Başta Britanya, bütün dünyada ilgiyle izlenen “Top Boy”un müzikleri, Britanya adasının son 15 yılının alternatif kültürüne yapılan hayli maceralı bir yolculuk gibi.
Pek çok anlamda İngiliz televizyonculuğu için devrim niteliğinde kabul edilen dizi, Londra’nın yeraltı dünyasının ve yoksul kesimlerinin hayatını mercek altına alıyor. Farklı geri planlardan, etnik kökenlerden gelen insanların mücadelesini Jamaika kökenli suç örgütünün hikâyesi çerçevesinde derinlemesine sergiliyor. İngiltere’nin hâlen çok sıcak pek çok meselesine de çomak sokuyor dizi. Bu anlamda oldukça zihin açıcı ve gerçekçi.
Ronan Bennet’in kitabından uyarlanan ve Bennet tarafından senaryosu yazılan “Top Boy”, bir bakıma bir başka klasik yapım olan “The Wire”ın Londra versiyonu gibi diyeyim, dizi meraklılarına bir parça fikir vermek için. 2011 ve 2013’te “Top Boy Summerhouse” olarak Channel 4’da iki sezon gösterilen sonra durdurulan yapım,
Amy Winehouse’un 40. yaşı törenlerle kutlanıyor Londra’nın kuzey batısındaki müzik semti Camden’ın merkezinde. Camden, 20. yüzyıl müzik tarihinde çok önemli kabul edilen bir yer. Blur’den Oasis’e, Suede’den Madness’e, Brit müziğin en önemli temsilcileri bu semtin kulüplerinde çalmış, buradan dünyaya seslenmiş, buradan yeşermiş.
Bizim Beyoğlu’nun 90’lardaki 2000’lerdeki canlı hallerini andırıyor biraz. Her mekânından rock, punk, metal müzik sesi gelen, hala eyvallahsız takılmaya çalışan, alternatif kültürünü korumaya çalışan bir semt. Aynı zamanda Roundhouse, Electric Ballroom, Jazz Café, Koko gibi her gün dünyanın dört bir yanından büyük küçük müzisyen ağırlayan konser mekanlarına sahip bir yer...
27 yıllık bir hayat
Kısa keseyim, Camden Lock’un hemen 50 metre ilerisindeki The Hawley Arms, Winehouse’un devamlı vakit geçirdiği, yine Camden’daki evine de çok uzak olmayan, en sevdiği pub’dı. Burada 13 Eylül’de
Okul çağında çocuğu olan herkesin eğitimdeki gelişmeleri merakla takip ettiğini biliyorum. O yüzden geçen hafta eğitim alanında dikkatimi çeken iki haberden söz etmek istiyorum. Anne babalar ilgilenebilir.
İlki İngiltere’den. Ülkenin ileri gelen okullarında görev almış, şu an North London Collegiate School’un müdürü Vicky Bingham, The Telegraph’ın eğitim sayfasına mini bir röportajla konuk oldu. Burada kendisine yapay zeka ve eğitime dair fikirleri sorulmuş. Bingham şöyle konuşuyor:
“ChatGPT’nin ev ödevlerinde kullanılmasının hile anlamına geleceğine dair korkuları yersiz buluyorum. Öğretmenlerin sorması gereken soru ‘Acaba yeteri kadar öğrenci ChatGPT kullanabiliyor mu’ olmalı.”
ChatGPT’nin öğrenciler tarafında giderek daha fazla kullanıldığı bir gerçek. Bingham’ım yaklaşımı kullanımı desteklemek yönünde. “Bazıları kullanıyor, bazıları kullanmıyor. Sorun da burada. Bizim yasaklamak yerine öğrencilere ChatGPT’yi nasıl etkin kullanacaklarını öğretmemiz gerekiyor.”
iPad mi, kitap mı?
Bir diğer
Olivia Rodrigo’nun yeni uzunçaları “GUTS”
Son iki yıldır müzik piyasalarını hareketlendiren en önemli karakter Olivia Rodrigo. 2021’in en büyük hit şarkılarından “drivers licence”taki duygusallık yeni albümde daha enerjik bir seviyeye evriliyor. Piyano introlu duygusal şarkılar devam ederken pop punk/rock tüm hızıyla kendini göstermiş. İnsan ilişkileri, hayatla başa çıkmaya çalışan 20 yaşındaki bir genç insanın çatışmaları ve isyanı, Rodrigo’nun temel meseleleri. Disney starlarının müzikte başarılı olması artık normalleşen bir durum. Britney Spears’den Miley Cyrus’a uzanan çizgide Rodrigo da bir geleneği devam ettirircesine görevini yapıyor. Şu an Z kuşağını derinden etkileyen, kalbinden yakalayan, dolayısıyla bugünün popüler gençlik kültürünü sırtlayan iki büyük isim var. Biri Billie Eilish, diğeri Olivia Rodrigo. Her ikisi de şarkılarını kendileri yazıyor. Yani hem besteci hem söz yazarı özellikleri var. Bu da onları çağdaşları olan başka başarılı ve büyük
Londra sıcakla boğuşuyor değerli okurlar. Siz bu satırları okurken Tottenham Court Road, Ağustos sıcağında bir Mecidiyeköy’ümüz gibi tepesinde bir ısı, egzoz, ter buharı bulutuyla buram buram tütmekte. Soho’dan Leicester Square’e doğru yürümek için mesela hayli cesur (ve deli) olmanız lazım çünkü gölgeden gitmeyi başarsanız bile kalabalığa girdiğinizde bir nem bulutu etrafınızı sarıyor. Ayrıca insan neden Leicester Square’e gitsin turist değilse. Ters taraf daha iyi, şöyle Fitzrovia’ya doğru. Oxford Street’in arkalarında gölge araya araya Goodge Street’e gelmişim kan ter içinde. Hala güneş.
