Gelecekteki otomobillerde göreceğiniz yenilikler
16.01.2017 - 12:15 | Son Güncellenme:
Teknolojik gelişmeler sayesinde otomobillere entegre edilen yenilikler beklentilerimizi de aştı. Otomobilleri daha verimli ve kullanıcı dostu yapan geleceğin özellikleri ve yeniliklerini sizler için derledik.
Uzun süredir otomobillerin tek amacı tafik koşulları izin verdiğince bizleri A noktasından b noktasına götürmekti. Ancak gelişen teknolojiyle birlikte daha fazla konfor ve sürüş rahatlığının dışında eğlence odaklı şeylerde ister olduk.
Sadece akıllı telefonlar değil artık otomobiller de fütüristik bir tasarıma sahip olup birbirinden pratik teknolojik özelliklerle donatılır oldu.
Aslında bazı otomobil üreticileri, birkaç özelliği zaten otomobilllerine uyguladı. Ancak bunların gelecekteki tüm otomobillerde standart özellik haline gelmesini görmek ayrı bir güzel olacak.
İşte bu bağlamda, geleceğin otomobillerinde veya şimdilik bazı otomobillerde gördüğümüz teknolojik özelikleri sizler çin bir araya getirdik.
Arabaların ön camlarına uygulanacağı söylenen akıllı cam ekran teknolojileri (head up display – HUD) uzun bir süredir gündemde.
Söz konusu teknolojiler ilerleyen dönemlerde lüks arabaların olmazsa olmazı bir özellik haline gelecek.
Telefonunuzdan istediğiniz bir uygulamayı ya da arabanızın içindeki herhangi bir gösterge panelini, navigasyon bilgilerini ön cama kolayca aktarabileceksiniz.
Evet çok güzel bir özellik olarak görülebilir ancak trafik kazasına sebebiyet verme olasılığı da oldukça yüksek.
Öte yandan çok gün ışığı alan veya parlak alanlarda bu özelliğin zor kullanılacağını iddia edenler de var.
Gözümüzü yoldan ayırmadan tüm bilgileri önümüze seren akıllı cam teknolojileri de geleceğin otomobillerin de yer alacak.
Gorilla Glass ekran koruma teknolojileri geliştiren Corning, otomobil camlarında da koruma sağlayacak.
Corning, CES 2017 fuarında akıllı otomobil camını ve konseptini tanıttı. Corning Connected adlı konsept arabanın iç kısmında yer alan cam yüzeyli bütün dokunmatik kısımlarda Gorilla Glass teknolojisi kullanıldı.
Otomobilin dış kısmındaki rüzgarlık, güneşlik, yan camlar, ön ve arka far camlarında da yine aynı teknolojiye yer verildi. Otomobil camlarının bu sayede daha zor koşullara dayanması sağlanıyor.
Bu camlar standartlardan yüzde 30 daha hafif. Öte yandan kullandığı teknolojiyle otombilin ağırlığını yüzde 40 oranında azaltan firma, yakıt tasarrufu da sağlıyor.
Son dönemlerde sesli asistan ve yapay zeka konularında yapılan çalışmalar artık otomotiv endüstrisine yansımaya başladı. Giderek daha yeni teknolojilerle donatılan otomobillere yeni bir teknoloji daha eklendi.
Google, Facebook, Microsoft, Apple ve Samsung gibi devlerin yanı sıra Amazon da kendi sesli asistanı üzerinde çalışıyor. Üstelik artık bu konuda yalnız değil. Volkswagen ve Ford, önümüzdeki dönemlerde üreteceği otomobillerde Amazon Alexa sesli asistanı kullanmaya başlayacak.
Akıllı ev asistanlarında olduğu gibi artık otomobillerin içerisinde de sesli komutlarla çok sayıda kontrol mümkün olacak. Müzik çalar, klima ve otomobilin bazı diğer fonksiyonlarının kontrol edilmesini kolaylaştıracak olan bu teknoloji, sürücünün sesli komutlarıyla aktifleşecek.
Amazon Alexa ilk olarak Volkswagen ve Ford markalarında karşımıza çıkacak. Bu gelişme CES 2017’de Alman otomotiv devi Volkswagen tarafından duyuruldu. Volkswagen marka araçlarda, 2017 yılının sonlarına doğru bu teknolojiyi görmek mümkün olacak. Ford ise henüz bir tarih bilgisi paylaşmadı.
Volkswagen ile birlikte aynı grup içerisindeki diğer markalarda da Amazon Alexa karşımıza çıkacaktır. Skoda, Audi ve Seat markalarında da bu teknolojiyi görmeye başlayacağız.
Burada asıl önemli olan nokta, söz konusu teknolojinin bölgesel engellere takılıp takılmayacağı. Yani şimdilik bu tip araçların ülkemizde satışa çıkıp çıkmayacağı konusu belirsiz.
İlerleyen zamanlarda birbirleriyle konuşan araçlar da göreceğiz.
Amerikan Ulaştırma Departmanı, basit trafik kazalarının önüne geçmeyi hedefliyor. Bu kapsamda geliştirilen proje kabul edilirse, otomobiller birbirleriyle konuşmaya başlayacak.
