Londra
Pazardaki büyük boşluğu görerek “Global Ports” markasıyla dünya arenasında liman işletmeciğine soyunan ilk şirket olduklarını belirten işadamı Mehmet Kutman, kısa sürede 14 limana ulaştıklarını, hızlı adımlarla 5 yılda bu sayıyı 30’a çıkacaklarını söyledi. Global Ports Holding’in CEO’su Emre Sayın ise ufuktaki hedefin 50 liman olduğunu böylece 150 ana limanlık global pazarın 3’te 1’ini tek başına domine etmeyi planladıklarını söyledi.
Bu agresif büyüme adına gerek finansman gerekse prestij için Londra Borsası’nda 610 milyon dolarlık halka arz işlemine imza atan şirket, öncelikle Karayipler ardından da Asya bölgesinde büyüyecek. Avrupa ise grubun her zaman radarında. Afrika son coğrafya.
Rakipsiz ilerliyor!
“Peki 150 limanlık pazarda bu Türk şirketinin karşısında neden derli toplu bir rakip yok?”
Mehmet Kutman ve Emre Sayın ile Londra’da yaptığımız sohbette şirketin CEO’su bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
“Dünyada bizim gibi bir örnek yok. Bırakın bir borsada halka açılmayı, halka açılmamış rakibimiz de yok. Yani böyle bir yapılanma yok. Bu acayip bir vizyon. Hiç kimse şu ana kadar bunu yapmayı düşünmemiş. Hep tek tek yönetilmiş bu limanlar. Genelde de devlet otoriteleri veya belediyeler tarafından. Bunları bir toplu olarak bir operatör gibi yani uluslararası bir operatör gibi yönetme fikri daha önce kimsenin aklına gelmemiş.”
‘Farklı ligdeyiz’
“Londra Borsası’nda halka açılarak farklı bir lige geçtik” cümlesinin ardından sözü Kutman devralıyor: “Türkiye, siyasi, diplomatik, askeri ve iktisadi alanlarda zorlu bir dönemden geçiyor, önemli bir mücadele veriyor. Türkiye’nin gücünü, başarısını uluslararası arenaya taşımanın gururunu yaşıyoruz.”
Neden İstanbul Borsası değil?
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Kasım 2015’te Global Liman İşletmeleri’nin yüzde 10.84’ünü 540 milyon euro’luk değer üzerinden almıştı. Sonrasında Mehmet Kutman, şirketi Borsa İstanbul’da halka açmayı planladı. Bu işlemden son dakikada vazgeçildi.
Kutman, “Neden İstanbul değil de Londra...” yorumuna şu cevabı verdi:
“Borsa İstanbul’da aslında 1.8 milyar liralık talep geldi. Ancak, hedeflediğimiz hisse fiyatı oluşmadı, vazgeçtik. Şimdi şirketin yüzde 33.2’si Londra’da halka açıldı. EBRD de elindeki hisselerin yarısını bizimle birlikte Londra Borsası’na açmış oldu. Şirketimizdeki payı yüzde 5.4’e indi. Londra’da halka açılma sırasında oluşan şirket değeri 610 milyon dolar. Londra Borsası bizim için daha doğru adres oldu.”
Kutman, Londra öncesinde New York Borsası’nı da düşündüklerini ancak şirket New York için şimdilik küçük geldiğinden bundan vazgeçtiklerini ifade etti. Global Ports Holding, bu işlemle, 2017’de Londra Borsası’nın 3’üncü büyük halka açılmasına imza attı.
Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın, İstanbul’un dünyada iddialı kruvaziyer turizm merkezlerinden biri haline gelme potansiyeli olduğunu ifade ederek, “3’üncü havalimanı yolcu kapasitesini oldukça yükseltecek. Otellerin yatak kapasitesi çok yüksek. Ayrıca, İstanbul’un cazibesi var” dedi. Mehmet Kutman ise, “İstanbul’un gerçek anlamda bir kruvaziyer limanına ihtiyacı var. Öyle bir limanımız yok. İstanbul’a 8 rıhtımlı bir liman gerekir. Bunun yapılabileceği tek adres de Yenikapı’daki miting alanının yanı. Bu proje, bugün değil, dün başlaması gereken bir işti. Gündeme geldiği anda girer, projeyi üstleniriz” ifadelerini kullandı. Kruvaziyer turizminde şimdilerde Türkiye’nin adeta adı yok gibi. Kutman, “Türkiye’ye 2017’de değil de 2018’de gemilerin gelmeye başlayacağını düşünüyorum. Maalesef bu yılı kaybettik” diye konuştu.
‘Küçük yatırımcı’ sizi iyi kamçılar
Londra Borsası’nda Türkiye deneyimlerinden yola çıkarak farklı bir strateji izlediklerin anlatan Mehmet Kutman, şöyle devam etti:
“Halka açılma işlemini yürüten danışman kurumlar genelde bireysel yatırımcıya fazla hisse verilmesini istemez. Ben, bireysel yatırımcı talebine öncelik verilmesi konusunda ısrarcı oldum. Çünkü küçük yatırımcı sizi kamçılar. Bunu yakınen bilen biriyim. Böylece 4 bine yakın İngiliz vatandaşı, hisselerimiz almış oldu.”
‘3 büyük CEO’ korkusuz çıktı
Global Ports Holding’in Başkanı Mehmet Kutman, turizm ve kruvaziyer alanında Türkiye ile ilgili negatif algının yavaş yavaş azaldığını söyledi.
Kutman 15 Temmuz darbe girişimi gecesi başından geçen ilginç bir hikayeyi de anlattı:
“Dünyanın en büyük 3 kruvaziyer gemi işletme şirketinin CEO’larını davet etmiştik. Önce Başbakanımızla, ardından da Cumhurbaşkanımızla görüştürecektik. 15 Temmuz darbe girişimi başladığında onlardan biri Atatürk Havalimanı’na indi. TAV’ın CEO’su Sani Şener’in yardımıyla kendisini silahların arasından çıkardık.
Bir CEO İsviçre’den yola çıkmak üzereyken vazgeçti. Biri de kendi özel uçağında tam Bulgaristan hava sahasındaydı. Darbe girişimini öğrenince geri döndü. Ben, İstanbul’a inen CEO’yu güvenli şekilde oteline yerleştirdikten sonra soluğu Taksim’de aldım. O gece öldüm öldüm dirildim.”
Bu olaylar sonrası algıyı yönetmek için birçok şirket farklı yöntemlere başvurdu. Peki bu yaşananların ardından bu 3 CEO’ya yeniden bir davet yapıldı mı?
Kutman bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Evet, eylül ayıyla birlikte tekrar davet ettik. Geldiler, Başbakanımızla görüştürdük. Olumlu izlenimle ayrıldılar. Görüşmenin etkisini önümüzdeki dönemde görürüz.”