Galatasaray’ı 5-0 yenerek Turkcell Süper Kupa’yı müzesine taşıyan Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’in ilk haftasında Samsunspor’a konuk olurken üç puanı iki golle aldı: 0-2.
Maça etkili başlayan Samsunspor’da Mouandilmadji 16. dakikada kaleci Mert’i de geçerek topu ağlara yolladı ancak yardımcı hakemin ofsayt bayrağı havadaydı. 26’da Ntcham ceza sahası dışından sert vurdu, Mert topa sahip oldu. Maça tutuk başlayan Kartal 31. dakikada üstünlüğü yakaladı. Semih’in soluyla savunma arkasına gönderdiği müthiş pasla buluşan Rafa Silva, Okan’la karşı karşıya kalırken güzel bir vuruşla ağları havalandırdı: 0-1.
Marc Bola direğe takıldı
Kartal 36’da farkı ikiye çıkardı. Masuaku soldan nefis ortaladı, kale önünde iyi yükselen Paulista çok güzel bir kafa vuruşuyla topu filelere yolladı: 0-2.
44’te Bola iyi kesti, Mouandilmadji kale önünde topa ayak koyamadı. Masuaku 56’da ceza alanı dışından şutunu attı, top direğin hemen yanından dışarı çıktı. 59’da Samsunspor çok tehlikeli geldi.
Trabzonspor, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında konuk ettiği Rapid Wien’e sürpriz şekilde 1-0 mağlup oldu.
Visca 3. dakikada penaltı noktasına ortaladı, Draguş istediği kafa vuruşunu yapamadı. 5’te Eren’in pas hatasında Burgstaller ceza sahası dışından şutunu attı, top az farkla auta çıktı. 24’te Jansson sert vurdu, Uğurcan topu kornere çeldi.
38’de Ozan Tufan’ın kullandığı frikikte kaleci sekerek gelen topu kontrol etti. 41’de Burgstaller’in ceza yayı üzerinden şutunda Uğurcan meşin yuvarlağa sahip oldu.
Trabzonspor ikinci yarıya coşkulu başlarken, Teknik Direktör Abdullah Avcı 60’da Dragus ve Ozan’ı kenara alarak Nwakaeme ile Trezeguet’yi sahaya sürdü. Ancak golü bulan taraf Rapid Wien oldu. 67’de kullanılan kornerde Burgstaller’in şutunda meşin yuvarlağa kafasıyla müdahale eden Grgic fileleri havalandırdı: 0-1. 70’te Mendy uygun durumda vurdu, kaleci topa sahip oldu. 72’de Trezeguet müthiş şutladı, Hedl yine geçit vermedi. 80’de Trezeguet yerden vurdu, top direğin dibinden dışarı çıktı.
Turkcell Süper Kupa maçından önce ajansların geçtiği istatistik haberlerin birinde, Galatasaray'ın şampiyon kadrosunu koruduğuna dikkat çekiliyordu. Kiralık olan Carlos Vinicius ve Serge Aurier'in yanı sıra Zaniolo ve Tete ile yollarını ayıran sarı-kırmızılı takımın şampiyon kadrosunu büyük ölçüde muhafaza ettiği anlatılıyordu...
Ancak bana göre bu haber eksik ve hatalıydı!
Çünkü Galatasaray son iki şampiyonlukta büyük pay sahibi olan iki yıldız oyuncusundan yoksun sahaya çıkacaktı! Ajanslar bu müthiş ikiliyi adeta yok saymıştı!
Bu dev fırsatı çok iyi değerlendiren Beşiktaş açılış golünü henüz 21. saniyede attı. Siyah-beyazlılar organize, kararlı ve çok istekliydi. Sarı-kırmızılılar ise bir o kadar dağınık, savruk ve ruhsuzdu.
Fakat bu görüntü aslında çok da sürpriz değildi. İki ay önce kendi sahalarında bir puana şampiyonluğu kutlayacağı derbide 80 dakika 10 kişi oynayan Fenerbahçe'ye de yenilmişlerdi. Üstelik o maçta Galatasaray'ın müthiş ikilisi de her türlü oyunu oynamıştı!
Giovanni
Fenerbahçe, Lugano engelini beklendiği gibi iki galibiyetle (3-4 ve 2-1) geçerek, Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Lille ile eşleşti. İlk maç 6 Ağustos Salı akşamı Valenciennes şehrindeki 25 bin kişilik Hainaut Stadı'nda oynanacak. Play-off turuna yükselecek ekibi belirleyecek rövanş müsabakası ise 13 Ağustos Salı akşamı Kadıköy'de yapılacak...
Lille'in yeni teknik direktörü Bruno Genesio tıpkı Jose Mourinho gibi yaklaşık 2 ay önce işbaşı yapmıştı. Devre arasında Beşiktaş'ın da gündemine gelen Genesio, deneyimli ve iddialı bir teknik adam. Hücum futbolunu seviyor, gençlere bol bol şans tanıyor ve sistem konusunda esnek bir isim.
Genesio, 28 Haziran'da toplanan takımına sezon başı kampını Belçika ve Almanya'da yaptırdı. Belçika'da Deinze (3-1), KV Malines (1-1), Gent (1-0) ve Genk'le (2-2) oynadıkları hazırlık maçlarında 2 galibiyet, 2 beraberlik aldılar. Ardından Almanya'ya geçerek Wolfsburg'un karşısına çıktılar ancak bu kez sahadan 1-0 mağlup ayrıldılar.