Sürücüsüz araç teknolojisi sayesinde, sürü hataları en aza indirgenerek trafik kuralları ihlallerinin ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Günümüz otomotiv sektörü ise bu alana büyük yatırım harcıyor. Özellikle bu uygulamayı destekleyecek sensör teknolojisi, kamera teknolojisi, navigasyon uygulaması ve yapay zeka teknolojine büyük eğilim yapıldı. Böylece söz konusu teknolojinin sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi için büyük çabalar gösterilemeye devam ediliyor.
Lakin sürücüsüz araçlar onca teknoloji ile donatılmasına rağmen ne yazık ki birçok eksiklik ve kazalarla gündeme gelmeye devam ediyor. Otomotiv devleri ise bu olumsuz sonuçlar neticesinde teknolojilerini güncelleyerek, söz konusu hataları birbir kapatma devam ediyor.
Teknoloji devlerini bir araya getirmeye çalışan devletler, araçların sensörlerle elde ettiği yön, mesafe ve hız gibi bilgileri diğer araçlara aktararak araç bilgilerinin güncellemesi konusunda çalışma yürütmeye planlıyor.
Yani araçların sensörleri, trafikte algıladıkları tüm verileri diğer araçların sistemlerine yollayarak sürücünün o yol hakkında bilgi sahibi olması sağlanacak. Kısacası araçlar kendi aralarında konuşacak.
Böylece sürücüler, araçların arasındaki iletişim sayesinde ilk defa girdiği yollar hakkında bilgi sahibi olacak ve trafik hataları asgariye indirilecek.
Bu sisteme Jaguar, Land Rover, Ford ve Tata araştırma merkezinin katıldığı proje ile resmi adımı İngiltere atmıştı. Şimdi ise bu sisteme bir destekte Amerikan Ulaştırma Departmanı'nından geldi. Departman bu sistem sayesinde basit kazaların önüne geçmeyi hedefliyor.
2017 yılı sürücüsüz otomobillerin geleceği için de önemli bir yıl olacak. Önümüzdeki 5 yıl içinde muhtemelen tüm otomobil üreticileri bu alanda bir şeyler yapacak.
Hatta Google ve Apple gibi bazı teknoloji firmaları da bu alana yönelmiş durumda.
Gelişmelere bakılırsa, sürücüsüz araçlar muhtemelen hepimizin hayal ettiğinden çok daha hızlı bir şekilde hayatımıza girecek. 2020'de 10 milyon sürücüsüz aracın yollarda olacağı tahmin ediliyor.
Ayrıca "dünyayı değiştirecek teknolojiler" listesinin en başında da yine sürücüsüz araçlar geliyor. Çünkü sürücüsüz araçlar sadece kazaların önüne geçip, trafiği azaltmayacak.
Sahip oldukları yazılımla trafikteki her bir sürücüsüz araçtan, gaz salınımı, yakıt tüketimi ve benzeri konularda yüzde 1’lik bir fayda sağlanabilecek. Bu da totalde milyarlarca dolar veya lira demek olacak.
BMW'nin en son konsept otomobili, geleceğin otomobilinin iç mekanına yönelik vizyonunu göstermek için tasarlandı. Bu konsept ile kendiliğinden süren arabalarla, geniş ve ev gibi iç mekanlara sahip olabilirsiniz.
Bu konsept aynı zamanda, oturup arabanız sürdüğünde dinlenmeniz için büyük bir ekranla geliyor.
BMW bu şaşırtıcı konseptin dışında "Airtouch gesture control" teknolojiisinden ilham alınan "Holoactive Touch Display"i CES 2017'de tanıttı.
Bu teknolojisi sayesinde ekranda yer alan tüm fonksiyonlar herhangi bir fiziksel temas gerekmeden, sürücünün el hareketlerini sürekli takip eden bir kamera sayesinde kontrol edilebilecek.
Geleceğe yakından bir bakış olarak nitelendirilebilecek olan teknolojinin gelmesi aslında pek de uzun sürmeyebilir.
Son olarak ise bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen fütüristik otomobiller.
Mercedes'in Paris Otomobil Fuarı’nda elektrikli otomobillere yeni bir soluk getirmesi amacıyla hazırladığı EQ isimli SUV formatındaki konsept aracı buna örnek olabilir
EQ şarj başına 310 mil yelpazesi ve gösterge tablosunda genişleyen 24 inç ekrana sahip.
Şirket, “Generation EQ” olarak adlandırdığı modelin altındaki mimarinin modüler bileşen sistemi sayesinde farklı formattaki araçlarda kullanıma da uygun olduğunu belirtti.
Toyota’nın Amerika’da yer alan CALTY Tasarım ekibi tarafından tasarlanan aracı Concept-i ise diğer bir örnek.
Concept-i, insanların ihtiyaçlarını anlayan ve hayatlarını iyileştiren gelişmiş yapay zeka sisteminden faydalanıyor.
Concept-i için geliştirilen yapay zeka sistemi Yui, aynı zamanda otomatikleştirilmiş araç teknolojilerini kullanarak, sürüş güvenliğini artırmaya yardımcı oluyor. Concept-i her zaman kesintisiz bir şekilde sürücünün dikkatini ve yol koşullarını takip ediyor. Böylece gerektiğinde tehlikeli anlarda sürücüye yardımcı oluyor.
Yui aynı zamanda kullanıcı araca yaklaşırken, aracın dış panelinde ortaya çıkabiliyor ve nazik bir karşılama yapıyor. Concept-i arkadan gelen araçları da gerektiğinde arkadaki paneldeki yazılar ve renklerle uyarabiliyor.
