Asrın sorusu: “Yapay zekâ müzisyenin sonu mu?”

Sürücüsüz araba sürücünün sonu mu? Sorunun bundan bir farkı yok. İyimserseniz, “sürücüler daha nitelikli işler yapacak, vasıfsız işlerden kurtulacaklar” der, buna uygun bir hikâye yazarsınız. Kötümserseniz (ya da belki gerçekçi), insanlar işsiz kalacak dersiniz. İki yanıtta da gelecekte (eğer elbette teknoloji şirketlerinin sürücüsüz araba hayali gerçek olursa) sürücünün olmayacağı kesindir. Gerisi biraz laf oyunu. 

Bu analojiyi devam ettirip ve müziğe uyarlarsam, şunu söyleyebilirim: Gidişata bakılırsa yapay zekânın olduğu yerde bugün bildiğimiz anlamıyla müzisyen diye biri olmayacak. Çünkü mevcut teknoloji ağaları, müzisyenleri müzikten, müziği de müzisyenlerden kurtarmaya kararlı. Bu gerçeği de bir tür demokratikleşme ve özgürleşme anlatısının ardına gizliyorlar. 

Çin’de lanse edilen yapay zekâ destekli stream platformu Melodio ile istediğiniz besteyi basit konutlarla yapıyorsunuz (yapay zekâ destekli program yapıyor). Müzik üretmek için müzisyen olmanıza gerek yok (bu gerçek hiç bu kadar net olmamıştı). Ayrıca ürettiğiniz müziklerden gelir elde etmenizi sağlıyor. Ne kadar vaatkâr değil mi? Herkes müzik yapacak ve para kazanacak… Stream platformlarında müzisyenlerin durumu ortadayken bir de bu geliyor. Yani stream’den kazanç elde edeceğini uman müzisyenlere, bir de müzisyen olmayan milyonlar katılacak. 

Müzisyenin geleceği için pek çok senaryo var ancak hiçbir senaryoda bildiğimiz anlamda müzisyen yok. Yapay zekâyı yöneterek müzik üreten kimse var. Yapay zekâ programlarını, onun altında oluşacak müzikle ilgili araçları kullanacak kişiler var. Çoktan ölüp gitmiş meşhur müzisyenlerin yeni şarkılar üretmesini sağlayacak araçları kullanacak ve ortaya çıkan ürününü orijinalliğini (!) onaylayacak uzmanlar var. Yapay zekâ üretimi müziklerle sonik projeleri yönetecek prodüktörler var. 

“Bazı yaratıcı mesleklerin sonu gelebilir” 

Bu gelecekte sadece müzisyen yok. Sanatçı yok. Ama bakın ne kadar çok yeni iş kolu ve meslek yaratılacak. Sevinmeniz lazım. 

Geçen hafta, yapay zekâ aracılığıyla ürettiği binlerce parçayı (bunlara müzik ya da şarkı denebilir mi o da ayrı bir tartışma) stream platformlarına yerleştirip bot’lar aracılığıyla dinlenme rakamlarını şişirerek 10 milyon dolar kazanç elde eden bir şahsın FBI tarafından yakalandığı ve mahkemeye çıkarıldığı haberi basında yer aldı. Öncesinde benzer bir olay İsveç’te yaşanmış, adı sanı bilinmeyen bir prodüktör Spotify’ın stream rekortmeni olunca onun da benzer bir sistemle çalıştığı anlaşılmıştı. Madem öyle bu insanlar neden suçlu muamelesi görüyor. Yaptıkları, zaten gelecekte bize vaat edilen. 

Ne stream platformlarının, ne yapay zekânın müzisyenin yararına gelişmediğini ortaya koyan iki olay. Bu örneklerden çok var. Sadece daha yakalanmadılar ve daha küçük çapta para çalıyorlar. Ve aslında çalınan para platformların değil gerçek müzisyenlerin telifinden eksilen para. Bu da ayrı bir konu. 

Baştaki soruya yanıt kocaman bir “evet”tir. Yapay zekânın nihayi etkisi kaçınılmaz olarak müzisyeni daha da önemsizleştirmek olacak. Ne demişti Open AI CTO’su Mira Murati? “Bazı yaratıcı mesleklerin sonu gelebilir, ama zaten belki de o meslekler hiç var olmamalıydı.” Müzisyenlik de bunlardan biri olmasın sakın? Hem insanlık için Open AI’ın gelişiminden daha önemli ne olabilir ki zaten?