Amerika ve Batılılar artık açıkça bir ülkenin siyasi iradesini yeniden dizayn etmeye çalışıyor...
Bu uğurda ne kadar pis oyun varsa provaları uzaklarda yapılıyor ve ülkemizde sahneye konulmaya çalışılıyor...
“Her kale içeriden yıkılır” sözünü teyit eder gibi, yeniden, içeriden kendilerince yeni oyuncular aranıyor...
Bize gelince, hukukun üstünlüğü diyenlerin tüm işlemleri hukuksuz...
Bu ülkede ekonomik krizi tetikleyecek sektörlerin üzerine doğru gidiliyor.
Rakamlarla oyun oynanıyor.
Döviz tetikleniyor.
Özetle, karıştırılıyoruz...
Karıştırılarak, “ayrışçı”laştırılıyoruz!
Belki de yüzyıllardan beri...
Bu ülke, karıştırılarak küçültülmek ve etkisi azaltılmak isteniyor.
Farklılıklar, aykırılıklar, direnişçi bir kalabalığa dönüştürülüyor!
16 Türk devleti “karıştırılarak” batırıldı!
Ve elde kalan 17. devlet; Türkiye Cumhuriyeti ise yüz yıldan beri karıştırılarak yeni bir tasfiye hesaplanıyor...
Ve işte bu yüzden sular hiç durulmuyor!
Israrla diyoruz ki;
Bir savaşın kırk nedeni var...
Mesele, birinci nedeni bulabilmektir...
I. Dünya Savaşı’nın birinci nedeni, Osmanlı Devleti’ni tasfiye etmekti...
II. Dünya Savaşı’nın birinci nedeni ise Osmanlı Devleti’nin varlıklarının paylaşımında çıkan anlaşmazlıktı!
Yani, savaş oyunlarının oynandığı dünya sahnesindeki perdeler önünde yığınla “neden” bir gerekçeymiş gibi gösteriliyor ama bize anlatılan masalların hiçbiri savaşların birinci nedeni değil...
Belirginleştirilen aykırılıklar üzerine senaryolar yazılıyor...
Bu ülkeyi yüzyıllardan beri “yüz yıllık” bir yalnızlığa sürüklemek isteyenlere inat bir arada yaşamanın yollarını keşfetmeliyiz...
İzm’ler, rejimler, hareketler, fikirler yüzünden yüzyıllardan beri kavga ediyoruz...
Her kavga bizi biraz daha büyütmüyor, aksine küçültüyor, bölüyor...
Başka ülkelerin gerçekleri veya menfaatleri üzerinden olaylara bakmadan ülkemizin geleceğini hep birlikte düşünmeli ve karar vermeliyiz...