Merkez Bankası ‘önden yüklemeli’ adımların ardından yılın ilk faiz toplantısına rahat girdi. Güçlü bir iletişimle sıkı duruşa vurgu yapan Merkez, faizi pas geçti. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo faiz oranını yüzde 17’de bıraktı. Bundan sonraki iki toplantının seyrini ise enflasyonun yükseliş ivmesi belirleyecek
Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 17’de sabit bıraktı.
Merkez, 2021 yılına son bir yılın en rahat toplantılarından biriyle girdi. Bunun nedeni kasım ve aralık ayında gerçekleştirdiği önden yüklemeli faiz artışları ile yeni bir faiz artış beklentisinin önüne geçmesi...
Aralık ayında 200 baz puanlık artışla yüzde 14.60 olan enflasyonun üzerinde bir faiz artışının gerçekleşmesi ve faizin yüzde 17 seviyesine yükselmesi TL varlıklara ilgiyi artırdı. Böylesi bir ortamda ne ekonomistlerin, ne sanayicilerin, ne de yatırımcıların bir faiz beklentisi olmadı. Bunun iletişiminin de iyi yapılmış olması ocak toplantısını öngörülebilir kıldı.
İlk tepki olumlu...
Faiz kararı sonrası dolar kuru 7.43 seviyesinden 7.37’lere geriledi. Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi güne yüzde 0.55 yükselişle rekor seviyeden başlaması sonrasında bankanın kararının ardından yükselişini korudu. BIST 100 Endeksi ise 1.576 seviyesine yükseldi.
Merkez Bankası enflasyon hedefi ile tutarlı bir faiz kararı aldı. Şubat ve mart aylarında enflasyon oranı yüksek seyrini koruyacak. Bu nedenle faiz de mevcut haliyle yüksek seyrini iki ay daha sürdürebilir.
İşte Merkez’in vurguladığı 7 önemli nokta
Merkez Bankası faiz kararı ile daha önce yaptığı faiz artışlarının etkilerini izlediğini ekonomik verilerde bozulma görülmesi halinde yeniden aktif adımlar atabileceğinin sinyalini verdi. Bunu güçlü bir iletişim metni ile öne çıkardı. Politika metninde öne çıkan başlıklar ise şöyle:
Neden pas geçti, risk unsurları neler?
1 Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesi ile güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam ediyor.
2 İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş enflas-yon görünümünü olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Neleri takip ediyor?
3 Kasım ve aralıkta gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale
gelmesi bekleniyor.
4 Enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülüyor.
5 Enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışları göstergeleri yakından izleniyor.
TCMB nasıl bir rota izleyecek?
6 Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecek.
7 Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacak.
Faizin 3 aylık öyküsü
Kasım 2020 475 baz puanlık sürpriz faiz kararı.
Aralık 2020 200 baz puanlık beklentinin üzerinde faiz kararı.
Ocak 2021 beklenti doğrultusunda faizde ‘pas’ kararı.
Aralık ve ocakta hisse ve tahvile yabancı ilgisinin artması.
Merkez Bankası’ndan güçlü iletişim metni.
Şubat ve mart zorlu geçer mi?
Şubat ve mart aylarında enflasyonda tırmanış devam edebilir. Bu dönemler Merkez Bankası’nı faiz kararında zorlayacak. Bu süreçte atılacak adımlar önemli. Enflasyondaki yükselmeye rağmen bunun iletişiminin yapılabilmesi piyasalarda oluşacak fiyatlamaları da etkileyecektir.
Enflasyonda katılaşma etkisi!
Merkez’in yılın ilk toplantısında aldığı karar veri setlerine göre hareket ettiği, bunun ön hazırlığının da önceki toplantılarda yapıldığı için etkili oldu. Piyasada karar günü oynaklığı yaşanmadı. TCMB, politika metninde ısrarla verilerin takip edileceğini ve sıkı duruşun süreceğini vurguladı.
Merkez Bankası’nın kararında enflasyondaki katılaşmanın etkisi gözleniyor. Bunun bir risk olduğunu göz ardı etmeyerek yüzde 17 faiz oranını korudu. Faizin yüksekliği konusundaki vurgulara rağmen enflasyonu göz ardı etmedi.