13.11.2021 - 11:02 | Son Güncellenme:
Sırrı açıklanamayan olaylar, tiksindirici pazarlar, ürkütücü müzeler... Hepsi birbirinden korkunç bu mekan ve yerler en çok da bu yönleriyle dikkat çekiyor. Hatta binlerce turisti ağırladıkları bile oluyor.
Batı Afrika ülkesi Togo'da bulunan bu pazar özellikle büyücülerin rağbet ettiği bir yer. Dünya üzerindeki bu en ilginç pazarda bölgede yaşayan timsah, sürüngen, maymun, yılan gibi hayvanların kafatasları satılmakta.
Amerika'da bulunan bu ilginç müze, geçmişten bu yana büyücülükle uğraşanların kullandıkları malzemelerin, büyülü aynaların, korkunç oyuncak bebeklerin sergilendiği bir yer. Onlarca yıl süren bir toplama sürecinin ardından oluşturulan koleksiyon Annabelle kuklasına da ev sahipliği yapıyor.
Türkmenistan'da bulunan Darvaza Çukuru, cehennem tasvirlerine olan benzerliği nedeniyle Cehennem Kapısı olarak da anılıyor. Korkutucu bir görüntüye sahip olan bu çukur aslında yıllar önce yaşanan bir doğalgaz patlaması sonucu meydana gelen yangından ibaret. Yangın yarım yüzyıldır söndürülemiyor.
Meksika'daki bu ada ilginç bir özelliğe sahip. Julian Santana Barrera isimli Meksikalu adam, kötü ruhları uzak tutmak için tüm adayı pek de şirin olmayan görünüme sahip oyuncak bebeklerle donatmış.
Berlin'de bulunan bu sanatoryum uzun yıllar amansız hastalıklarla mücadele edenleri ağırlıyordu. Birinci Dünya Savaşı sırasında yaralanan Adolf Hitler de bir süre burada tedavi olmuştu.
Amsterdam'da bulunan bu müze, tarih boyunca insanların kullandığı korkunç işkence aletlerinin sergilendiği bir yer. Müzede, engizisyon sanldayesi ve kafatası kırıcı gibi işkence aletleri sergileniyor.
Japonya'da Fuji Dağı eteklerinde bulunan bu orman korku filmlerine dahi konu oluyor. Her yıl yüzlerce insanın intihar ettiği bu ormanda yetkililerin belirlediği alanların dışına çıkanların çoğundan bir daha haber alınamadı.
İntihar ve kayıp vakalarının çok görüldüğü ormanda ruhların dolaştığı efsanesi de yaygın bir inanış. Uzmanlar ise bölge insan zihnini yoran ve kimi insanlarda da deliliğe varacak seslerin bulunduğunu düşünüyor.
Çekya'da bulunan Sedlec Kilisesi, bölgede geçmişte yaşamış 70.000 kişinin kemiklerinin korunduğu yer. Kimi kemiklerin dekorasyon amacıyla da kullanıldığı kilise özellikle bölgeye yabancı olan turistleri ürkütüyor.
Paris'in merkezinde bulunan Catacombe, yüz binlerce iskelete ev sahipliği yapıyor. Kentteki mezarlıkların kaldırılmasından sonra eski bir maden bölgesinde toplanan yüz binlerce iskelet, bugün bir müze!
nga kabilesi ölülerine saygıyı biraz farklı bir şekilde gösteriyor. Angalar ölen yakınlarını gömmek yerine, cesetlerini tütsü tekniğiyle mumyalıyorlar. Köylerin biraz dışında gerçekleştirdikleri bu metotla ölülerini sık sık ziyarete giden Anga kabilesine mensup insanlar, büyüklerine saygılarını göstermiş oluyor.