İsrail'in Gazze Şeridi'ni kan gölüne çevirdiği savaşta 314'üncü güne girildi, uluslararası medya Ankara ve Doha'yı izliyor.
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, yeni yasa dışı yerleşim birimi Şamir'in İsrail'deki hedefler arasına dahil edildiği ve buranın ilk defa katyuşa füzesiyle hedef alındığı belirtildi.
Söz konusu saldırının, İsrail'in, başta Mercayun olmak üzere Lübnan'ın güneyindeki köy ve kasabalara düzenlenen saldırılarına misilleme olarak düzenlendiği kaydedildi.
Hizbullah'tan yapılan bir diğer açıklamada ise İsrail'in kuzeyindeki Hirbet Maar askeri üssüne kamikaze insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlendiği aktarıldı.
Açıklamada, saldırının düşman mevzilerini "tam isabet" hedef aldığı dile getirildi.
İsrail'deki Kanal 12 Televizyonu ise Lübnan'dan atılan bir füzenin Şamir yerleşiminde açık alana düştüğü ve burada yangın çıkmasına neden olduğu bilgisini geçti.
İsrail, Lübnan'ın güneyine saldırılarını sürdürdü
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyindeki El-Hıyam kasabasına fosforlu top mermileriyle saldırdığı belirtildi.
Saldırı sonucu 2 kişinin fosfor gazından etkilenerek ciddi boğulma tehlikesi geçirdiği ve Mercayun Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesiminde yer alan Deyr Balah kentindeki bir eve düzenlediği saldırı sonucu yaralananlar, kentteki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi.
Beyaz Saray, Katar'ın başkenti Doha'da bugün başlayan Gazze'de ateşkes görüşmelerinin yarın devam etmesini beklediklerini ve tarafların "anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili detaylar" üzerinde görüştüklerini açıkladı.
Katar'ın başkenti Doha'daki kritik görüşmelere İsrail üst düzey bir heyetle katılırken, Hamas masada yer almıyor.
Arabulucu ülke ABD'yi CIA Direktörü ve Beyaz Saray'ın Orta Doğu özel temsilcisi temsil ederken, diğer arabulucular Mısır ve Katar'dan kimlerin masada olduğu netleşmiş değil.
Hamas, ABD lideri Joe Biden'ın Mayıs ayı sonunda duyurduğu ateşkes teklifinin uygulanmasını istiyor.
İsrail'in Gazze'ye karşı savaşının onuncu ayında, yerel sağlık yetkililerine göre, ölü sayısı 40 bini aştı. Ölenlerin çoğunluğu sivil ve bu sayı Gazze'nin savaş öncesi nüfusunun yaklaşık %2'sini, yani her 50 kişiden birini temsil ediyor.
Filistin lideri Mahmud Abbas'ın Ankara ziyareti dikkatle takip edilirken, İsrail medyasında gözden kaçmayacak bir Türkiye analizi yer aldı.
İbranice internet sitesi nziv.net'te yayımlanan analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Temmuz ayı sonunda yaptığı çıkış yorumlandı. Erdoğan, Rize'de yaptığı açıklamada "Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok" deyince İsrail sarsıldı.
nziv.net'te 'Erdoğan'ın tehdidi: Yapılacak doğru şey nedir?' başlığıyla yer alan yorumda Türkiye liderinin Karabağ ve Libya hatırlatmalarının kaygı verici olduğu, tehdidin gerçekleşme ihtimali düşük görünse de Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) bir insansız hava aracı üssü kurduğu vurgulandı. Analiz, drone üssünün yanı sıra Ankara'nın adada farklı kabiliyetlere sahip önemli bir filosunun bulunduğunu da öne çıkardı.
KKTC'deki Geçitkale Havalimanı'na ilk Türk insansız hava aracı bundan beş yıl önce, Aralık 2019'da indi. 2024 yılının başında ise Türkiye'ye ait silahlı insansız hava araçlarının ve diğer drone'ların Geçitkale'ye konuşlandırılacağı duyuruldu.
Türkiye'nin Mayıs ayı başında İsrail'le ticaretini tamamen bitirdiğini hatırlatan yazı, yaz mevsiminde Orta Doğu'da topyekun savaşın ayak seslerinin duyulduğunu ve Erdoğan'ın çıkışının bu konjonktürde geldiğini savundu.
