ve bu kutsal varlığa yakın tarihimizde, Osmanlı İmparatorluğu’nda da rastlamak mümkündür. Hükümdarların bu kuş tarafından seçilmesi, aynı zamanda tanrı tarafından da seçildiğinin inancını da destekler.
Türk tarihinde Hümâ kuşunun en dikkat çekici yönlerinden biri de bahsettiğimiz üzere onun asla yere inmeyen ve sürekli olarak göklerin en yükseklerinde süzülen bir varlık olarak tanımlanmasıdır. Bu durum, Hümâ kuşunun sadece dünyevi değil, aynı zamanda manevi bir yüceliği ve özgürlüğü temsil ettiğini de gösterir.
Hümâ kuşu hiçbir canlıya zarar vermeyen, hiçbir zaman yere inmediği için de göklerde yumurtlayan ve yavrularını göklerde çıkaran bir kuş olarak kabul edilir. Bu sebeple onu kimse canlı olarak ele geçiremez.