Seçim kampanyalarını takip ediyoruz.
Bir taş üstüne taş koymayanların sadece slogan veya vaatlerle siyaset yapmaya çalıştıklarını da fark ediyoruz.
Fikirlerin ateşlenmediği, dostlukların pekişmediği, sloganlardan oluşan hayallerin pazarlandığı, klişe bakışların kırılmadığı meydanlarda herkesi herkese düşman etmenin fitili ateşleniyor.
Devleti teröristlerden
nasıl koruyacağını açıklayamıyor ve terörü lanetlemiyor bazıları...
***
Binlerce Mehmetçik ve polisin, öğretmenin, hâkimin, savcının ve halkın kanını akıtanlardan hesap sorulacağını da söylemiyorlar.
Valileri ve komutanları değiştireceğine dair boş sözlerle siyaset yaptıklarını sananlar, ekranlarda kendilerini istedikleri kadar göremediğini sandığı adreslere ise tehditler savuruyor.
Sonra da medyanın özgürlüğünden dem vuruyorlar.
Ve ifade hürriyetinden.
Muhalif haliniz böyle ise iktidar halinizi düşünmek
dahi istemiyoruz.
***
Güven oluşturmayan ve “özgürlüğün çınlamadığı” bir yerlerde dolaşanlar son yirmi yılda ülkenin nereden nereye geldiğini sürekli unutuveriyorlar.
Herkesin umut ışığı olmanın da çok uzağında bir yerlerde geziniyorlar.
Ve aylarca suların gelmediği muslukları, sokaklardaki çöp varillerini unutanlar,
yolunu
kaybetmiş gibi yaşamaya devam ediyor...
***
Kuşların dahi uçurtulmadığı kentlerde kurtarılmış bölgelerin varlığını da unutanlar, bir kiralık ev bulabilmek için aylarca dolaştıkları günleri de hatırlamıyorlar.
Yaşam tarzlarının penceresinden ülkeyi idare edecek kişileri arayanlar, 15 Temmuz akşamı işlenen demokrasi cinayetlerini de akıllarına getirmiyorlar.
Kentlerin göbeğinde patlatılan bombaları, bombalanan otobüsleri ve binaları unutanlar, sokaklarda dolaşamadıkları günleri de hatırlamıyor.
***
Hastane kapılarında aylarca bekleyerek bir ameliyat günü almayı unutanlar, ilaç kuyruklarını da hatırlamıyorlar.
Evlerini ve tarlalarını satarak bıçak parası ödemeye çalışanların bize göre büyük bir sorunu var.
O da unutarak yaşamaları...
***
Yedi düvel bu ülkenin üstüne çullanıyorsa, büyük beklentilere ve dayatmalara karşı direnen bir siyasi yönetim olduğu için...
Hâlâ farkına varılmadıysa, söylenecek söz yok demektir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024