Yıllarca Türk istihbaratını yöneten Hakan Fidan'ın artık Dışişleri Bakanı olduğunu ve giderek nüfuzunu artırdığını kaydeden analiz, savaşın başından bu yana Ankara'nın verdiği tepkilerin İran'ın başını çektiği eksenle giderek daha çok benzeştiğini ileri sürdü.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın skandal sosyal medya mesajlarının Ankara-Tel Aviv hattındaki krizin daha da kötüleşmesine katkıda bulunduğunu belirten yorum, İsrail'in Türkiye'nin çıkışına karşı ABD ve Batılı ülkeleri sürece davet etmesi gerektiğini savundu.
"Hiçbir Batılı oyuncunun NATO üyesi Türkiye'nin İsrail'le askeri açıdan yüz yüze gelmesini görmeyi istemez" diyen analiz, Ankara'nın Tel Aviv'e uyguladığı ekonomik ambargoya Washington'dan kayda değer bir tepkinin gelmediğini de hatırlattı.
Columbia Üniversitesi Rektörü Minouche Shafik, okulun kampüsünde haftalar boyu devam eden Gazze protestolarının üzerinden aylar geçtikten sonra istifasını duyurdu.
Doha'da Hamas'ın katılmayacağını duyurduğu ateşkes müzakerelerden önce, ABD, Katar ve Mısır dışişleri bakanları arasında telefon görüşmeleri gerçekleşti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katarlı mevkidaşı Muhammed bin Abdurrahman Al Thani ve Mısırlı mevkidaşı Bedir Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde Gazze'de ateşkes ve rehine takasını masaya yatırdı.
Washington, Doha ve Kahire yönetimleri, aylardır bir sonuç vermeyen ateşkes müzakerelerinde arabulucu rolünde.
ABD, Mısır ve Katar 8 Ağustos'ta ortak bir açıklama yayımlayıp İsrail ve Hamas'ı bugünkü müzakerelere davet etmişti.
İsrail medyası, Gazze Şeridi sınırındaki Kiffusim yerleşiminde bir saat arayla roket saldırısı sirenlerinin çaldığını duyurdu. Kiffusim, Gazze'nin orta kesiminin karşısında yer alıyor.
İsrail ordusu ise, Filistinli grupların roket saldırısının ardından Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'un bazı mahallelerine tahliye emri verdi.
İsrail işgal birlikleri, son haftalarda Han Yunus veya Refah'ta birçok kez tahliye emri yayınladı.
Gazze Şeridi'nde yaşayan 2,2 milyonu aşkın Filistinlinin neredeyse tamamı, onuncu ayı çoktan dolan savaşta en az bir kez evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'ün Beyrut'ta suikasta uğramasıyla, iki haftayı aşkın süredir kuzey cephesi olarak adlandırılan Lübnan-İsrail sınırı ateş hattına döndü. Taraflar neredeyse her gün roket sağanağı ve hava saldırılarıyla birbirlerine meydan okuyor.
Lübnan'ın güneyindeki Marcayun kasabasından bildiren Al Jazeera muhabiri Assed Baig, İsrail'e ait bir silahlı insansız hava aracının saldırısıyla kasabada şok yaşandığını aktardı.
Drone'dan ateşlenen füzenin bir aracı hedef aldığını, yerlerde kan olduğunu belirten Baig, İsrail'in ilk kez kasaba merkezini hedef aldığını ve Marcayun sakinlerinin paniğe kapıldığını bildirdi.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, İsrail'le Çarşamba günü gerçekleşen çatışmalarda iki üyesinin öldüğünü duyurdu. Hüseyin Yasin Şeyto ve Muhammad Ali Cihad Bedreddin'in Lübnan'ın güneyinde ölmesiyle, 8 Ekim'den bu yana Hizbullah'ın kaybı 410'u aştı.
Hizbullah iki üyesinin nerede hedef alındığını belirtmedi ancak açıklamanın Marcayun'daki drone saldırısının ardından gelmesi dikkat çekici.
İsrail tarafında ise gece yarısı bir kez daha sirenler çaldı, Batı Celile'deki birçok yerleşimde insanlar yataklarından fırladı.
Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki Beyt Hilel'de bir askeri kışlayı Katyuşa roketleriyle vurduğunu duyurdu. Yediot Ahronot, roket yağmurunda 10 kadar füzenin Lübnan sınırından geçtiğini, Beyt Hilel'in yanı sıra Kiryat Shmona'da sirenlerin çaldığını bildirdi.
İsrail ordusu bu sabah yaptığı açıklamada, Batı Celile semalarında uçan bir kamikaze silahlı insansız hava aracının vurularak düşürüldüğünü bildirdi.
Sabah saatlerinde ayrıca Kfar Yuval, Maayan Baruc ve Hacar gibi İsrail yerleşimlerinde sirenler bir kez daha çaldı.
Körfez kıyısındaki başkente gece yarısı ve sabahın ilk saatlerinde birçok uçak indi, dünya arabulucuların savaşı bitirebilecek 'son şans' olarak tanımladığı buluşmayı izliyor.
Savaşın 314'üncü gününde gerçekleşen görüşmeler için ABD dış istihbarat teşkilatı CIA'in Direktörü William Burns ve Başkan Joe Biden'ın Orta Doğu temsilcisi Brett McGurk Katar'ın başkenti Doha'ya uçtu.
Aylardır bir sonuç vermeyen müzakerelerin arabulucuları Mısır, ABD ve Katar. Gazze Şeridi'ni işgal edip 40 bin Filistinliyi katleden İsrail, Doha'daki buluşmaya katılıyor.
Hamas ise görüşmelere katılmayacağını Çarşamba günü ilan etti, üst düzey bir Hamas yetkilisi grubun halihazırda üzerinde anlaşılan teklifin uygulanması için bir yol haritası talep ettiğini söyledi. Hamas'a göre, yol haritasında İsrail'in Gazze Şeridi'nden, özellikle de (Mısır sınırı boyunca uzanan) Philadelphia Koridoru'ndan çekilmesinin garanti edilmesi, yerinden edilmiş kişilerin herhangi bir sınır getirilmeksizin Gazze’nin kuzeyine geri dönmesine ve insani yardıma izin verilmesi gibi unsurlar yer almalı.
"İsrail'in sırf savaşı sürdürebilmek için düzenlemiş olmak adına düzenlediği müzakerelere katılmayacağız” diyen üst düzey Hamas yetkilisi, yol haritasının ABD Başkanı Joe Biden’ın Mayıs sonunda önerdiği anlaşma maddelerine dayanması gerektiğini vurgulayıp İsrail'i 'yeni koşullar' eklemekle suçladı.
Amerikan New York Times gazetesinin yayımladığı haber, İsrail'in masaya getirdiği yeni şartları doğruluyor. Kamuya açıklanmamış belgelere göre, İsrail 27 Temmuz'da arabuluculara beş yeni koşulu içeren bir mektup iletti. New York Times, Mayıs ayındaki teklifin 'İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin tüm sınırı boyunca yoğun nüfuslu bölgelerden doğuya doğru çekilmesinden' bahsettiğini ancak Temmuz ayındaki mektubun İsrail'in Philadelphia Koridoru'nu kontrol etmeye devam edeceğini gösteren bir harita içerdiğini yazdı.
Habere göre, mektuba sadece silahsız sivillerin bölgeyi fiilen ikiye bölen Netzarim Koridoru üzerinden Gazze’nin kuzeyine dönmesini sağlamak amacıyla bir mekanizmanın kurulması gerektiği yönünde de bir şart eklendi.
İsrail habere yanıt olarak yeni koşullar eklediği iddiasının 'yanlış' olduğunu savundu, sadece anlaşma maddelerine 'açıklık getirildiği'ni ileri sürdü.
Hamas'ın siyasi lideri ve baş müzakerecisi İsmail Haniye'nin Tahran'da İsrail suikastına uğramasından bu yana müzakereler askıya alındı.
ABD, Mısır ve Katar liderleri geçen hafta İsrail ve Hamas'ı görüşmelere acilen yeniden başlamaya çağıran ortak bir bildiri yayınladılar. Bir çerçeve anlaşmasının 'artık masada olduğunu ve sadece uygulamaya dönük ayrıntıların tamamlanması gerektiğini' söylediler ve gerekirse aralarındaki farklılıkların üstesinden gelecek başka öneriler sunmaya hazır olduklarını eklediler.
