Ülkelerin kaderini etkileyen yalanlar
Amsterdam Üniversitesi, Avusturya, Fransa, Almanya, Hollanda ve İsveç dahil 17 AB üyesi ülkenin yanı sıra İngiltere, ABD ve Avustralya’nın da aralarında bulunduğu geniş bir coğrafyada ilginç bir araştırma yaptı.
26 ülkeden 8 bin 198 milletvekilinin 32 milyon tweet’i incelenerek yapılan araştırmayla ilgili Amsterdam Üniversitesi’nden Petter Törnberg, şunları söyledi:
“Aşırı sağcı popülistler, demokrasileri istikrarsızlaştırmak ve siyasi avantaj elde etmek için yanlış bilgileri bir araç olarak kullanıyor. Bulgular, politika yapıcıların, araştırmacıların ve kamuoyunun yanlış bilgilendirme ve aşırı sağ popülizminin iç içe geçmiş dinamiklerini anlamaları ve ele almaları için acil ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Aşırı sağcı popülistler, kendi bakış açılarını güçlendiren alternatif medya ekosistemleri yaratmada ve kullanmada etkili oluyor.
Bu ekosistemler, yanlış bilgileri yayıyor ve aşırı sağ popülist hareketleri şekillendiriyor. İdeolojik mesajları güçlendiriyor, seçmenler arasında bir topluluk duygusu yarattığı gibi ana akım medyaya karşı alternatif bir anlatı sağlıyor.”
Veriler, aşırı sağ popülizminin ‘yanlış bilgi yayma eğiliminin en güçlü belirleyicisi’ olduğunu ortaya koyarken, araştırmacılar merkez sağ, merkez sol ve aşırı sol popülist parti milletvekillerinin bu eğilim ile ‘bağlantısı olmadığını’ bildirdi.
Çalışmada ayrıca aşırı sağcı popülistlerle ‘alternatif’ medya arasındaki ‘ilişkiye’de dikkat çekildi.
Sonuç olarak bu 26 ülkenin çoğunda, aşırı sağ partilerin oylarında ciddi bir artış var son yıllarda.
Yabancı karşıtı milletvekillerinin insanları gaza getirmek için sosyal medyada paylaştığı yalanların, toplumların kaderlerini etkileyecek bir güce ulaşması çok tehlikeli.
Sosyal medyada paylaştıkları yalanlarla insanları kandıranlar araştırmanın yapıldığı 26 ülkede yok. Bizde de yeteri kadar var onlardan... Paylaştıkları bilginin yalan olduğu ortaya çıkmasına rağmen takipçilerinden özür bile dilemiyorlar. Çünkü yüzsüz hepsi.
Eski hakemlerin hakem nefreti!
Türkiye’de yıllardır Futbol Federasyonu’nun yöneticileri, Merkez Hakem Komitesi üyeleri değişse de değişmeyen bir şey var, o da hakemlerin verdikleri kararlar.
Süper Lig maçlarında yabancı VAR bile göreve başladı, ama hakemler ve verdikleri kararların tartışması bitmedi, hatta daha da alevlendi.
Ülkemizin ünlü psikologlarından Prof. Dr. Acar Baltaş, eski hakemlerin her hafta maçlarda görevli hakemleri lime lime doğradıklarını izledikten sonra sosyal medyasından şöyle yazdı:
“Hakemler arasında mesleki rekabeti anlamak mümkün ancak birbirinden bu boyutta nefret eden bir başka meslek grubu tanımıyorum. Düdüğü bırakan bir kanala yamanıyor ve meslektaşlarına karşı en küçük merhameti çok görüp hem linçe katılıyor hem de linçi zevkle büyütüyor. Yazık.”
Tartışmalı pozisyonları bile dakikalarca ileri-geri alıp net karar vermekte zorlanan bu eski hakemler, reyting almak ve sosyal medyada gündem olmak için meslektaşları hakkında söylemediklerini bırakmıyor.
Bu insanlardan çoğunun hakemlik yaptığı yılları, verdikleri tartışmalı kararlar yüzünden düdüklerini asmak zorunda kaldıklarını bilince, mesleki kıskançlıktan başka bir şey gelmiyor aklıma...
GÜNÜN SÖZÜ
“Cenaze törenleri ölenler için değil, geride kalanlar içindir.” (John Green)
