19.04.2023 - 11:25 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Türkiye'nin tarihi seçimine dört haftadan az bir süre kaldı, dünyanın gözü çoktan seçimlere çevrilmiş durumda. Uluslararası medya seçim kampanyaları ve anketlere geniş şekilde yer verirken, bir Alman gazetesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'nin nabzını tuttu.
Uluslararası haber ajansı Agence France-Presse (AFP), 14 Mayıs'taki seçimlerin tahmin edilemeyecek kadar başa baş göründüğünü bildirdi. Muhalefet bloğunun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yayımladığı bir videoyu haberleştiren ajans, HDP'nin örtülüğü desteğinin ardından söz konusu videonun yayımlandığını aktardı.
Kılıçdaroğlu'nun Twitter'da yayınladığı video mesajında "Milyonlarca Kürt şu anda terörist muamelesi görüyor" dediğini kaydeden AFP, HDP'nin kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da ekledi.
AFP'nin haberi El Arabiya, France 24 televizyonu gibi yayın organları tarafından kullanıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayımlanan The National News gazetesi, seçimlere dört hafta kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hâlâ sadık destekçilerine güvenebileceğini yazdı. 'Tüm zorluklara rağmen Erdoğan hâlâ fazlasıyla mücadelenin içinde' başlığını kullanan gazete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen destek için "Sarsılmaz bir iradenin içine saklanmış bir gizem" tanımını yaptı.
Türkiye'deki anket sonuçlarını sayfasına taşıyan gazete, "Şimdilik yarışın sıkılığı nefes kesici" dedi, Cumhuriyet tarihinin beşte birinde iktidarda olan Erdoğan'ın sadık seçmen kitlesi tarafından ülke nasıl bir travma yaşarsa yaşasın desteklendiğini aktardı.
İlk kez sandığa gidecek yaklaşık altı milyon genç bulunduğunu hatırlatan The National, Erdoğan'ın seçim kampanyasında kararsız milliyetçi seçmeni hedef aldığını belirtti. Türklerin gururunu artıracak pırıl pırıl askeri donanımların tanıtıldığını kaydeden gazete, seçimin Türk kimliğine dair başka bir referandum olabileceğini savundu. Erdoğan ve AK Parti'nin bugüne kadar tüm seçimlerden birinci çıktığını dile getiren The National, 14 Mayıs'ta kurulacak sandıkları ise 'en büyük sınav' olarak tanımladı.
Foreign Policy dergisi, 'Türkiye muhalefeti işçi sınıfı olmadan kazanamaz' başlığıyla seçimin kaderini belirleyecek üç grup sıralıyor: Türk milliyetçileri, Kürtler ve çalışan sınıf.
Muhalefet bloğunun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun müttefiklerinin neo-liberal ekonomisine sarılması ve solu terk etmesinin seçimlere mal olabileceğini kaydeden dergi, özellikle ikinci turda her kesimden desteğe ihtiyaç duyulacağını yazdı. Laikler, İslamcı muhafazakarlar ve Türk milliyetçilerinden oluşan bir koalisyon kuran Kılıçdaroğlu'nun HDP'nin de onayını aldığını vurgulayan Foreign Policy, muhalif adayın farklı güçlerin çatışan çıkarlarını ve isteklerini uzlaştırmada giderek daha da zorlanacağı yorumunu yaptı.
Dergi, son anketlere göre cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda yarışacağını da ekledi. Analizde, Türkiye'deki işçi sınıfının geleneksel olarak muhafazakar partileri desteklediği de aktarıldı.
Alman Welt am Sonntag gazetesi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi Rize'den bir analize yer verdi. "Erdoğan'ın dünyayı yönettiği yer. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın başarısının anahtarı, liberal Batı kıyılarından çok uzakta" denilen analizde, yayımlanan son anketlere yer verildi:
"Ülkedeki iktidar yarışının galibi hâlâ belirsiz. Mayıs seçimlerine ilişkin anketler, başa baş bir yarışın gerçekleşeceğini öngörüyor. Erdoğan'ın rakibi Kılıçdaroğlu'nun muhalefet ittifakının zaferine kesin gözüyle bakılmaması gerekiyor."
Amerika'nın Sesi, 'İsveç, Türkiye'nin Mayıs seçimlerinden sonra NATO üyeliğini onaylamasını umuyor' başlığıyla bir haberi sayfasına taşıdı. Habere göre, İsveç, Türkiye'yi NATO üyeliğini onaylamaya ikna etmeyi hedefleyen yeni bir terörle mücadele yasasını çıkarmaya hazırlanıyor.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye'de gelecek ayki seçimlerin bir dönüm noktası olmasını umduğunu söyledi:
"Şimdi Türkiye seçimlerini bekliyoruz. Sanırım herkes bu bekleyişin Türkiye'nin iç siyasetine dair ve ve tamamen anlaşılır bir şekilde mühim bir role sahip olduğunu anlıyor. Bu birçok ülkede böyledir."
NATO, Temmuz ayındaki Vilnius zirvesine kadar İsveç'in ittifaka girmesini bekliyor.