Bu karşılaşmanın ardından Fransa'ya dönen Lille hazırlık sürecindeki son maçını ise salı akşamı
Son 15 yılın en yetenekli solak hücum oyuncularını kabaca saymaya kalksak akıllara ilk gelecek isimler; Lionel Messi, Raul Gonzalez, Robin van Persie, Ryan Giggs, Gareth Bale, Erling Haaland, Alex de Souza, Gheorghe Hagi, Bernardo Silva, Mesut Özil, Alexander Sörloth ve Anderson Talisca olur.
Peki, Fenerbahçe'nin 19,5 milyon euroluk rekor bonservis bedeliyle Sevilla'dan kadrosuna kattığı Youssef En-Nesyri'yi de en başarılı solak golcüler arasında sayabilir miyiz?
Bence evet...
Jose Mourinho'nun transferdeki 1 numaralı hedefi olan En-Nesyri tam 9 yıl İspanya'da top koşturduktan sonra Fenerbahçe'ye geldi. Temmuz 2015'te Fas kulübü AM Football'dan 125 bin euro karşılığında Malaga U19 takımına transfer olan En-Nesyri, 2018'de 6 milyon euroya Malaga'dan Leganes'e gitti. 2020'de ise bu kez 20 milyon euroya Sevilla'nın yolunu tuttu ve bu kulüpte 4 sezon başarıyla top koşturdu.
Sevilla'da 2 kez UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşayan 1,88 boyundaki En-Nesyri'yi oyuncu profili olarak en çok Alexander Sörloth'a benzetiyorum. Ona 'Faslı Sörloth' dersek abartmış olur muyuz bilmiyorum fakat birçok açıdan birbirlerine
1984 veya 1985 yılıydı. Ziverbey Karacan Sokak'taki mütevazı evimizde oturduğumuz yıllar...
Yan komşumuz Gülseren ablanın Almanya'da yaşayan ablası yaz tatili için İstanbul'a gelmişti. Gurbetçi kadının eşi İtalyan'dı. Angelo ve Suzi isminde iki de çocukları vardı. Angelo 16-17, Suzi 14-15 yaşlarındaydı. Bense 10 veya 11 yaşındaydım...
12 Eylül sonrası Türkiye'de sular çoktan durulmuştu ama Almanya sokaklarında 'dazlak' terörü yaşanıyordu o senelerde. Saçlarını kazıtan neonazi Almanlar, başta Türkler olmak üzere ülkedeki yabancılara saldırıyor hatta evlerini yakıyordu. 1993 yılında aynı aileden 5 Türk'ün yanarak can verdiği Solingen katliamının ön hazırlıkları yapılıyordu adeta...
Gurbetçi kadın (ismini maalesef hatırlamıyorum) ve İtalyan eşi alışverişe gitmişlerdi. Kısa sürede arkadaş olduğumuz Angelo ve Suzi ise bizim evin bahçesine gelmişti. Ben ve üç ağabeyim, Angelo ve Suzi ile sohbet etmeye çalışıyorduk. Çok az Türkçe biliyorlardı. Bu sürpriz arkadaşlarla konuşmak bizim için çok eğlenceliydi!
Öğle
İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır... Rekabetin zirveye çıktığı, detayların sonuçları belirlediği modern futbolda kalite seviyesi düşük isimlerle iyi futbol oynamak, kupalar kazanmak neredeyse imkansızdır.
Bu gerçek yüzlerce kez kanıtlanmıştır. Büyük kulüpler için futbolda B sınıfı oyuncularla varılabilecek bir yer yoktur...
Üç yıldır şampiyonluk yaşayamayan Beşiktaş'ın bu anlamda Rafa Silva'yı kadrosuna katarak çok önemli bir transfer gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Üç senelik sözleşme imzalayan 31 yaşındaki Portekizli yıldıza yıllık 6 milyon euro ücret ödenecek. İkinci Başkan Hüseyin Yücel tarafından karşılanacağı ileri sürülen 10 milyon euro imza parasıyla birlikte Rafa Silva'nın 3 yıllık toplam maliyeti 28 milyon euroyu bulacak.
Malumunuz Beşiktaş'ta Miralem Pjanic, Alex Teixeira, Dele Alli, Oxlade Chamberlain ve Ante Rebic transferleri de büyük heyecan uyandırmıştı. Pjanic, Teixeira ve Dele Alli bir yılı zor tamamladı. Chamberlain ve Rebic'in yarattığı hayal kırıklığı da ortada...
Sütten ağzı yanan Beşiktaşlılar
Fenerbahçe, Süper Lig'deki 10 yıllık şampiyonluk hasretine 2024-2025 sezonunda son verebilecek mi?
Yaklaşan yeni sezon öncesi belki de en çok bu sorunun cevabı merak ediliyor. Medyada belki de en fazla bu konu hakkında yorum yapılıyor...
Jose Mourinho'yu 2 yıllık sözleşmeyle göreve getiren Başkan Ali Koç, Aziz Yıldırım'a üstünlük sağladığı genel kurul öncesi, "Öyle bir takım kuracağız ki, benim size şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak" demişti. Geride kalan 6 yılda bir kez Türkiye Kupası kazanabilen Başkan Koç'un, Mourinho ve Sportif Direktör Mario Branco ile çok güçlü bir kadro oluşturacağını düşünüyorum. Zaten başka şansı da yok. Hem camiaya geri adım atamayacağı çok net bir söz verdi hem de şampiyonluğun bu kez olmazsa olmaz olduğunu gayet iyi biliyor...
EURO 2024, 14 Temmuz Pazar günü oynanacak final maçıyla bitecek. 18 Temmuz Perşembe günü ise Türkiye Futbol Federasyonu'nda olağanüstü genel kurul yapılacak. Bir hayli yıpranan ve birçok kulüp tarafından, "istenmeyen adam" ilan