Hayatlarında belki de hiç denize girmemiş, anlatacak hiç tatil anısı olmamış devlet koruması altındaki çocuklarımız için Ekinlik Adası’nda kurulan Kalben Çocuk Köyü’nde kütüphane ve okuma saatleri, dans, müzik, boyama atölyeleri gibi pek çok farklı etkinlik yapılıyor.
İçimizi karartan haberlerin arasında sıkıştığımız bugünlerde, kızımı da alıp hayatımda ilk kez Marmara Denizi’ndeki Ekinlik Adası’na gittim. Hiçbir işletmenin, otelin, restoranın bulunmadığı, herkesin birbirini tanıdığı, yardım ettiği, sessizlik ve huzur dolu bir ada burası. Adanın huzuru ruhuma şifa verdi. Ama ziyaret sebebimiz tatil değildi. Kalben Derneği tarafından, devlet koruması altındaki çocuklarımızın keyifle ve güven içinde tatil yapmaları için kurulan Kalben Çocuk Köyü’nü ziyaret etmekti amacımız.
Korunma Altında Yetişen Gençler ve Koruyucu Aile Derneği’nin (KALBEN) kurucusu Pelin Çalışkanoğlu Ekşi, Türkiye’de bir koruyucu aile tarafından büyütülen biri. Hikâyesinin başlangıcı üzücü ve zorlayıcı olsa da aslında ilham verici bir yaşam öyküsüne sahip. Koruyucu ailesi onu 38 yıl önce Fenerbahçe Parkı’nda henüz bebekken görüyor. Madde bağımlısı bir anne tarafından dünyaya getiriliyor, koruyucu ailesi tarafından sevgi dolu bir yuvada, abisi ve ablasıyla beraber büyüyor. Zaten bir süre sonra da evlat ediniliyor. Aslında kurtardıkları sadece Pelin olmuyor. Büyürken kendi gibi hayata şanssız başlayan çocuklara destek sağlamak, onların yollarına ışık olmak hep aklında ve kalbinde bir yerlerde bekliyor. Liseden itibaren devlet yurtlarında kalan çocukları sık sık ziyaret etmeye başlıyor. Gönüllü olarak pek çok projeye katılıyor.
Binden fazla çocuğa tatil
Çocukların kurumlarda temel bakım ihtiyaçlarının karşılandığını ama esas etkinin, çocuklar toplumun içine
çıktığında olduğunu fark ediyor ve böylece 2016 yılında Kalben Derneği’nin temelleri atılıyor. Bu konuda bilinçlendirici çalışmalar ve projeler başlatıyor. Son olarak da en büyük hayali olan Kalben Çocuk Köyü’nü kuruyor. “Anlatacak bir tatil anısı olmadığı için, okula gitmek istemeyen çocuklar var,” diyerek yola çıkıyor, onlarca bireysel ve kurumsal bağışçının desteğiyle Ekinlik Adası’nda belediye tarafından kiralanan altı dönümlük araziye bir tatil köyü yapılıyor. Bu yaz bir haftalık gruplar hâlinde gelmeye başlayan 7-12 yaş arasındaki çocuklar, gönüllerince tatil yapacaklar. Yaz sonuna kadar binden fazla çocuğun tatil yapması planlanıyor. Asıl hedef, genişletilip zenginleştirilecek tatil köyüne 5-18 yaş arası çocukların da gelebilmesi.
Adada güzel günler
Biz de tatile gelen ikinci çocuk grubuyla birlikte adaya indik. Heyecanları gözlerinden okunuyordu. Kızlardan oluşan çocukların kimi çok sessiz ve çekingen kimi çok neşeli ve konuşkandı. Ama neredeyse bir saatin sonunda hepsiyle arkadaş olmuştuk.
Çocukların çok sevdiği ve görür görmez çığlık çığlığa kucakladığı Pelin Çalışkanoğlu Ekşi, “Bu çocukların kılık kıyafet, yiyecek içecek sorunları yok. Onların oldukları gibi kabul edilmeye, sevilmeye ve etiketlenmemeye ihtiyaçları var. Çocuğum yuvalardan gelen çocuklarla aynı sırada oturmasın diye okula gelen veliler var. Herkesin özellikle diğer yetişkinlerin etiketlediği bu çocuklardan nasıl sağlıklı yetişkinler olmalarını bekleyebiliriz?” diyor.
Yaz kampı fikrini ilk duyduklarında insanlar ,“Her şey bitti tatilleri mi kaldı?” diye sormuşlar. “Haklılar belki de” diye ekliyor: “Ama burası bir tatilden çok fazlası. Bütün ada çocukları sahiplendi, çok seviyor. Burada sadece dinlenmek, denize girmek, güneşlenmek dışında, farklı insanlarla tanışıyor, başka çocuklarla arkadaşlık kuruyor, belki de hayatlarında ilk kez oldukları gibi kabul görüyor ve unutulmaz deneyimler yaşıyorlar.”
“En büyük ödülümüz”
Hepimizin sevgiye ihtiyacı var. Ortak ihtiyaçlarımız belli. Sevilmeden, kabul görmeden, onaylanmadan hayatta kalmamız mümkün değil. Çocuklar kurum görevlisi ablalarına ‘anne’ diyor. Birlikte geçirdiğimiz ilk günün sonunda, yatmadan önce gelip bana sarıldılar ve “seni seviyoruz” dediler. O an hissettiklerimi ifade etmem çok zor. Gözleri parlayan, o canım çocukların, her gün öpüp koklayarak uyuttuğumuz, başka başka tatillerde mutlu edemediğimiz kendi çocuklarımızdan ne farkı var?
“Bu çocuklar sanki ailelerinin hikâyeleri kendi yüzlerindenmiş gibi görülüyor. O nedenle de belli bir yaştan sonra toplum içine karışmak ve sürekli yargılanmak yerine, kendi kabuklarına çekiliyorlar. “Bunu kırmak istiyoruz,” diyor Pelin Çalışkanoğlu. “Çocuklara ‘Nerelisin?’ diye sorduklarında ‘Ben Kalben’liyim, Ekinlik’liyim’ diyorlar. Bu bizim en büyük ödülümüz, “ diye anlatıyor. Bu projede bir şekilde yer almak isterseniz, Kalben gönüllüsü olabilir, kampa gidecek çocukların bir yaz tatili masrafını karşılayabilir, eklenmesi planlanan odalardan birini yaptırabilir, düzenli bağışçı olabilir ya da gönüllü faaliyetlerine katılıp destek sağlayabilirsiniz.
Müzikten dansa eğlenceli aktiviteler
Okullar açılana kadar sürecek kampların, eylül sonrasında da okula gitmeyen küçük yaştaki çocuklar için yapılması planlanıyor. Kampta denize girmek dışında, kütüphane ve okuma saatleri, waffle atölyesi, boyama, patates ve taş baskı, müzik, dans, ip atlama gibi pek çok eğlenceli aktivite var. Ama çocukların akılları en çok denize girmekte. Hele ki hayatında ilk kez deniz görecek olanlar, heyecandan yerinde duramıyor.
Özay Şendir
Futbolcu transferi değil terörsüz Türkiye
6 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Üniversite tercihi ve mezuna kalmak?
6 Temmuz 2025
Zeynep Aktaş
Bankalar atağa geçti endeks pozitife döndü
6 Temmuz 2025
Ali Eyüboğlu
Şehirde festival ve cezaevinde konser
6 Temmuz 2025
Güldener Sonumut
Almanya’nın sıra dışı nükleer hevesi
6 Temmuz 2025