Galatasaray için lig ulaşılması zor bir hedef iken kupanın önemsenmemesi kabul edelim ki sürpriz oldu. Fatih Hoca bütün dikkatini haftasonu ligde oynayacağı Kasımpaşa maçına vermiş. Ancak Galatasaray ‘daldaki kuş’ derken dün belki de ‘cepteki kuştan’ oldu. Kupayı riske attı resmen. Böyle derin bir rotasyon ile Alanya deplasmanına çıkıyorsanız kaderinize de bir anlamda razı olacaksınız. Kaldı ki Alanya’nın da oynatmadığı bazı isimler vardı.
Galatasaray aldığı yenilgi kazanma alışkanlığının edinildiği bir süreçte olumsuz etki de yaratabilir. Belhanda’nın Fatih Hoca’yı bile çileden çıkaran performansına rağmen 80 dakika sahada kalması düşündürücüydü. Faslı sabırları zorluyor ama nedense oynamaya devam ediyor. Sağ bekte bile doğru dürüst oynayamayan Şener’in ikinci yarı kenara alınan Linnes’in yerine sola kayması ise ilginç tercihlerden biri oldu. Şener aslında bu senenin sorgulanması gereken transferlerinin başında geliyor. Jimmy hayalet gibi sahada döndü durdu. 90 dakikayı tamamladı buna rağmen.
Fatih Terim 5 ay önce “Bir stoper istiyorum” dediğinde Luyindama sakatlanmamıştı bile... Aradan geçen bunca zamana karşın Galatasaray savunmasına takviye yapamadı. Transfer dönemi de önceki gün sona erdi. Acaba Fatih Hoca, Başkan’ın “30 transfer” ve “Ocak bizim için yaza döndü” gibi söylemlerden olumsuz etkilenmiş olabilir mi? Bunu ilerleyen günler gösterecek!
Falcaco ve Saracchi sakat, Lemina cezalı, Onyekuru ise hazır değil. Böyle bir tabloda şüphesiz Galatasaray’da herkes rakibin Kayseri olmasını bir şans olarak görüyor. Kayseri her ne kadar devre arasında transferin hareketli takımlarından biri olsa da geçen haftaki görüntüleri işlerinin zor olduğunu gözler önüne serdi. Buna karşın Galatasaray’ın oyunundaki gelişim, Denizli maçından sonra Konya deplasmanında da kendini gösterdi.
Özellikle Emre Akbaba sarı-kırmızılıların hücumdaki en büyük silahı haline geldi. Bugün Fatih Hoca, Saracchi’nin yerine sol bekte Linnes’e, Falcao’nun yokluğunda da Adem’e
Hemen sorunun cevabını vereyim. Hoca basın toplantısında yönetimi topa tutar, neden transfer yapılmadığı konusu tartışmaya açılır. Başkan ve yönetim zorda kalır.
Çünkü Galatasaray bugün şampiyon olmak istiyor mu, istemiyor mu? Bunun yanıtını bize gösterecek.
Eğer gerçekten istiyor ve hedefliyorsa, Konya’da kazanmaktan başka çaresi yok. 5’te 5 ile tamamlayacağı bir fikstür görünüyor önünde. İlk engel geçen hafta aşılmıştı. Bugün o paketteki en zorlu 90 dakika oynanacak. Zaten beklenen stoper transferi yapılmamışken, Marcao’nun da cezalı olması Ahmet Çalık’a bir şans doğurdu. Ahmet’in sebep olduğu hatalar ile Galatasaray kayıp yaşarsa işte o zaman olacakları siz düşünün!
Galatasaray’da bir değişim olduğu belli ama yeterli mi? Kupadaki Rize maçında bile az kalsın tur gidiyordu. Durum böyle olunca Konya deplasmanı öncesi de endişeli bekleyiş var. Üstelik Konya gibi fiziksel olarak üst seviyede bir takıma karşı kupadan dolayı yorgun çıkılacak.
Yönetimle yaşadığı fikir ayrılıkları bakalım Terim
Her anlamda son derece kötü geçen ilk yarının ardından devre arası Galatasaray’a ilaç gibi geldi denilebilir. Yeni yüzler ile beraber, sadece isimler değil oyun anlayışı ve görüntüsünün de çok farklı olacağının sinyallerini verdi sarı-kırmızılılar. Nasıl mı? Bir kere o ağır ve temposuz takımı izlemeyeceğiz. Hazırlık maçları ve kupadaki Rize karşılaşması önde basan, mümkün olduğunca hızlı oynamaya çalışan bir Galatasaray bize gösterdi. Bu noktada Linnes ve Saracchi gibi iki hızlı bekin oluşu önemli. Diğer taraftan Seri de bambaşka bir noktaya geldi. Sakatlık problemlerinden arınmış Lemina ise ikinci yarıda çok farklı seviyeye çıkacağının sinyallerini verdi. 8 ay sonra geri dönen Emre Akbaba ise Terim’in Belhanda’da arayıp bulamadığının çok daha fazlasını verecek gibi görünüyor.