Joe Biden’ın 31 Mayıs’ta açıkladığı ve BM Güvenlik Konseyi tarafından desteklenen üç aşamalı ateşkes planının ilk aşaması, altı haftalık ateşkes, İsrail’in Gazze’nin nüfusun yoğun olduğu alanlarından çekilmesi, bazı mahkumların ve rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardımın Gazze’ye ulaşmasını öngörüyor.
İkinci aşamada hayattaki tüm rehinelerin serbest bırakılması ve İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi yer alıyor. Planının üçüncü aşamasında ise 7 Ekim'de kaçırılan ve hayatını kaybeden rehinelerin cenazelerinin verilmesi ve Gazze’nin yeniden inşası var.
Hamas’ın hâlâ elindeki 111 rehinenin 39'unun öldüğü sanılıyor.
İsmail Haniye'nin yerine Hamas liderliğine seçilen Yahya Sinvar, İsrail'in tüylerini diken diken etmeye yetti. Zira, bizzat Netanyahu Sinvar'ın bir rehine anlaşmasının şimdiye kadar önündeki tek engel olduğunu söyledi.
Hafta başında Rusya'ya uçan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, merakla beklenen ziyareti için Türkiye'de. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çarşamba günü Filistin liderini kabul etti, Mahmud Abbas bugün ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir konuşma yapacak.
Uluslararası haber ajansı AFP, Erdoğan-Abbas buluşmasının özellikle Orta Doğu'da gerilimin zirveye çıktığı ve İran misillemesinin beklendiği bir dönemde gerçekleştiğini bildirdi. İsrail, Temmuz ayının sonunda Hamas lideri İsmail Haniye'ye Tahran'da, Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'e ise Beyrut'ta birkaç saat arayla suikast düzenledi.
2,5 saat süren Erdoğan-Abbas görüşmesinin ana gündemi Gazze Şeridi'nde kalıcı ateşkes ve İsrail'in katliamları oldu.
Ankara'daki buluşmayı sayfasına taşıyan Amerikan New York Times gazetesi, 'Filistin yönetimi liderinin ziyareti, Türkiye'nin Gazze savaşındaki benzersiz rolünü öne çıkarıyor' başlığını attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya 'kan emici vampir' dediğini ve Hamas'ı 'kurtuluş örgütü' olarak övdüğünü hatırlatan New York Times, halihazırda Ankara'nın iki devletli çözüme destek verdiğini vurguladı.
France 24, 'Erdoğan ve Filistin yönetimi lideri Türkiye'de Gazze'de ateşkesi görüştü' başlığını seçti, kapalı kapılar ardındaki randevuda ateşkesin yanı sıra Batılı ülkelerin artan can kayıpları karşısındaki sessizliğinin konuşulduğunu yazdı.
İsrail gazetesi Jerusalem Post, 'Erdoğan: Türkiye Filistinlileri desteklemeyi sürdürecek' başlıklı haberinde Ankara'nın acil ateşkes çağrısında bulunduğunu ve iki devletli çözüme desteğini yinelediğini kaydetti.
The New Arab internet sitesi ise, 'Erdoğan, Abbas'a Türkiye'nin İsrail'e baskısına devam edeceğini söylüyor' başlığını kullandı, Türk liderin Batı'nın İsrail'e verdiği desteği kınadığını vurguladı.
Katar'ın başkenti Doha'da bugün gerçekleşecek kritik ateşkes müzakereleri öncesi, Tel Aviv ile ABD arasında telefon trafiği var.
Aylardır birçok ek şartı masaya sürerek savaşın devam etmesini sağlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, mevcut başkan adayı ve eski ABD Başkanı Donald Trump'la görüştü.
Amerikan yayın organı Axios, Trump ve Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nde ateşkesi görüştüğünü yazdı.
Axios'a bilgi veren iki ABD'li kaynaktan biri, Donald Trump'ın İsrail Başbakanı'nı ateşkesi kabul etmesi için teşvik ettiğini söyledi ancak telefonda gerçekte neler konuşulduğu belli değil.
Trump'ın ekibi yorum talebini reddederken, Binyamin Netanyahu'nun ofisi görüşmeyi yalanlamadı.