Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Okullarda teknoloji kullanımına getirilen kısıtlamalar tüm dünyada yaygınlaşırken Türkiye’den bir okul 8’inci sınıf öğrencilerinin 21 günlük teknoloji detoksunun sonuçlarını paylaştı.

21 günlük teknoloji detoksu

Çocuklarımız çok erken yaşlarda teknoloji ile tanışıyor. Yaş ilerledikçe de ekran sayısı artıyor. Eğitimde teknoloji kullanımı arttıkça, okulda geçirdikleri sürede de ekranlara maruz kalıyorlar. Günlük 8-10 saatlere varan ekran kullanımının pek çok olumsuz etkileri oluyor. Bunları en aza indirmek için de veli-okul iş birliğine ihtiyaç duyuluyor. Okullarda telefon kullanımı gerek yurt dışında gerek ülkemizde tartışma konusu ve pek çok ülke bu konuda yasaklar getirdi. Bunun son örneği de Finlandiya oldu. Akıllı tahta ve tablet gibi teknolojilerin kullanım yoğunluğu da tartışma konusu. Ekranın yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için planlı bir programa ve belli aralıklarla teknoloji detokslarına ihtiyaç var.

Haberin Devamı

Yurt dışında örnekleri olan teknoloji detoksu Türkiye’den bir okul tarafından 8’inci sınıflar arasında uygulandı. Kilittaşı Okulları’nda yapılan 21 günlük teknoloji detoksunun fikri, bir okul gezisi sırasında doğmuş. Öğrencilerin gezi boyunca

ekranlarına gömüldüğünü gözlemleyen okul yönetimi 21 günlük bir teknoloji detoksu başlatmaya karar vermiş.

Tüm velilere tek tek görüşmelerle çalışmanın amacı anlatılmış. Ailelerin evdeki süreci nasıl yönetecekleri konusundaki endişeleri 21 günlük çalışma ve aktivite planı ile giderilmiş. Velilerin sürece aktif katılımı, öğrencilerdeki olumlu değişimlerin kalıcı olmasına büyük katkı sağlamış. 21 günün sonunda çocukların sosyal becerilerinde, sabırlarında ve dikkat sürelerinde belirgin gelişmeler gözlemlenmiş.

En büyük değişim kendi başlarına çözüm üretmede

Tuba Aksoy (Okul Müdürü)

Detoks sürecinde öğrencilerimizde gözlemlediğimiz en büyük değişim, kendi başlarına çözüm üretme ve yaratıcı düşünme becerilerindeki artış oldu. Teknoloji kullanımının azalmasıyla öğrenciler, boş zamanlarında arkadaşlarıyla, aileleriyle ve en önemlisi kendi iç dünyalarıyla nasıl bağlantı kurabileceklerini keşfettiler. Gözlem yapmayı, yeni şeyler denemekten korkmamayı, küçük anların değerini bilmeyi öğrendiler. Sosyal becerilerinde, sabırlarında ve dikkat sürelerinde belirgin gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. Bu sürecin en başından itibaren başarılı ilerlemesinde en büyük destekçilerimizden biri değerli psikolog Nilüfer Devecigil oldu. Ayrıca sevgili Ceyda Düvenci, bu süreçte okulda öğrencilerimizin yanında olarak sohbetleri ve pozitif enerjisiyle çocuklara yalnız hissettirmedi. Okulda “teknolojisiz günler” düzenlemeyi planlıyoruz. Belirli günlerde telefon, tablet ve bilgisayar kullanımını tamamen sıfırlayarak öğrencilerin hem okulda hem de evde ekranlardan uzak, kaliteli ve anlamlı vakit geçirmelerini teşvik etmek istiyoruz.

Haberin Devamı

Öğrenciler ne diyor?

21 günlük teknoloji detoksu

Yiğit Kurt: Beni katılmaya hocalar ve sınıf arkadaşlarım ikna etti. Sonuna doğru çok zorlanmaya başladım. Çünkü artık eğlenebileceğim çok az şey kalmıştı. Evde tek başımayken çok sıkılıyordum. Zorlandığımda kendimi oyalayabilecek şeyler bulmaya başladım. Mesela kitap okudum, kutu oyunları oynadım, radyodan müzik dinledim, arkadaşlarımla vakit geçirdim, dizi izledim, kuzenimle bisiklet sürdüm, teyzemle vakit geçirdim. Ailem de bana destek olmaya çalıştı. Eve daha erken gelmeye çalıştılar, sıkıldığımda benimle oyun oynadılar, telefona çok bakmadılar. Artık ekran saatim azaldı, arkadaşlarımla daha yakın olduk. Onları daha çok tanıma imkânı buldum. Kısacası bu proje sayesinde çevrem daha iyi oldu.

Haberin Devamı

21 günlük teknoloji detoksu

Zeynep Aybar: Özellikle hafta sonları zorlandım. Çünkü ne kadar idmana gitsem ya da dışarı çıksam da tek başıma kaldığım 5-6 saat oluyordu ve açıkçası sıkılıyordum. Zorlandığım zamanlarda genelde resim çizdim, bir şeyler yazdım, radyo dinledim, arkadaşımın evine gittim, kurabiye yaptım. Artık daha az telefona bakmaya başladım. Sevdiğim ama bilmediğim alanlara daha çok yöneldim. Şu anda insanlarla olan iletişimim daha iyi olmaya başladı. Artık bir tartışma olduğunda daha sakin kalıyorum. Daha çok odaklanıyorum ve bence en önemlisi kendimi daha huzurlu ve rahat hissediyorum.