Doğu’ya doğru Old Street’ten başlayıp Shoreditch’e yürüyeyim dedim her zaman yapığım gibi, ama kendimi saçma sapan bir mağazada yeni sezonun kazaklarına bakarken buldum. Klimalı diye girdim. Herkes benim gibi. Dışarıda hava 32 derece biz kazak bakıyoruz.
Metrolardan hiç bahsetmeyeyim. Aşağı inen merdivenlerde serin bir rüzgâr yakalarsanız ne ala. Yoksa cehenneme hoş geldiniz. Trenin içi tam anlamıyla fırın. Karşımda
Londra’da Eylül itibarıyla en büyük mevzu, ilkokullarda ücretsiz öğle yemeği. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, konunun en ileri gelen savunucularından. Hükümetin “Hayır” dediği ilkokullarda ücretsiz öğle yemeğini Khan, Londra’daki bütün devlet okullarında standart hale getirdi. Ücretsiz okul yemeğine gelir beyanıyla sadece yoksullar ulaşabiliyordu. Şimdi Londra’da herkes ulaşabiliyor. Çünkü hayat pahalılığı yoksulluk sınırlarını yeniden çiziyor. Yasalara göre fakir olmadığı kabul edilenlerin de aslında çocuklarına yemek veremediği, kimi beslenme çantalarından bir muz bile çıkmadığı, kuru ekmek yendiği araştırmalarda ortaya çıkmıştı. Öğretmenlerin bu konudaki uyarıları Londra’da yankı buldu ve işte bu yıl 6 Eylül Çarşamba günü açılacak okullarda ilk kez herkes öğle yemeği yiyebilecek.
Meselenin destekçilerinden, yıllardır bu konuyu gündeme getiren ünlü şef Jamie Oliver, çağrısını yeniledi. Bu uygulama İngiltere çapında olmalı çünkü
Tür ve coğrafya farkı gözetmeden 2023’te yayınlanan dikkat çekici albümleri tanıtan diziye devam.
“Work of Art” - Asake
Yoruba ve İngilizceyi ustaca karıştıran Amapiano’nun yeni büyük starı Asake (okunuşu Aşake), sadece memleketi Lagos ve Nijerya’ya değil, elbette dünyanın her köşesindeki milyonlarca pop dinleyicisine hitap ediyor. Bu ikinci albüm orijinal beat’leriyle (mesela “2:30”daki bas vuruşları tekrar tekrar dinlemelik) etkileyici. Öte yandan elbette Asake’nin üslubu ve kendini ifade şekli hip hop ile kurduğu ilişkiyle orantılı olarak kimi zaman sokak hikâyeleri kimi zaman zirvelerde yalnız olmak kimi zaman da lüksle ilgili. Eskiden dünya müziği diye kestirilip atılan ve bu kategori altında izole edilen müziklerin pop ele geçirmesinin en taze örneği. Bu arada Lagos’U merak edenler Keziah Jones’tan Tiwa Savage’a şöyle bir isim ve müzik taraması yapabilir bu hafta sonu.
“12” – Ryuichi Sakamoto
Japon besteci ve piyanist Ryuchi Sakamoto, 28 Mart 2023’te öldü. İki ay
Büyük Londra Yangını’nın yıldönümünde tarihçilerin yeni bir karakter ortaya çıkarması gazetelerde geniş yer buldu. İngilizler’in tarihlerine ne kadar meraklı olduklarından bahsetmiş miydim daha önce?
İngiltere ilkokul müfredatının demirbaşlarından biri 1666’da çıkan Büyük Londra Yangını. Kentin tarihindeki bu en büyük yangın, eski Roma surları içinde kalan Ortaçağ Londra’sını büyük ölçüde tahrip ediyor. St. Paul katedraliyle Londra Kalesi (Tower of London) arasındaki bölge neredeyse tamamen yanmış olmalı. 10 binden fazla evi etkileyen bu yangında ölenlerin sayısı ise tam olarak bilinmiyor. İlkokullarda bu rakam 6 kişi olarak telaffuz ediliyor ama tabii o dönem fakirleri ve soylu olmayanları kimse adamdan saymıyordu. Ölülerin sayısını ancak tahmin edebiliriz. Kesin olan şu, şehrin yüzde 90’ı evsiz kalmış bu yangının ardından.
İlkokulu İngiltere’de okuyan her çocuğun ezbere bildiği, şarkılarını söylediği, şiirlerini okuduğu, oyunlarını oynadığı olayın en meşhur karakterlerinden biri