Kahramanmaraş merkezli, 11 ilimizi etkileyen depremler sonrası, Hatay’da çadır kentlerde yaşayan çocuklara kitap ulaştırma sevdası ile yola çıkan ve kısa sürede tüm ülkede kitap gönüllüleri ile büyüyen Ülkem Okuyor Derneği 12 derslikli bir ilkokul için kolları sıvadı.
Sağlık görevlisi olan Havva Aydanur Ertuğrul’un deprem bölgesinde çalıştığı sırada, bir çocuğun “Kitaplarım enkazda kaldı” çığlığını duymasıyla başlamış Ülkem Okuyor Derneği’nin hikâyesi. O çocuğa kitap getirme sözü veren ve sözünü de tutan Havva Ertuğrul sosyal medyadan kısa sürede ülkenin her yerinden gönüllülere ulaşmış. Kitap bağışı kampanyaları, kütüphaneler, çadır okullar derken, gönüllü okuma kulüplerinden derneğe giden yolda kitap bağışı yaptıkları ve burs desteği sağladıkları öğrenci sayısı 10 bini geçmiş. Kitap kulübü olarak ise ülkenin dört bir yanındalar ve gönüllü sayısını takip edemiyorlar.
Hatay’da bir çadır kentte okuma buluşmalarına başlayan Ülkem Okuyor Derneği gönüllülerden gelen bağışlarla 6 ev kazandırmışlar. Sırada derneğin en büyük projesi var. Yeni eğitim-öğretim yılına yetiştirmek üzere, Hatay’da 12 derslikli bir ilkokul yapmaya hazırlanıyorlar.
Sesimize ses oldular
“Deprem bölgesinde bu çocukların yatacak yeri yokken ‘hadi kitap oku’ demek akla mantığa sığmıyordu. Oradaki yarayı görmezden gelerek hayatımıza devam edemezdik. Çocukların yaşam koşullarını da düzeltmeliyiz diye düşündük. Okuyan ve okutmak isteyen insanlar ‘Heyoo! Ben buradayım’ diyerek sesimize ses oldular. 6 ev yaptık. 7-8 ve 9 için ruhsat süreçleri devam ediyor. Okul işine gelince; depremden sonra çadırda ve konteynerde eğitim alan öğrenciler varken, iki üç okul bir binada eğitim görürken bu soruna da kafamızı çevirmek istemedik. Evler sevgi yuvamızdı, okulumuz ise eğitim yuvamız olacak. Çocuklarımız evde okulda ve her yerde HEYOO diyerek okuyacak.”
Hatay merkezli Ülkem Okuyor kitap kulüpleri, 12 ayrı ilde faaliyet gösteriyor. Ülkeyi okutmak için kurulmuş bir dernek olduklarını belirten Havva Ertuğrul, kitap kokusunu hiç almamış kadınlara ve çocuklara ulaşmak istediklerini söylüyor. Okuma kulüplerinde önce ayın kitabı okunuyor. Aylık yüz yüze ya da online buluşmalarda, kitabın yazarı il ya da kitapta işlenen tema ve kavramlar üzerinden sohbetler gerçekleşiyor.
Katılımcılar anlatıyor
“Kendime güvenim arttı”
“10 yaşındayım 3. sınıftayım. Okulda 23 Nisan gösterisi sırasında tanıştım Ülkem Okuyor ile. Burada Barış Manço Kütüphanesi’ni açmışlardı, ben de sık sık gitmeye başladım. Her gün gidiyorum. Ödevlerimi yapıyorum. Kütüphanede çok kitap okuyorum. Bazen tek bazen birlikte okuyoruz. Çok güzel kitaplar okudum. Daha güzel konuşuyorum. Kendime güvenim daha çok arttı. Sahnede coşkuyla konuşabiliyorum. Derslerim de iyileşti.”
