Şampiyonlar Ligi arenasında 10 maça çıkan ve yarı finalin kapısından dönen Galatasaray birbirinden zorlu bu sınavlarda çok büyük tecrübe kazandı. Cluj’u, Braga’yı, Schalke’yi deplasmanda deviren, Manchester United ve Real Madrid gibi devleri Türk Telekom Arena’da dize getirmeyi başaran sarı-kırmızılı takım resmen sınıf atladı. Dünya yıldızları Drogba ve Sneijder’in devre arasında takıma katılmaları da kaliteyi gözle görülür biçimde artırdı.
Süper Lig’de bu sezon henüz 2. haftada liderlik koltuğuna oturan ve inişli-çıkışlı grafiğine rağmen rakiplerini yanına bile yaklaştırmayan Galatasaray dün akşam Gaziantep’te tecrübesini konuşturdu. Maç boyunca sakin kalmayı başaran sarı-kırmızılı takım, Drogba ve Selçuk’un önderliğinde istediğini alarak mutlu son için Sivasspor maçını beklemeye başladı. Galatasaray için 19. şampiyonluk artık çok çok yakın. Fatih Terim ve öğrencileri hafta sonu şovla birlikte şampiyonluğu kutlamayı hak etti.
Ankara’ya 3 puan için giden Fenerbahçe, Gençlerbirliği maçında oyunun hakimiydi, ancak savunmasında yaptığı hataların bedelini ağır ödedi.
Süper Lig’in 30. haftasında aylardır zihinlerde dolaşan birçok sorunun yanıtı bulundu.
Galatasaray, Fenerbahçe ile puan farkını 7’ye yükselterek son 4 haftaya girilirken, şampiyonluk için dev bir avantaj yakaladı. Gençlerbirliği’ne mağlup olan Fenerbahçe artık ikinci sıradaki yerini korumaya çalışacak. Akhisar’a farklı yenilen Beşiktaş’ın, Şampiyonlar Ligi umutları da mucizeye kaldı. Beşiktaş, Bursaspor ve Kasımpaşa arasındaki UEFA Avrupa Ligi’ne katılma yarışı ise hız kazandı.
Aykut Kocaman’ın, Gençlerbirliği yenilgisinden sonra yaptığı açıklamalar, Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki şampiyonluk yarışının hangi aşamalardan geçtiğini ve geçmekte olduğunu yeniden gündeme getirdi. Kocaman, “Galatasaray, saha içi ve saha dışıyla 7 puanlık farkı kolay kapattırmaz. Rakiple ilgili söylenecek şeyler var, ancak Benfica maçımız nedeniyle bunları rezerv tutuyorum. Son iki sezona bakınca Galatasaray’ın tırnak içinde bu gücüyle şampiyonluğu yitireceğini düşünmüyorum...” demişti.
Fenerbahçe penceresinden baktığımız zaman;
Karabük’ten 3 puanla dönen Galatasaray’da; Dany, Amrabat ve Sabri’nin cezaları bitti ama bu kez de Semih sarı kart barajını aştığı için yok. Büyükşehir’i yenerek rahat bir nefes alan Elazığ, TT Arena’da sürprize imza atmak isteyecektir. Kritik randevuda gol barajı aşılacaktır.
Kümede kalmak için büyük çaba harcayan Karabük, ligde tutunma umudunu yitiren Mersin’i devirmek zorunda. Mavi-kırmızılı takımda Deumi ve Birol sarı kart cezalısı, Shelton’un sakatlığı da sürüyor. Ligde kalmak için en kritik sınava çıkacak olan Karabük’ün hata yapmasını beklemiyorum.
Gekas’ın golleriyle Trabzonspor’dan sonra Kasımpaşa’yı da mağlup eden Akhisar alkış toplarken puanını 32’ye çıkartarak ligde kalmak için büyük bir fırsat yakaladı. Akhisar’ın takım savunmasını ön plana çıkartıp, sıkıntılı bir dönemden geçen Beşiktaş’ı frenlemesi sürpriz olmayacaktır.
Gençlerbirliği kalecisi Ramazan kendi kalesine gol atmasa 9 maçın hepsi 1-0 bitecekti. İşte bu kadar tahmin edilemez ve karmaşık olan sezonun finaline dayandık. Drogba, Kuyt ve Gekas örneklerindeki gibi futbolcu karakterleri en zorlu virajda takımların kaderlerini belirleyecek
Görülmemiş bir lig yaşıyoruz. Şampiyonluk yarışıyla, kümede kalma mücadelesiyle yıllar sonra bile akıllarda kalacak çapta; ilginç, karmaşık ve sürprizlerle dolu bir sezon bu. 9 maçtan 8’i 1-0 biterken sadece Sivasspor-Gençlerbirliği (1-1) karşılaşmasında 2 gol atıldı. Sivas’ta, başkent ekibinin başarılı kalecisi Ramazan topu kendi ağlarına göndermese (bir kalecinin kendi kalesine gol atması da bir sezonda bir kere ya olur ya olmaz) 9 maçın 9’u da 1-0 bitecekti. Tam anlamıyla, “1-0 olsun bizim olsun” haftasıydı...
Lider Galatasaray, takipçisi Fenerbahçe ve 3. sıradaki Beşiktaş bu hafta 1 atıp 3 aldı. Trabzonspor sahasında Orduspor’u yine tek golle yenerek tehlikeli bölgeden uzaklaştı.
