Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğer ortaya koyduğunuz bir değer yoksa, yaşın pek bir önemi kalmıyor. Bağımsızlık savaşının ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, 57 yaşında hayata gözlerini yumdu.

İstanbul’u fethedip, yeni bir çağ başlatan Fatih Sultan Mehmet sadece 49 yıl yaşadı.

Besteleri tüm dünyada bilinen Wolfgang Amadeus Mozart 35 yaşında bu dünyadan ayrıldı.

Şiirlerinin çoğunu ezbere bildiğimiz Orhan Veli Kanık, hayata gözlerini yumduğunda sadece 36 yaşındaydı.

Anadolu’dan Hindistan’a uzanan Büyük iskender öldüğünde 32 yaşındaydı.

Haberin Devamı

“Tutunamayanlar”ın yazarı Oğuz Atay bu dünyadan 43 yaşında göçtü.

Rus edebiyatının gerçek kurucusu sayılan Alexandr Puşkin 37 yaşında bir düelloda öldü.

Kazım Koyuncu 33 yıl süren yaşamına besteler ve bir ülkenin sevgisini sığdırdı.

Ölümsüz genç ölüler listesine, James Dean’den  Cahit Sıtkı Tarancı’ya,  Kurt Cobain’den, Uzay Heparı’ya, Jimi Hendrix’ten, Ulus Baker’e kadar daha birçok isim ekleyebiliriz.

Bu isimlerin tamamı kısacık ömürlerinde başardıklarıyla ölümsüz olmayı başarmış insanlar.

Yaşımız ve mirasımız

Milliyet’in 75. yaşına, yaşın değil yapılanların önemini anlatarak  başlamamın bir sebebi var elbette:
Milliyet, Çanakkale Şehitler Abidesi’nin tamamlanması için kampanya başlattığında sadece 5 yaşındaydı.

Milliyet, sadece 8 yaşındayken, Türkiye’nin siyasi tarihinde de sembol haline gelen “Zap suyuna köprü” projesini ve kampanyasını başlattı.

Milliyet, Ordu-Millet el ele kampanyasını başlattığında 24 yaşındaydı, Kıbrıs çıkarması yeni bitmişti, bugün dev bir savunma sanayiimiz var.

Anadolu’nun artık uzak olmayan köylerine, Atatürk büstleri, kitaplar götürdüğümüzde sene 1970’lerdi.
Bugün 2025 yılındayız.

Milliyet geçen seneden beri okurlarıyla ormanlara giriyor, ağaçların altından yanıcı tutuşturucu maddeleri topluyor.

Milliyet, şehirleri dolaşıyor, mesleki eğitimin önemini anlatan paneller düzenliyor.

Türk-Yunan barışı için en çok uğraşan isim Abdi İpekçi olmuştu sonra Mehmet Ali Birand ile devam etti bu gelenek, bugün Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu’nda sandalyesi olan, Kathimerini ile karşılıklı yazı değiştiren gazeteyiz.
Bu açıdan bakınca Milliyet sadece yaşıyla değil gelenekleriyle de öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Geride kalan 75 yılda Türkiye, 2 askeri darbe, bir muhtıra, bir post-modern darbe, bir de darbe girişimi yaşadı.

Ekonomik krizleri, anarşi dönemlerini, terör yıllarını yaşadık, daimi genel yayın yönetmenimiz Abdi İpekçi’yi teröre kurban verdik. Küresel salgına, onlarca savaşa, Bosna’dan, Ruanda’ya, Darfur’dan Gazze’ye kadar insanlığa karşı işlenen suçlara tanıklık ettik.

Gördüğümüz ne varsa anlattık, yazdığımız ne varsa bastık. İsimler, künyeler değişti, Milliyet’in Türkiye sevdası hiç değişmedi, değişmeyecek.

Milliyet, Türkiye’nin hafızasıdır.
Milliyet, Türkiye’nin vicdanıdır.
Geride kalan 75 yıl bize dev bir miras bıraktı.

Zap suyunun geçit vermediği 15 köyde yaşayanın derdi de bizimdir, göklerdeki çelik kanatların, Ege’de suları yararak ilerleyen fırkateynlerin gururu da bizimdir.

Uzak bir köyün birleştirilmiş tek sınıfının camından baktığınızda bahçede gördüğünüz Atatürk heykeli geçmişimiz, çocuklar için Nutuk bastırıp, her yere dağılmasını sağlamak geleceğimizdir.

Haberin Devamı

Fabrikalar ve tarlalarda dökülen alınterinin hakkını korumak ödevimiz, sosyal devleti, laikliği savunmak doğal refleksimizdir.

Milliyet’in 100. yılında size seslenecek kardeşlerimize tek bir notumuz var:

Milliyet yaşıyla değil yaptıklarıyla yaşayan gazetedir...