“Çok mutlu oluyorum”
“12 yaşındayım 7. sınıftayım. Bir gün okulda görüp, ne dağıtıyorsunuz dedim kitap deyince hiç sevmem dedim ama sonra kütüphaneye alıştım. Kitap okuma yarışmasında bir ayda 25 kitapla birinci oldum. Havva abla bana kitabı sevdirdi. Kendime hedef koydum sen bunu başarırsın dedim. Planlama yaptım. Türkçemin daha çok gelişmesine yardımcı oldu. Kendi dilimin zenginliklerini öğrendim. Türkçe dersinde kimsenin bilmediği kelimeleri biliyorum. Hangi kitabı istersem bulup getiriyorlar. Çok mutlu oluyorum.”
“Şimdi liseyi bitireceğim”
“29 yaşındayım 3 çocuk annesiyim. Kalp hastasıyım çalışamıyorum. Pastacılık kursuna gidiyordum. Kitap kulübünü orada duydum. Evlendiğimden beri hiç kitap ellemedim. Çocuklar, hastalık derken hiç okuyamadım. Dağıtılan kitaplar ilgimi çekti okumaya başladım. Şimdi liseyi bitireceğim sonra da üniversite inşallah.”
Konya kitap kulübü
Hatice Söğüt (Konya)
“Dernek ile 2022 yılında bir Zoom toplantısında tanıştım. İlk defa nitelikli kitap ve çöp kitabı orada duydum. Aktif bir okur değildim. Okumayı sevdiğim halde kitaba uzaktım. Küçükken okuyamadım. Evlendikten sonra eşim de çok desteklemedi. Çocuklarımı ayağımda sallarken okumaya çalışıyordum. 2024’te buradaki kitap gönüllüleri ile yüz yüze tanıştım. Ben sizin gibi okur değilim dedim. Havva Hanım hemen çantasından ‘İnce Memed’i çıkardı. Baktım çok kalın, okuyamayacağımı düşündüm ama yolda başladım ve 3 günde bitirdim. İlk buluşmada diğerleriyle aramdaki farkı fark ettim. Okumanın yarattığı farkı, akıcı konuşamadığımı, kelime hazinemin darlığını fark ettim. Beni hiç dışlamadılar ve o cesaretle okumaya daha çok sarıldım. Hayalim çocuklarımla aynı kitabı okumak ve yorumlamak.”
Rümeysa Küçük (Konya)
“Türk Dili ve Edebiyatı yüksek lisans öğrencisiyim ve Ülkem Okuyor Derneği gönüllüsüyüm. Havva Aydanur Ertuğrul’u okuma gruplarından tanıyordum. 6 Şubat depremleri ile birlikte Hatay’da görevlendirildi ve biz takipçileri de ona destek olmaya çalıştık. Hatay’da kütüphaneler ve çadır okullar açıldı, yine sosyal medya üzerinden destek olmaya çalıştık. Kitap okumayı hiç bırakmadık, şu an Konya’da Ülkem Okuyor okuma grubu olarak yüz yüze toplanıyoruz. Okuduğumuz kitapların üzerimizdeki etkilerini konuşuyoruz. Bu kitabı biz yazsak nasıl bitirirdik gibi sorularla beyin fırtınası yapıyoruz. Farklı yaşlarda olup, görüşüp, konuşmanın ve eğitim paydasında birleşmenin verdiği his paha biçilemez.”
Dr. Seher Tanıdık (Konya)
“Biyokimya uzmanıyım. Konya’da kadın doğum hastanesinde doktorum. Burada çok fazla okur kitlesi yok. Okur insanlarla birlikte olmak istiyordum. Günümüzde kitap okumayı engelleyecek çok çeldirici var ama aylık okuma gruplarını sevdim. Nasılsa okurum dediğiniz kitap başucunuzda bekliyor. Gruba üye olunca başlayıp bitiriyorsunuz. Birlikte bir şey yapabilmenin tadına vardım. İnsan bu şekilde kendini tedavi ediyor. Çocuğuma da model olmak istiyorum. Empati duygusunu da artırıyor okumak.”