Ateş hattında ise bol sürprizli bir hafta geride kaldı. Geçen hafta Trabzonspor’u yenen Akhisar, Kasımpaşa’yı deplasmanda avlayarak kararlılığını bir kez daha ortaya koyarken, Sanica Boru Elazığ evinde Büyükşehir’e şans
Gökhan sağlıklıysa, Dany’nin cezası sorun değil. Sabri’nin eksikliğini konuşan da yoktu. Fakat takımın en önemli kontratak kozu Amrabat’ın yokluğu kağıt üzerinde Galatasaray için ciddi bir problem gibi duruyordu.
Sneijder ve Drogba geldikten sonra 4-3-1-2’ye geçiş yapan Fatih Terim, Karabük’te düzeni bozmadı. Çünkü bu sistemin ana dişlisi olan Drogba o kadar iyi çalışıyor ki, Terim her şartta düzenden vazgeçmiyor. Drogba dün de mükemmele yakın oynadı. Çalışkanlığı ve zekasıyla vitrine çıkarken, Sneijder’e yaptığı asistle galibiyette büyük pay sahibi oldu.
Maçta golü Karabük bulsaydı, Amrabat’sız kulübe çözüm üretemeyebilirdi, ama Sneijder’in sayısı tam zamanında geldi ve tribündeki Fatih Terim rahat bir nefes aldı. Galatasaray çok kritik bir virajı daha kazasız dönerken şampiyonluk için büyük avantaj sağladı.
Sezonun ikinci devresine formsuz başlayan Süper Lig hakemleri, milli maç arasında Antalya’da gerçekleştirilen kampın ardından hızla toparlandı. Son 2 haftada şikayetler büyük ölçüde azaldı. 27. ve 28. haftada hiçbir maçın skorunu hakemler belirlemedi, adalet terazisi ideal çizgiye geldi
Spor Toto Süper Lig’de 28. haftayı da geride bıraktık.
Beşiktaş’ın, Bursa’dan eli boş dönmesiyle şampiyonluk yarışı büyük ölçüde şekillendi. Galatasaray’ın 10, Fenerbahçe’nin 6 puan gerisine düşen Beşiktaş’ın kalan 6 haftada iki ezeli rakibini birden geride bırakarak şampiyon olması artık tatlı bir rüya gibi görünüyor. Galatasaray ile Fenerbahçe şampiyonluk yarışına devam edecek, Kartal da kalan süreçte Şampiyonlar Ligi’ne katılmak için varını, yoğunu ortaya koyacaktır.
Düşme hattındaki tablo ise biraz daha karmaşık hale geldi. Türk Telekom Arena’dan puansız ayrılan Mersin İdmanyurdu, Süper Lig’e veda turlarına başladı. Akhisar Belediye, Trabzonspor karşısında aldığı altın değerindeki galibiyetle çok büyük bir moral ve direnç kazandı. Fenerbahçe’ye boyun eğen Orduspor ligden düşme tehlikesini daha da yakından hissetti. Elazığ, Büyükşehir Belediye, Karabük, Trabzon, Sivas ve Gaziantep için
Sivasspor’u 2010-11’de düşme hattında alıp, geçen sezon Avrupa Ligi Grubu’na sokan Rıza Çalımbay, Orduspor maçından sonra istifasını masaya koymakta haklıydı. Taraftar tepkisinin adresi futbolculardı, ama o takımına sahip çıktı, protestocuları vefa dersinden sınıfta bıraktı
Süper Lig’in 27. haftası, misafirlerin, “umduklarını değil, bulduklarını yedikleri” bir viraj olarak kayıtlara geçti. Ev sahipleri rakiplerine sadece 4 puan şansı verdi. Beşiktaş, Mersin’den galibiyetle dönerken, Gençlerbirliği ise Elazığ’da beraberlik elde etti.
Galatasaray-Büyükşehir dışındaki bütün maçlarda büyük bir heyecan ve çekişme vardı. Artık her puanın, her golün altın değerinde olması nedeniyle futbolcular canlarını dişlerine takıp, bütün enerjilerini sahaya yansıttı.
Haftanın en keyifli maçı Sivasspor-Orduspor kapışmasıydı. 85. dakikaya girilirken 2-1 geride olan Sivasspor mücadeleyi bırakmadı, 2 gol bularak sahadan 3-2 galip ayrıldı. Tribünlerin tepkisine isyan ederek maçtan sonra istifasını masaya koyan Rıza Çalımbay haklıydı, çünkü Sivasspor’u 2010-2011’de düşme hattında alıp ligde tutan, geçen sezon da Süper Final Avrupa Ligi Grubu’na taşıyan ondan başkası değildi. “Memleket meselesi”
Galatasaray kendi klasiğini tekrarladı, çok hızlı ve istekli başladığı maçı ilk yarıda attığı gollerle kazandı. Real Madrid maçı öncesi temponun ikinci yarıda belirgin biçimde düşmesi gayet normaldi. Çünkü akıllar doal olarak artık Madrid’teydi...
Şaşırtıcı olan Sneijder’in ilk 11’de sahaya çıkması ve ikinci yarıda Büyükşehir’e verilen net pozisyonlardı. Sneijder sol kasığından sakatlandığı Estonya maçının 35. dakikasında kenara gelirken, oyuna giren Van der Vaart’tan daha iyi görünüyordu! Real Madrid maçına yetişmesi bile şüpheli denilen Hollandalı futbolcunun, Büyükşehir maçında sahaya çıkması açıkçası bir Sneijder-Terim işbirliğine benziyor. Ancak sonuçta iyi ve yerinde oldu. Şikayeti olan yok... Büyükşehir’in yakaladığı pozisyonların ana sebebi ise motivasyonun dağılmasıydı. Doka biraz becerikli olsa maç rahatlıkla berabere bitebilirdi. Real Madrid maçı öncesi savunmanın yaşadığı problemlerden ders çıkarılmalı.