Sanatla dolu yaz tatili için

11 Temmuz 2020

Yeni normalli günlerde çocuklarla güzel ve verimli bir tatil geçirmek için sanat atölyelerinin etkinliklerine göz atmakta yarar var

Her gün yeni vaka ve ölüm haberleriyle güne başladığımız, birbirimize yaklaşmaktan korktuğumuz, yeni selamlaşma şekilleri bulduğumuz, ateş ölçmenin sıradanlaştığı, adı “yeni normal” olan ama asla normal olmayan günlerden geçiyoruz. Çocuklarla aylarca evde kalmak zor ve yorucu olsa da, evlerimizin içi güvenliydi ve kafamız rahattı. Ancak artık uzaktan da olsa eğitim dönemi bitti. Yaz başladı. Ve çocuklu evlerdeki en büyük sorun, tüm bir yaz tatilinin nasıl geçeceği! Yaratıcılık, sanat ve drama ağırlıklı etkinliklerle verimli bir yaz dönemi için sanat atölyeleri renkli içerikler sunuyor.




Yazının Devamı

Bu günleri unutmayalım ama takılıp kalmayalım da...

28 Haziran 2020

Yaklaşık 3 aydır her gün bu köşede sizlerle buluştum. “Kızımla Korona Günleri”nin başlama nedeni hoş değildi ama bu süreçte çok güzel paylaşımlar yaşadık. Her gün, hem Türkiye hem dünya gündemini takip ederek, bir taraftan içimi dökerken, bir taraftan sizlerle bağ kurabileceğim, fayda sağlayabilecek yazılar yazmaktı

tüm çabam. Çok güzel geri dönüşler aldım. Çok şey öğrendim. Bu sayede kendimi de iyileştirdim. Virüs gerçek anlamda bitmedi. Ancak şimdilik korona yazılarının sonuna geldik. Ben yine yazı ve röportajlarımla, farklı sayfalarda sizlerle buluşmaya devam edeceğim. Benim kadar size de iyi geldiyse, ne mutlu bana...

Madem bu köşenin son yazısı, geçmiş 3 aydan neler kaldı bakalım istedim. Siz de bir kâğıt, kalem alıp, kendi listenizi yapabilirsiniz.

Hayatın bir anda tepetaklak olabileceğini,

Belirsizlikle dolu bir hayatı yaşamanın çok zor ama öğrenilebilir bir şey olduğunu,

Rutinlerin ve öngörülebilir bir düzenin nasıl iyi geldiğini,

Hayatta kalmak için en çok birbirimize ih

Yazının Devamı

“Dışarısı güvensiz” değil “Evimiz güvenli”

27 Haziran 2020

Uluslararası çok satanlar listesindeki “Bütün Beyinli Çocuk” ve “Dramsız Disiplin” kitaplarının yazarlarından Dr. Tina Payne Bryson’ın, pandemi sürecinde çocuklarla doğru iletişim kurmanının yollarını anlattığı online seminerden çarpıcı başlıkları sizler için derledim.

Çocuklarımız istenmeyen bir davranış yaptığında, genelde mutsuz olup, davranışını bir an önce değiştirmesini isteriz. Oysa davranışın arkasındaki nedenlere ve ihtiyaçlara odaklanmayız. Dr. Tina Payne Bryson, geçen hafta, Psikoloji İstanbul ev sahipliğindeki “Dramsız Disiplin Mümkün” başlıklı online seminerde, işte bu konulara değindi. Disiplinin yolları ve çocukların uygunsuz davranışlarıyla başa çıkma konusunda birbirinden değerli bilgiler veren Bryson, çocukların bizi dinlemeleri ve öğrenmeleri için, öfke anında onlarla duygusal bir bağ kurabilmemiz gerektiğini söylüyor: “Davranış, geliştirilmek istenen becerilerin bir iletişimidir. Bu becerilerin gelişimine destek olursanız, davranış sorunları daha çabuk

Yazının Devamı

Çalışan ebeveynler isyanlarda

26 Haziran 2020

Aylardır evden çalışan ve iş yerleri açılmadığı için halen evden çalışmaya devam eden ebeveynler, tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilir. Özellikle dönüşümlü olarak çalışan ya da tedbir amaçlı halen evden çalışma sistemini uygulayan küçük ve orta ölçekli şirketlerin çalışanları, iş yerlerine geri dönmek için gün sayıyor. Bu süreçte, evden çalışma ve verimlilik konusunda pek çok araştırma yayımlandı.

Çocuksuz ya da bekâr çalışanların verimliliği arttı.

Çocuklu evlerde verimlilik düştü.

Olaylar şöyle gelişti:

Çalışan ebeveynler, evden çalışmaya başlanılan ilk günlerde, çocuklarıyla olabilmenin mutluluğunu yaşadılar.

Etkinlikler araştırıldı, aktiviteler yapıldı, hasret giderildi.

İlk şok atlatılınca, evden mesai sistemini oturtmak ve işlere odaklanmak için çaba sarf edilmeye başlandı.

Aynı zamanda çocukların uzaktan eğitimlerine destek olmak ve ev işleri konularını planlamak gibi daha önce deneyimlenmeyen konular devreye girdi.

Yazının Devamı

Her liselinin bir mentoru/koçu olsa...

25 Haziran 2020

LGS geçti ama etkileri hâlâ sürüyor. Yapılan binlerce yorumdan anladığım, neredeyse hiç kimse memnun değil. Uzaktan eğitim süreci nedeniyle, daha kolay ve öngörülebilir bir sınav olacağını düşünen çocuklar, büyük bir hayal kırıklığına uğramış hissediyorlar.

