Yaklaşık 10 bin evin kül olduğu Los Angeles yangınlarının maliyetinin 50 ila 150 milyar dolar arasında olduğu söyleniyor.
İsrail’in 70 bin ton bomba attığı, altyapısını yok ettiği Gazze’yi yeniden inşa etmenin maliyeti 50 milyar dolar seviyesinde.
ABD sosyal devlet değil, evi yananlar ve yangın dolayısıyla tahliye edilenler, başlarının çaresine bakmak zorundalar.
Gazze’de üretim yapmak için makine, atölye binası, insan gücü kalmadı, Filistin’in bu rakamın altından kalkması neredeyse imkânsız.
Zengin ya da yoksul ülke olmak, Los Angeles ya da Gazze’de yaşamak fark etmiyor, sosyal devlet yoksa her koyun kendi bacağından asılıyor.
6 Şubat depremlerinin maliyeti 104 milyar dolar, bunun 57 milyar doları insanlarımızın yaşadığı konutlarda meydana gelen hasar.
Türkiye, sosyal bir devlet olduğu için vatandaşına başının çaresine bak demiyor, evini, şehrini yeniden inşa ediyor.
Gazze’de değil ama ABD’de yaşama hayali kuran çok insanımız var ama hayal kurarken sosyal devletin ne olduğunu da unutmamak lazım.
Bazen kızsak, umutsuzluğa kapılsak, öfkelensek bile, zor zamanda varlığını hissettiğimiz bir devletimiz var...
İslam ile değil DAEŞ ile mücadele…
“Nasıl DAEŞ ile mücadele edilirken İslam ile mücadele ediyoruz demiyorsak, Türkiye’nin terör örgütüyle mücadelesine de Kürtlerle mücadele dememek lazım.”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yıllık basın toplantısında kurduğu bu mantık son derece önemli.
ABD’nin müstakbel başkanı Trump’dan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a kadar bir sürü isim, Türkiye’nin Kürtlerle mücadele ettiğini söylüyor.
Oysa durum hiç de öyle değil.
2009’da Cumhurbaşkanı seviyesinde yapılan son Şam ziyaretindeki heyette ben de vardım.
Türkiye, Beşar Esad’a, ısrarla demokratikleşme adımları atmasını, Kürt kökenli nüfusa kimlikleri başta olmak üzere vatandaşlık haklarını vermesi uyarısında bulunmuştu. Bu uyarı bir kez daha değil defalarca yapıldı.
Hadi bunun üzerinden 15 yıl geçti, PKK-YPG’nin, başta Barzani Ailesi’ne yakınlar olmak üzere, diğer Kürt siyasi gruplara yaptığı baskıya, ofislerine yaptığı baskınlara bakacak olursak, Kürtlerle mücadele edenin Türkiye olmadığı açık.
Bu yüzden ABD ve Fransa’nın temsilcileri farklı grupları buluşturuyor ve Şam’a tek ses olarak gidin baskısı yapıyorlar.
Uzun lafın kısası, dünya medyası önünde, bu terminoloji düzeltmesi önemli bir düzeltmedir.
Yunanistan’dan gelenler hariç tüm yabancı medya mensuplarının Suriye’ye dair sorular sorduğu bir basın toplantısında gelen bu düzeltmeye ne kadar uyulur bilmem ama en azından Türkiye, bu algı operasyonunun farkında olduğunu herkese hissettirdi.
Ankara için alarm zili…
Başlıkta Ankara dedim ya, bu zil, ABD’den bağımsız, ABD değil kendi çıkarları için politika üreten tüm ülkeler için çalıyor.
Elon Musk, Trump’a yatırım yaparak büyük bir avantaj sağladı ya rakibi META’nın sahibi Mark Zuckerberg hemen harekete geçti.
META, yani Instagram ve Facebook gibi devlerin sahibi olan şirket paylaşımların doğruluğunu kontrolden vazgeçti.
Kontrol edilen hali bile operasyonlara son derece açık olan META, şimdi paylaşımlara dair kullanıcı yorumlarına göre karar verecekmiş.
Bu sadece yalanın yayılması değil, doğru bilginin, çıkar grupları tarafından engellenebileceği anlamına da geliyor.
Ulaştırma Bakanlığı’nın bu sosyal medya devlerinin yarattığı tehlikeye dair çalışmalar yaptığını biliyorum.
AB üyesi ülkelerin, “META, medyayı yok ediyor” diye üst üste davalar açtığı bir dönemde elimizi çabuk tutmamız gerekiyor.
Özellikle de Türkiye’den, META gibi sosyal medya devlerine giden dev bütçelerle ilgili harekete geçilmesi gerekiyor...
Abbas Güçlü
Eğitimi neden düzeltemiyoruz?
12 Ocak 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcı güvenli limanlara sığındı
12 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Burak Kut: ‘‘Hayatım mucizeler, iniş ve çıkışlarla dolu’’
12 Ocak 2025
Güldener Sonumut
Trump Avrupa’yı stratejik otonomiye mi itecek?
12 Ocak 2025
Mehmet Tez
Müzik büyüyor, ama nereye doğru?
12 Ocak 2025