İmralı’da katliamdan nasıl dönüldü?

18 Eylül 2023

Yassıada’da yargılamalar bitmiş, idam ve müebbet hapis cezası alanlar İmralı’ya sevk edilmişti. İmralı’da 200’den fazla subay, mermileri namluya sürüyordu.  MBK’nın kararlarını beğenmezlerse, Demokrat Partilileri kendilerinin infaz edeceklerini söylüyorlardı.

Yassıada’da kararların açıklandığı gün, idam ve müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar iki ayrı hücumbotla İmralı Adası’na getirildi.

İdama mahkum edilmiş olan hükümlüler elleri arkalarından kelepçelenerek birer hücreye konuldu ve orada Milli Birlik Komitesi’nden gelecek kararı beklemeye başladılar. Bu aynı zamanda Türkiye’nin en beklenmedik katliamı için geri sayımın başladığı saatlerdi...

15 EYLÜL

SAAT: 17.30

YASSIADA: Yassıada’da yargılamalar bitmiş, idam ve müebbet hapis cezası alanlar İmralı’ya sevk edilmiş, karar duruşmasının seyircileri Şehir Hatları’ndan kiralanan vapurla Kabataş’a dönmüştü. Başbakan Adnan Menderes halen hayata tutunmaya çalışıyordu. O sırada bir helikopter sesi duyuldu. Adaya inen

Yazının Devamı

Adnan Menderes’in son 72 saati... 15 Eylül 1961- İki farklı senaryo

17 Eylül 2023

Albay Güryay’a göre, saat 04:00 civarında Menderes koğuştaki karyoladan yere yuvarlanmıştı. Deniz Subayı Taşdelen’e göreyse Menderes uyuyordu, ağzından çıkan köpükler de yastığın üzerindeydi

Başlarken... 

Pahalı Yenice’den ucuz Bafra’ya...  

“Başbakan Yenice sigarası içerdi hep. Beyefendi çok sigara içiyorsunuz, üstelik bir de Birinci’ye başlamışsınız diye sitem ettim. Bana ne dedi bilir misiniz: Ne yapacaksınız maddi durum. Gücüm bu kadarına yetiyor”. Bu anının sahibi Adnan Menderes’in avukatlarından Talat Asal. Başbakan olduğu günlerde Adnan Menderes ve ailesinin avukatı Bülent Nuri Esen’di. Birçok avukat gibi Esen de Yassıada davalarını almak istemediği için yerine tavsiye ettiği Talat Asal davayı almış, vekalet ücreti almadan Adnan Menderes’i savunmuştu. 

Hayat çok garip, son 6 yılda Yassıada yargılamalarının tüm tutanaklarını okudum. 27 Mayıs’a dair tüm belgeselleri izledim, yazılmış kitapları, taraflarca yapılan röportajları okudum. Başbakan Menderes’e tango dersi

Yazının Devamı

Kusursuz fırtınada Türkiye...

15 Eylül 2023

KUZEY HATTI

*Ukrayna-Rusya savaşı Karadeniz’i çok daha tehlikeli hale getirdi. Sadece denizin yüzeyi değil, hava sahası da bu durumdan nasibini alıyor. 2014’te yanlışlıkla düşürülen Malezya Havayolları uçağı zaten kimsenin aklından çıkmamış, havayolu sigortalarında da çok sorun yaratmıştı. Benzer bir durum şimdi deniz yüzeyi için de geçerli. Unutmayalım ki, İstanbul Boğazı’nın girişinde halen kimin bıraktığını tam olarak bilemediğimiz mayınlar bulunmuştu.

*Ukrayna, tahıl koridoru için Romanya’nın Köstence Limanı’nı kullanmaya başladı. Rusya, bir NATO üyesi olan Romanya’yı elbette vurmaz ama bu ihracat yöntemi başka bir sosyal patlamaya yol açacak gibi. Başta Polonya olmak üzere eski Doğu Bloğu ülkeleri kendi çiftçilerini korumak adına Ukrayna’dan gelen tahılın AB’ye girmemesi için yoğun bir baskı yapıyorlar. Bu baskı karşılık bulmazsa ardı büyük protestolar ve hayatı durduracak eylemler gibi duruyor.

AVRUPA

*Doğalgaz fiyatları Avrupa’da yeniden artmaya başladı. İtalya’da akaryakıt

Yazının Devamı

Demiryolu savaşları ve Türkiye...

13 Eylül 2023

Dünyada müthiş bir demiryolu savaşı yaşanıyor ama çoğumuz bunun farkında değiliz. 

Bir yanda Çin’in 2013’te inşa ettiği Kuşak ve Yol Projesi var. 

Bu proje için Pekin 150’den fazla ülke ve 30 kadar uluslararası örgütle anlaşma imzaladı. 

Sadece demiryolu değil, liman ve fiber optik yapılar, enerji hatları inşası da gerektiren bu dev projede aksamalar yok değil. 

Bazı ülkelerde ekonomik, bazı ülkelerde de siyasi değişim ilerlemeyi zorlaştırdı. 

ABD’nin de Çin’e karşı geliştirdiği proje, Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru, G-20 toplantısında açıklandı. 

Açıklama yapıldı ama iş sanıldığı kadar kolay olmayacak. 

Birincisi, İsrail’de sürece dair duyulan şüphe. Dün Jerusalem Post Gazetesi, “Barış için bu kadar ucuza gitmeyelim” diye bir başyazı kaleme aldı. 

Yazının Devamı

Milliyet’in Türkiye algısı...

