Son günlerdeki gelişmeler hepimizin başını döndürdü. Olan bitenin uzun vadeli etkilerini tahmin etmek biraz vakit alacağa benziyor. Ancak görünen o ki enflasyonda yukarı yönlü risklerde ciddi bir artış olacak. Neden mi?
1) Yeni yıla sigara, alkol, cep telefonu ve otomobil zamları ile girdik. Tüketimi caydırıp, tasarrufları canlandırması beklenen bu adım cari açık açısından olumlu. Enflasyonu arttırıcı etki ise kaçınılmaz.
2) ABD Merkez Bankası Fed geçen ay “çıkış” adımını attı. Yani 2014 boyunca Fed’in tahvil alımları yoluyla piyasaya sürdüğü para azalacak. Bu gelişmekte olan ülkelere giderek daha az para girişi anlamına geliyor ve kurda yukarı yönlü bir baskı yaratıyor.
3) Fed’in hareketi ile eşzamanlı patlak veren siyasi belirsizlikler kuru yukarı çekti.
Gerek (2) gerekse (3) numaralı sebepler kur üzerinden enflasyona olan geçişi göz önünde bulunduruyor.
Ne kadarlık bir artıştan bahsediyoruz? Merkez’den iki iktisatçının ekonomi notu kurda yüzde 10’luk kalıcı bir artışın bir yıl sonunda enflasyonda yüzde 1.5 ya da daha az bir etkisi olacağını gösteriyor.
Fed etkisine bakalımFed’in çıkış söylentilerinin hareketlendiği mayıstan itibaren kur yukarı yönlü seyir izledi. Kaba hesapla mayıs sonundaki 1.85 düzeyinden 17 Aralık’taki 2.05 seviyesine kadar olan 20 baz puanlık artışı Fed’e bağlarsak, 17 Aralık sonrası gelen 10 baz puanlık ilave artışı ise kısmen Fed, kısmense içerideki olaylarla açıklayabiliriz.
Burada kritik nokta kurdaki bu artışın kalıcı olup olmayacağı. Bu soruyu cevaplayabilmek maalesef çok zor. Çünkü sorunun cevabı kurdaki artışın ne kadarının Fed’den ne kadarının siyasi risklerden kaynaklandığı ve bu risklerin ne kadar kısa sürede çözümleneceği ile ilgili.
Alttaki tablo gelişmekte olan ülke para birimlerinde 17 Aralık’tan bugüne olan değişimi gösteriyor.
Bu tabloya baktığımızda gelişmekte olan ülkeler içinde para birimi en çok değer kaybeden ülkenin yüzde 5 üzerinde bir değer kaybı ile Türkiye olduğunu rahatça görebiliyoruz. En yakın takipçimiz Brezilya’daki yüzde 2’ye yakın değer kaybı ile kıyasladığımızda 17 Aralık’tan bu yana para birimimizdeki değer kaybının yarısından fazlasının iç siyasi gelişmelerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Merkez’in işi zorBütün bu hesaplar Merkez’in enflasyon mücadelesinde oldukça zorlu bir seneye girmekte olduğuna işaret ediyor. Merkez kurdaki artışın Fed kaynaklı olan kısmının zaman içerisinde geri dönebileceğine inanıyor. Bunun gerçekleşmesi Fed’in faiz artırımlarına yakın zamanda başlamayacağına dair piyasaları ne kadar ikna edebileceğine bağlı. Şu ana kadar gözlenen sakinlik Fed’in şimdilik bu işte başarılı olduğuna işaret ediyor. İç siyasi belirsizliklerin yarattığı güvensizlik ortamı ve buna bağlı sermaye çıkışının ne kadar süreceğini kestirebilmek çok zor.