Denizli maçı öncesi yeni transferlerin lisansların yetişmesi ise özellikle ön tarafta alternatif arayan Terim’i rahatlattı. Çünkü Jesse Sekidika kartı, Ömer ve Feghouli’nin performansına göre
Sosyal medyanın gücünü her alanda hissediyoruz. Bunu en etkili şekide kullananların başında da şüphesiz Fatih Terim geliyor. Terim, az ama öz kullanıyor. O paylaşımlar da etkileşim rekoru kırıyor. Şüphesiz Göztepe maçından sonra kimsenin takıma dair inancı kalmamıştı. Ama bir kıvılcım gerekiyordu yeniden motive olmak için. İşte, “Anlaşıldı; ikinci yarı çok ZORLU geçecek” paylaşımı yeniden camiayı kenetlendirdi.
Antalya maçında belki de sezonun en az seyirciye oynanan maçını izleyecektik ama bu paylaşımdan sonra durum farklı olacak gibi görünüyor. Takım ne derece bu olan bitenden etkilenir bilinmez ama zaten devre arası geliyor.
Seri’den sonra Lemina’nın iyileşip takımla çalışmalara başlaması yüzleri güldürdü. Göztepe maçındaki yenilgiye rağmen futbolu beğenen Fatih Terim’in geçen haftadan farklı olarak sadece Selçuk’un yerine Lemina’yı oynatması bekleniyor. Seri ise duruma göre şans bulacak.
Falcao ise her geçen gün fiziksel olarak iyi duruma geliyor. Göztepe maçından
Son lig maçı olan Ankaragücü karşılaşması sona erdiğinde, mental olarak dibe vurmuş ve kolay kolay da toparlanmayacak bir Galatasaray vardı. Ne var ki, Sivas dışındaki zirvedeki takımların yaşadığı kayıplar uyuyan devi uyandırdı.
Cim-Bom, kupadaki Tuzla maçıyla yeniden kendine geldi. Özellikle Feghouli ve Belhanda’nın yüksek motivasyonu, Mariano’nun toparlanması ve de Falcao’nun klası, sarı-kırmızılıların Göztepe maçı öncesi artıları...
Buna karşın orta alanda ciddi eksikler var. Nzonzi kadro dışı, Seri ve Lemina sakat. Fatih Terim bugün için bazı pozisyonları değiştirerek bu handikapı ortadan kaldırmaya çalışacak. Örneğin Donk stoperden ortaya kaydırılacak, Ömer Bayram da geriye çekilip partneri olacak. Savunma tandemi ise Ahmet ile Marcao ikilisinden oluşacak.
Galatasaray’ın güçlü tarafı ön bölge gibi gözüküyor. Feghouli havaya girdi, Belhanda toparlandı. Babel ve Falcao da sakatlıktan döndü. Özellikle Falcao çok istekli ve fiziksel olarak daha iyi durumda.
Kale ve ön tarafta problemsiz gözüken
Avrupa’nın 5 büyük liginin hegemonyasında olan ve adeta basketboldaki Euroleague benzeri bir noktaya giden Şampiyonlar Ligi’nde işler sanıldığı gibi kolay değil.
Galatasaray’da da düşünüldüğü gibi Paris’teki hezimet travma yaratmadı. Aksine sınırlı ve takım olmayı başaramayan kadronun lige artık odaklanacağı ve yine takviyelerle ikinci yarı ayağa kalkacağı öngörülüyor. Kötü serinin Paris’le beraber sona erdiği görüşü genel hava.
Galatasaray bugünkü maça sadece tek çalışma ile hazırlanabildi. Ancak tek gün için Florya’da yoğun bir gündem vardı. Nzonzi kadro dışı kalırken, Babel ve Feghouli takımla beraber antrenmana çıktı. Adem Büyük de yine çalışmada yeraldı. Onların dönüşü Terim’in elini biraz olsun rahatlatacak. Paris’te sakatlanan Seri ise yok.
Galatasaray, Ankaragücü maçıyla beraber yeni bir sayfa açmak istiyor. Kalan diğer iki maçın Göztepe ve Antalyaspor sınavları olduğu düşünülürse hiç de kötü
Tuzla travmasından sonra, PSG maçından önce böyle bir maça çıkmak herkesi tedirgin ediyor. Mental olarak dibe vuran takımın kısa sürede toparlanıp ayağa kalması kabul edelim ki kolay değil... Oysa Trabzon maçındaki son dakika golü dönüm noktası olarak görülmüş ve sonuçtan ziyade, verilen reaksiyon umut vermişti.
Karadeniz dönüşü fikstür masaya yatırılıp 4 maç 12 puan hedefi konulmuştu. Kupadaki hezimet yeniden gergin bir havaya soktu sarı-kırmızılıları. Adeta Netflix dizisi gibi her şey. Bir sonraki bölümde sizi neyin beklediğini kestiremiyorsunuz. Sürpriz bol. Gerilim, heyecan, endişe, korku ve bazen umut; ne ararsanız bu sene var.
Trabzon’da sakatlanan Lemina’nın yeniden takımla çalışmalara başlaması ve bugün oynayacak olması yüzleri güldüren tek gelişme belki de... Babel belirsiz, Feghouli ise imkansız görünüyor. Yedeklerin içler acısı durumu ise Fatih Terim’in elini kolunu bağlıyor. Taylan mı, Jimmy mi, Emre Mor mu veya Selçuk mu alternatif olacak! Üstelik Seri