11 Eylül 2023

*“Terörden Sonra Yaşam: Değişen Güneydoğu’nun Hikâyesi” yazı dizimizle başlamak isterim bu haftaya. Milliyet Yazarı Tunca Bengin, 1980 ve 1990’lı yıllarda terör olaylarını takip ettiği Güneydoğu’ya gitti, bölgeyi adım adım dolaştı. Bir zamanlar 2. Kandil denilen Kato Dağı’ndaki Zümrüt Kaplıcaları’na giden insanları, Zap suyunun kenarında piknik yapan gençleri, Çukurca’daki dünyanın 3. büyük çinko-kurşun madenini, 1990’larda mahsur kaldığı Derecik’te kurulan seraları, halı sahayı, otelleri, 1990’larda terör kalkışmalarının merkezi olan Cizre’deki ana caddenin bugün etrafı 5 yıldızlı otel ve AVM ile donanmış halini çekti ve yazdı. Bu dizi hem içeriği hem de “Artık gazetecilik yaparak tiraj alınmaz” inancını yıktığı için çok değerli geldi bana.

*Tunca Bengin’in 30-40 yıl önce her türlü zorluğu yaşadığı bir bölgede, bugün gördükleri karşısında nasıl heyecanlandığını da ben yazmak isterim. Tunca Bengin, günlerce bölgede dolaştıktan sonra

Yazının Devamı

Sömürülenler adlarını değiştirince G-20

10 Eylül 2023

Hindistan bir yandan tarihin en zorlu G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken diğer yandan adını Bharat olarak değiştirmeyi tartışıyor.

Anayasa’da da yer alan ve Kral Bharat’ın soyundan gelenlerin ülkesi anlamına gelen bu isim en azından sömürgecilerin kullandığı Hindistan isminden daha fazla destek bulacak gibi.

Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hayatlarının bir döneminde Seylan çayı lafını mutlaka duymuşlardır. 1815’ten 1948’e kadar İngiltere’nin sömürgesi olan Seylan, 1972’de adını Sri Lanka olarak değiştirdi.

Bangladeş’in durumu da pek farklı değil. Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde önce Doğu Pakistan olarak anıldı. Ardından 1971’de adını Bangladeş yaptı.

Burkina Faso, Fransız sömürgesi olduğu dönemde Yukarı Volta adıyla biliniyordu. Kendi adına 1984’te kavuştu. Yerel iki dildeki kelimelerden oluşan Burkina Faso’nun sözlükteki anlamı Dürüst İnsanlar Ülkesi...

Myanmar 1989 yılına kadar Burma Birliği Sosyalist Cumhuriyeti olarak biliniyor ve kısaca Burma olarak anılıyordu. 1989’da

Yazının Devamı

Faşizmin sol soslu hali ve “TC”nin Sultanları…

8 Eylül 2023

*Hiç unutmam, 2008 yılıydı. O dönem DTP Muş Milletvekili olan Sırrı Sakık, Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in aldığı maaşla ilgili olarak bir soru önergesi vermişti. Bu önergeye kızan,

“Terör destekçisi, sen kim oluyorsun da Fatih Terim’in maaşını sorguluyorsun” diye tepki göstermişlerdi. Sabah Gazetesi’nde yazdığım dönemdi, bu itiraza karşı çıkmış, “DTP’nin A Milli Takım ile ilgili soru önergesi vermesine kızmayalım, bırakın, doğru ya da yanlış, Türkiye’nin geneline dair bir refleks versinler” demiştim.

*Aradan 15 yıl geçti. Filenin Sultanları’nın kazandığı Avrupa Şampiyonluğu’na dair Yeşil Sol Partili Sevilay Çelenk ve CHP Milletvekili Türkan Elçi, sosyal medya hesaplarında kutlama mesajı yayınladılar. Bu mesajların ardından müthiş bir linç başladı. Neymiş, Türkiye’nin başarısını kutlamış vekiller.

*Sol soslu faşizm böyle gelişiyor bu ülkede. Türk milliyetçiliğini tu-kaka, çağ dışı ilan edenler, sonuna kadar Kürt milliyetçisi ve Türkiye’ye

Yazının Devamı

‘Dilek Taşı’ ya da 12 Eylül’ü anlama rehberi…

7 Eylül 2023

Tarihi dizilerden öğrenmek gibi kötü bir alışkanlığımız var. Bu sayfaya bakanlar Milliyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni, Kanal D’de başlayacak bir dizi için koca bir sayfa yazı yazmış diyebilirler. Oysa Dilek Taşı
sadece bir bahane oldu bu sayfayı yazmak için.

HER AY BİR YATAK ALAN ADAM 

İyisi mi hikâyeyi, baştan anlatayım: Göbek adı Hüseyin’di, adı ve soyadı aklımda ama şimdi bile utanırım yazmaya. Kolunun altında, içinde onlarca icra dosyası olan çantasıyla görürdüm onu her zaman. Avukat değildi, 3. sınıfta gözaltına alınmış, yıllarca tutuklu yargılanmış, beraat etmesine rağmen okuluna dönememişti. Şimdi bir avukatmış gibi icra dosyalarını takip edip, hayatta kalmaya çalışıyordu. İlk gördüğümde tırnaksız olması dikkatimi çekmişti. Ortak tanıdığımıza sormuştum bu durumu, “İşkencede tırnaklarını çekmişler sakın sorma” demişti. Hikâyeyi çok uzatmayacağım, yıllar içerisinde abi-kardeş ilişkisi gelişti aramızda. Gördüğü işkenceyi hiç konuşmadık, sadece bir kez, neden her ay yeni bir yatak

Yazının Devamı