Sırada 27-28 Haziran tarihlerinde yapılacak YKS sınavı var. Türkiye genelinde 2.5 milyona yakın genç sınava girecek. YKS için de, bu yıla özel bazı farklılıklar olacağı açıklandı. 180 olan baraj puanının, 170’e çekilmesi gibi. Ancak LGS’de olduğu gibi sınavla ilgili bir hayal kırıklığı yaşanacak mı göreceğiz. Çocuklarımızın her yıl bir sınav ile bu derece hırpalanmaları, psikolojik olarak sömürülmeleri çok acı.

Her yıl sınav zamanları, kendi üniversiteye girişimi düşünürüm. Ailem sayesinde ilgi alanlarımın ve yeteneklerimin farkındaydım ama beni yönlendirecek ve besleyecek bir okulum ve öğretmenlerim yoktu ne yazık ki. 17 yaşında bir insan kendini ne kadar tanıyabilir ve hayatının geri kalanı için böylesi önemli

Yazının Devamı

Yolun solunda maske takmak zorunlu, sağında çıkarabilirsin!

24 Haziran 2020

Yazlık beldelere gelince, sinirlerin ve kıyafetlerin gevşemesi gibi, maskeler de gevşiyor. Sıcak, deniz ve güneşin etkisiyle, standart bir kuralı işletmek epey zor hale geliyor.

Muğla’da maskesiz sokağa çıkmak yasaklandı. Bodrum da Muğla’ya bağlı olduğuna göre, burada da yasak olmalı. Ama güneşin altında, deniz kenarında ya da plajda otururken, gönül yayları gibi, maske ipleri de gevşiyor işte. Son bir haftadır, Bodrum’da gözlemlediklerim, tam bir kara mizah. Örneğin sahilde yürüyüş yaparken, bazı insanlar maske takmıyor.

Maskesiz dolaşan bir grup vatandaş, sahil kenarındaki balıkçılardan birinin girişine gelip, “Yer var mı?” diye sordu.

Garson da “Var ama maskesiz giremezsiniz” dedi.

Adam da “Maskemiz var” dedi ve hemen maskelerini taktılar.

Kaldırımdan aşağı inip, garsonu takip ederek, yaklaşık 100 metre ilerideki masaya oturdular ve maskelerini çıkardılar. Çünkü masada maskesiz oturulabiliyor.

Yani meseleye düz mantık olarak bakarsak, deniz kenarı ile restoran masası arasındaki 100 metrede virüsün bulaşma ihtimali var, diğer

Yazının Devamı

Çocuklarımızla yaz tatilini nasıl planlayacağız?

23 Haziran 2020

Koronavirüs kapı önünde kol gezerken, çocuklarla dışarıda plan program yapmak çok zor. Her ne kadar “Ellerini her yere sürme”, “Elini ağzına götürme”, “Kimseye fazla yaklaşma”, “Maskenden burnunu çıkarma” gibi uyarıları defalarca yapsanız da, bir anlık dalgınlıkla hepsini unutabiliyor. Yaz okulu ya da büyükanne/babaların yanına göndermek gibi seçenekler de risk teşkil edeceği için, bu yaz epey zorlu geçecek.

Şanslı olup, köyde, yaylada, açık havada, metrekareye minimum insan düşen yerlerde olanlarımız hariç, yüksek ihtimalle çocuklar bu yaz evde çok sıkılacak. Ekran başından kaldırmakta zorlanacağız. Bol bol çatışma yaşayacağız. Kurallar bozulacak. Farklı yaptırımlar denenecek. Bir süre sonra boş verilecek ve böyle böyle yaz bitecek. Eylüle de Allah kerim...

Peki, böyle mi olmak zorunda? Kavgasız, cezasız, tehditsiz, bağırmadan, iş birliği içinde bir yaz planlanabilir mi? Evet! İlk kural; çocuklarla, yapılması mecburi olan şeyleri, planlanan programları ve

Yazının Devamı

Kronik hastalığı olanlar nasıl “normalleşecek”?

22 Haziran 2020

"Korona virüs hepimizi eşitledi” dedik hep ama gündelik hayatta pek de öyle olmadı ve salgın, zor olan yaşamları daha da zorlaştırdı. Örneğin otizmli ya da özel gereksinimli çocukları olan ailelerin neler yaşadığını bizzat gördüm. Çocuklarını evde tutmak, onlara virüs tehlikesini anlatmaya çalışmak, sosyal olarak hiçbir destek alamamak ve daha nicesi…

Bu süreçte çok zorlanan ve “normalleşme” adımları ile daha da zor günler yaşayan bir diğer kesim ise kronik hastalığı olanlar! İlk vaka görüldüğünden bugüne, kronik hastalığı olanların (kronik akciğer hastalığı, astım, KOAH, kalp/damar hastalıkları gibi) evlerinden çıkmaları sınırlandırıldı. Salgın öncesinde de, kalabalıklara giremeyen, maske kullanan, seyahat, hava değişimi gibi durumlarda risk alan kronik hastalar, salgınla tamamen hapis hayatı yaşar oldu. Çok sıkı tedbirlerle yaşamak zorunda olan, en ufak bir hatada hayatı tehlikeye girecek milyonlarca insan var. Ve ne yazık ki, bizler bu insanlara empati yapamıyoruz. Kronik ve alerjik hastalığı olan kişiler, bu

Yazının Devamı