Münih Güvenlik Konferansı (MGK), yine önemli tartışmalara sahne oldu. Savunma, güvenlik, dış politika ve istihbarat alanlarındaki dönüşüm sürecinin aynası niteliğinde... Örneğin geçen yıl Rus muhalif lider Aleksey Navalny’nin hapishanede ölmesinin ardından eşi Yulia Navalnaya sahneye çıkmış ve kocasının mücadelesini sürdüreceğini açıklamıştı. Transatlantik liderler, Navalny’nin ölümünün bedelinin “ağır” olacağını söylemişti. Bu yıl ise ABD ve Avrupa, Ukrayna-Rusya savaşında ateşkes arayışında. Yani Rusya ile nasıl uzlaşacaklarını tartışıyorlar.
ABD’nin üslup sorunu
Son günlerde ABD Başkanı Donald Trump ve Beyaz Saray yetkililerinin Avrupa’ya eleştirilerinin bazıları temelsiz değil. Ancak Avrupa’nın ‘demokratik olmadığı’ iddiası kabul edilemez. Avrupa’nın yeniliklere direnç gösterdiği ve dünyadaki yeni paradigmayı benimsemekte zorlandığı ise bir gerçek.
Sorun, ABD’nin eleştirilerinin içeriğinden çok, üslubunda. ABD Savunma Bakanı’nın, Avrupalı müttefiklerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurgulama şekli bunun bir örneği. Trump’ın, “Ukrayna NATO üyesi olmayacak” açıklaması da aslında Putin’i müzakereye çekme çabası. Bu, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin tamamen rafa kalktığı anlamına gelmiyor.
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ise Avrupa’nın farklı fikirlere tahammül göstermesi gerektiğini, hoşlanmadığı düşünceleri hemen dezenformasyon olarak nitelememesi gerektiğini savunuyor. Ancak bunu, Avrupa’ya “ders veren” küçümseyici , aşağılayıcı bir üslupla dile getiriyor. ABD’nin Avrupa’ya asıl mesajı net: “Ey Avrupa, kendi güvenliğini üstlenecek kadar olgunsun. Askeri yeteneklerini artır, savunma sanayine yatırım yap, benim de Asya-Pasifik’e odaklanmam gerekiyor. Nükleer şemsiyemi koruyacağım, saldırıya uğrarsan destek olacağım ama artık kendi başının çaresine bakmalısın.” Ancak ABD, bu mesajı verirken kaba bir diplomasi dili kullanıyor.
Avrupa’da teneffüs sona erdi
Avrupa, artık “Bir elimde cımbız, bir elimde ayna, umurumda mı dünya?” tavrından vazgeçmek zorunda. ABD’nin “Avrupa demokrasisi tehdit altında” eleştirilerine katılmayan Avrupalı liderler, yine de kıtanın daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ve dünyada
söz sahibi olmak için savunma harcamalarını artırması gerektiğini kabul ediyor.
Bu doğrultuda Almanya, Fransa, Polonya, İsveç, Türkiye ve Norveç gibi ülkeler, savunma sanayinde teknolojik bağımsızlık için ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor.
Çin’e karşı yeni müttefik: Hindistan?
ABD’nin Hint-Pasifik bölgesine odaklanacağı kesinleşti. Washington, yıllardır bu konuda açıklamalar yapıyordu ancak somut adımlar atmıyordu. Artık bu değişiyor.
ABD, Asya-Pasifik’te yalnız hareket etmeyecek. Yeni stratejik ortağı Hindistan gibi görünüyor. Hindistan’a F-35 savaş uçakları satılması, savunma sanayi işbirliği ve ortak Ar-Ge çalışmaları bu ittifakın işaretleri. Ayrıca ABD, Afrika’dan çekilmiş görünse de Hindistan aracılığıyla kıtada etkili olmayı planlıyor. Bazı uzmanlar, Hindistan’ın ABD’nin Asya ve Afrika’daki “Truva atı” olacağını söylüyor.
ABD’nin nadir maden ihtiyacının yalnızca Ukrayna ile karşılanması zor. Zira Washington ile Kiev arasında lityum, titanyum ve uranyum yataklarının paylaşımı konusunda henüz anlaşmaya varılamadı. MGK koridorlarında konuşulanlara göre, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin sunduğu maden paylaşım taslağında, ABD’nin beklentilerinin karşılanmadığı belirtiliyor. Ayrıca, X’in sahibi Elon Musk’ın payının da “çok düşük” olduğu konuşuluyor.
Yeni düzen kurumsal mı, ilkesel mi?
Sonuç olarak, yeni bir dünya düzeni oluşuyor. Ancak bu düzenin henüz kurumsal bir yapısı yok, yalnızca ilkesel bir temeli var. Dünya siyasetinin ekseni Asya’ya kayıyor. Nadir ve değerli madenler, jeopolitikte belirleyici bir faktör haline geliyor. Yapay zeka ve ileri teknolojiye dayalı dönüşüm, küresel güç dengelerini yeniden şekillendiriyor.
Münih Güvenlik Konferansı da bu değişimin yansıması oldu. Avrupa’nın savunma politikalarından ABD’nin Asya-Pasifik hamlelerine, Çin ile rekabetten Ukrayna meselesine kadar her konu, dünyanın jeopolitik peyzajında önemli değişiklikler yaşanacak.
Özay Şendir
Avrupa’nın kapıları ve silahlı kuvvetler…
16 Şubat 2025
Abbas Güçlü
Emniyet şeridi!
16 Şubat 2025
Zeynep Aktaş
Altın hızlı koştu fonlar sıkı takipte
16 Şubat 2025
Ali Eyüboğlu
Hazal Türesan: İyi bir oyuncu olma yolunda sakince ilerliyorum
16 Şubat 2025
Güldener Sonumut
Münih’te Avrupa’ya sorumluluk çağrısı
16 Şubat 2025