Türkiye’nin Suriye’de tavrı çok net. Sınırında terör ordusu, terör yapılanması, yani PKK/PYD/YPG’yi istemiyor. Bu bağlamda bugüne dek de masada ve sahada “mıntıka temizliğine” dönük son derece kritik hamleler yaptı. Bir yenisi de her an olası. Bu kararlılığın farkında olan ABD’de sözüm ona bunu engellemek ya da Türkiye’ye “sakın ha” gibisinden aklınca göz dağı vermek adına teröristlerle ortak tatbikat yaptı. Pervasızca bölgedeki ağır silahlarla ilgili görüntüleri de servis etti. Çok aşağılık ve tahrik edici bir durum ama şaşırtıcı mı? Hem evet hem hayır. Çünkü ABD’li komutanlar, askerler teröristlerle ortak devriye atma, Amerikan bayrağı altında kol kola, yanak yanağa fotoğraflar verme konusunda çok istekli ve meraklılar. Bu anlamda da geçmişte fazlasıyla örnek var. Yani ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) ile terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin “aile fotoğraf albümleri” epey yüklü. Hatta bu fotoğraflar arasında daha önce Deyrizor’un kuzeybatı kırsalında yer alan Ebu Haşeb Çölü’nde yapılan bir başka ortak tatbikatta nasıl hem hal olduklarıyla ilgili oldukça renkli kareler de bulunuyor. Açıkçası bu alçak ve seviyesiz ilişkileri, birlikteliklerini gizlemiyorlar, her şey aleni, dahası bunu sevgi sözcükleri ya da taziye mesajlarıyla sık sık dillendiriyorlar da. O nedenle yaptıkları bu ortak tatbikat da pek şaşırtıcı ve beklenmedik değil. Ama buluşma noktası olarak seçilen yer ve zamanlama anlamında ABD’nin ne kadar şuurunu kaybettiğini ortaya koyması açısından bakıldığında aynısı söylenemez. Bu skandal görüntüler hadsiz ABD adına doğrudan suçunu itiraf etme ya da belgeleriyle ortaya koyma hatası da aynı zamanda. Şöyleki; malum son dönemde TSK ve MİT nokta operasyonlarla Suriye’nin kuzeyinde terör örgütünün lider düzeyinde epey bir temizlik yaptı. Şu sıralar Ankara ile Şam arasında diplomatik görüşme olasılığı, hatta zamanlaması da konuşuluyor. Moskova bir orta yol bulmaya, iki ülke arasında bağlantı kurmaya çalışıyor. Gerçekleşmesi durumunda da ABD’nin valiz toplama durumuna geçeceği açık. Tabii ABD’yi telaşlandıran bir başka durum da sevdalısı terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin bir yandan da Esad’a göz kırpıyor olması. Onun içinde Türkiye’nin ortaya koyduğu harekat kararlılığı baskısından etkilenen ABD, hem terör örgütüne verdiği desteği gösterme, hem başkasına kaptırmama arayışı içerisinde böyle bir tatbikat yaptı… Ancak o telaşla da çuvalladı ve Türkiye’nin yapacağı harekat konusunda elini güçlendirdi aslında. Çünkü ABD ile teröristlerin ağır silahlarla yaptığı ortak tatbikatın yeri neresi? Şırnak’ın Cizre İlçesinin karşısındaki El Malikiye kasabasının sınırımıza 4 kilometre uzaklığındaki Teqil Beqil Köyü çevresi. Yani Türkiye, 9 Ekim 2019’da Suriye’nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekâtı esnasında ABD ve Rusya ile ayrı ayrı yaptığı mutabakatlar uyarınca teröristlerden ve ağır silahlardan arındırılması gereken yerler. Malum her iki ülke de Türkiye sınırından itibaren 30 kilometre derinlikteki alandan PKK/YPG’nin çekileceğine dair garanti vermişlerdi. Hem de 120 saat içerisinde, yani 5 günde bir tek YPG/PKK’lı terörist kalmayacak diye. O günden bu yana da bırak 5 günleri, iki yılı aşkın zaman geçti, teröristler hâlâ orada. Dolayısıyla hem Rusya hem de ABD’ye sürekli verdiğiniz sözleri tutun deniliyordu, onlarda ‘tamam yaptık yapıyoruz, görünenler münferit durumlar, fazla takılmayın’ gibisinden bahanelerle geçiştiriyorlardı. Ama şimdi ABD teröristlerle yaptığı bu ortak tatbikatla altına imza attığı mutabakata bizzat kendisinin uymadığını çok açık ve net ortaya koydu. Tanksavarlar, ağır silahlar ve teröristlerle kol kola çekilmiş fotoğraflarıyla da Türkiye’nin harekat kararlılığındaki haklılığını daha da güçlendirmek adına epey bir veri sundu.
Özetle dememiz o ki; ABD ne yaparsa yapsın Türkiye’nin kararlılığını etkilemez. Çünkü konuşulan olası harekât tam anlamıyla nerede kalmıştık hesabı. Terörün kalıcı olarak yok edilmesi için de İdlib’den Hakurk’a kadar, yani Suriye ve Irak’ın kuzeyi dahil İran sınırına kadar olan alanın kontrol altına alınması bir zorunluluk. Bu Türkiye için doğrudan bir beka meselesi. Onun için de bugün, değilse yarın, eninde sonunda buralardaki teröristleri temizleyecek Türkiye...Yani bundan dönüş yok. Dolayısıyla ABD açısından terörist hamiliğinden vazgeçip geçmeme anlamında karar anı...